Atatürk zamanında dini bayramlar nasıl kutlanırdı?
Abone olAyşe Hür Radikal'deki Kurban Bayramı dolayısıyla kaleme aldığı yazısında, dini bayramların Atatürk döneminde nasıl bir atmosferle kutlandığını anlattı.
Radikal yazarı Ayşe Hür, Kurban
Bayramı'nın ikinci gününde, günün anlam ve önemine uygun olacak
şekilde, herkesin çok da bilmediği bir konuya ışık
tuttu.
Hür, Atatürk döneminde dini bayramların nasıl kutlandığını
anlattığı yazısında, özellikle son aylarda İslam dünyasını derinden
sarsan ve ortalığı kan gölüne çeviren IŞİD'in zulmünün eksik
olmadığı günlerde bayram kutlamanın 'ayıp' olduğunu dile getirerek,
Atatürk döneminde bayram ziyareti yerine bağış yapıldığını, kurban
derilerinin ise cemiyetlere verildiğini anlattı.
İşte Hür'ün kaleminden 'Atatürk döneminde'ki bayram kutlama
algısı:
BAYRAM ZİYARETİ YERİNE BAĞIŞ
...
Haberlerin dilinden anlaşıldığı kadarıyla rejimin bayramla ilgili
bir sıkıntısı yoktu. Ancak 29 Şubat 1930 tarihli şu haber bazı
geleneklerin nasıl ‘modernleştirildiğine’ (!) dair ilginç
ayrıntılar vardı:
"BİRÇOK ZİYARETLERDEN KURTULMAK İSTEMEZ
MİSİNİZ?"
“Bayram günlerinde birçok ziyaretlerden kurtulmak istemez misiniz?
Bayram tebrikleri için idarehanemize (1) lira vererek isminizi
kaydettiriniz. Bu isimler bayramın birinci günü neşredilecek. İsim
sahipleri tebriklerini bu suretiyle yapacaklar ve ziyaretlerden
muaf olacaklardır. Alınan (1) lira hediye tamamen Verem Mücadele
Cemiyetine verilecektir.”
Ardından da bazı bağışçıların adlarını veriyordu gazete: “Haydar
Rıfat Bey (avukat), Nevvare Haydar Rıfat Hanımefendi (özel not:
Annemin adı olan Nevvare’ye bir belgede ilk kez rastlıyorum),
Abdülkadir Lütfi Bey (doktor), Semiramis Ekrem Hanımefendi
(doktor), Abdurrahman Munip Bey (müderris)… (Bu bağış işinin çok
tuttuğu anlaşılıyordu çünkü 1935 yılına kadar her yıl bu tür
listeler yayımlanmıştı.)
KURBAN DERİLERİ TAYYARE CEMİYETİ’NE
Yine o yılların bir Kurban Bayramı klasiği olan Tayyare Cemiyeti
(sonra Türk Hava Kurumu) çağrılarından bir örnek de dini
kavramların ‘milliyetçi dile tercümesi’nin nasıl yapıldığına dair
bir fikir verecektir:
"BU NEZAKETİ VATANSEVERLİĞİNİZDEN
BEKLERİZ"
“Sayın Yurttaş: Kurban bayramınız kutlu olsun. Bayram günlerinde
kestireceğiniz kurbanın iki katlı hayırlı olmasını dilerseniz,
postunun iyi bir şekilde çıkarılmasına, deriler üstündeki
yapağıların kırpılmamasına, bağırsakların zedelenmemesine bizzat
nezaret edersiniz. Bu suretle harcayacağınız birkaç dakika çok
sevdiğiniz yurdunuza büyük faydalar temin edecek, Türk Hava Kurumu
binlerce lira kazacaktır. Bu güzel vatan topraklarında çoluğunuz,
çocuğunuzla huzur içinde yasamak başlıca emelinizdir. Türk
havalarının silahlanması güzel yurdumuzu tehlikelerden uzak tutarak
huzur içinde yaşamamıza yol açacaktır. Canımızdan aziz bildiğiniz
yurdunuza karşı yapılması gereken vazifeleri seve seve tereddütsüz
yapacağınıza şüphe yoktur. Bayram sabahı kurban kesmek suretiyle
sevap işlerken yukarıda dilediğimiz tarzda nezaretinizle yalnız
Hava Kurumu değil aynı zamanda düşkünlere yardıma koşan, yaraları
saran Hilal-i Ahmer’e (Kızılay’a), kimsesiz çocuklara şefkatle
bakan Himaye-i Etfal’e (Çocuk Esirgeme Kurumu’na) da yardım elinizi
uzatmış olacaksınız. Bu nezareti, bu itinayı sizin
vatanseverliğinizden bekleriz. Dikkat! Derileri Tayyare Cemiyeti
makbuzu karşılığında vermenizi rica ederiz.”