Atatürk köşkte Kuran okuturdu
Abone olAtatürk'ün Ramazan boyunca Köşk'te Kur'an okuttuğunu biliyor musunuz? Ya manevi kızına sabahları ezan okuttuğunu...
Bakırköy Belediyesi ve Yerel Gündem(YG)-21 Bakırköy
Kadın Meclisi tarafından dün akşam Bakırköy Belediyesi Yunus Emre
Kültür Merkezi’nde düzenlenen “Atatürk’ün İslamiyete Bakışı” konulu
panelde ilginç bilgiler vardı.
Yrd. Doç. Dr. Meltem Ünal Erzen’in moderatörlüğünde gerçekleşen
panele katılan Prof. Dr. Şahin Filiz gibi uzmanlar
"Atatürk’ün dinsiz değil aksine dinini çok iyi bildiğini
hatta dindar olduğunu" söylediler.
RAMAZAN'DA KÖŞK'TE KURAN OKUTURDU
Eski Futbol Federasyonu Başkanı Mustafa Kemal Ulusu 1926-1938
yılları arasında Atatürk’ün Özel Kalem Müdürlüğü Yardımcılığını ve
Kütüphaneciliğini yapan babası Nuri Ulusu’nun hatıralarıyla yola
çıkarak şunları anlattı;
”Babam 12 yıl boyunca Atatürk’ün yurt dışı da dahil hep
yakınında bulunmuştu. Atatürk’ün dinsiz ve mason olduğunu
söyleyenler maalesef Atatürk’ün köşkte Hafız Yaşar’a okuttuğu
Kuran-ı Kerim den sonra duygulanıp gözyaşlarıyla ağladığını
bilmezler.
En büyük Allahtır, Kuran’a inanmayan kafirdir dermiş.
Ramazan geceleri Köşkte hafızların Kuran okuduğunu herkes
bilir. Özellikle Kuran’ı anlamak için Türkleştirilmesine
bizzat emek vermiştir. Allahın emirlerini anlamamız için Kuran-ı
Kerim’in Türkçe olmasını savunuyordu. Sabahladığı günlerde
manevi kızı Nebile’ye ezan okuttuğuna babam defalarca şahit
olmuştur.”
SİYASİ ARAP MİLLİYETÇİLERİ
DİNSİZ GÖSTERİYOR
Atatürk’ün İslamiyeti yönetici elitin ideolojisi olmaktan çıkarmak
için mücadele ettiğini vurgulayan Prof. Dr. Şahin Filiz de şunları
aktardı;
"Atatürk, dinin Allah’la kul arasında kalması gerektiğini
söylüyordu ve eylemlerinde de bunu ortaya koymuştur. Atatürk,
sağlıklı bir dindarlığı yaşamasına rağmen Atatürk’ü dinsiz
göstermeye çalışanlar siyasi arap milliyetçiliğinin
uzantılarıdır. Tekke, zaviyeler ve tarikatları kapatan
Atatürk’ü dinsiz gibi göstermeye çalışanlar aslında O’nun dini ne
kadar iyi bildiğini görmemezlikten geliyorlar. Aksi taktirde
kendini peygamber yardımcısı olarak gören insanlardan geçemezdik.
Atatürk,İslam dinini rasyonel bir din olarak görüyor ve
akılcı bir şekilde dini yaşamalıyızı savunuyordu. Alın olmadığı
yerde dinde olamaz derdi. . Atatürk, İslam
rönesansını Türkiye Cumhuriyeti’nde nasıl yaşatırım bunun
peşindeydi.”.
ATATÜRK İLE ALLAH ARASINA GİRİLİYOR
Keşke Atatürk ile Allah arasına girmeseydik diyerek konuşmasına
başlayan Tarihçi Sinan Meydan ise şunları aktardı;
”Atatürk 15 yıl süren araştırmalarım sonucunda gördüğüm şekliyle
Atatürk sanıldığı gibi dinsiz değildir. Atatürk, din,Allah
ile kul arasındaki bağlılıktır diyordu. Allah ile kul
arasına girmenin yanlış olduğunu söylüyordu. Özellikle 1950’den
sonra Atatürk düşmanlığı yapanlar hep onun dinsiz olduğunu
vurguladılar. Mustafa Kemal’in hem annesinin hem de
babasının babaları da din adamıydı. Bu yüzden anne ve babası
Mustafa Kemal’i bu yönde yetiştirmişlerdir ve Mustafa
Kemal çocuk yaşta Kuran’ı öğrenmiştir. Hatta annesi de onun din
adamı olmasını istiyordu. Mustafa Kemal’in dinle ilişkisi
olmadığının suratına ilk vurulacak cevap budur.
CEPHEDE KURAN OKUTURDU
Atatürk din üzerine 200 kitap okumuş ve dinlerin mantığını
kavramaya çalışmıştır. Kurtuluş Savaşı öncesi ve Kurtuluş
Savaşı sırasında din adamlarıyla beraber olmuştur. Cephede
akşamları hafızlara Kuran okuttuğunu biliyoruz. Atatürk
bir devrimcidir ve neyi nerede nasıl yapması gerektiğini çok iyi
biliyordu. Atatürk gizli dünyasını sergilememiştir. Atatürk din
adamlarından kurul oluşturarak dinde öze dönüş projesini
başlatmıştır. 1926-1935 yılları Elmalı Hamdi Yazar başkanlığındaki
kurula Kuran-ı Kerim’in Türkçe tercümesini yaptırmıştır. Ama
Atatürk dinin devlet işlerine karıştırılmasına kesinlikle karşıydı.
“