Atatürk döneminde neden çokomel üretilmedi?

Biliyorum soru saçma geldi ama benim de hayatımda bir kez olsun Kemal Kılıçdaroğlu'nun kafasıyla soru sorma hakkım var.

Süleyman ÖZIŞIK suleyman@internethaber.com

El insaf Kemal bey, el insaf! Biz henüz, "El Bab-da olalım ama Suriye'de olmayalım" şeklindeki tarihi önerinizi değerlendirme aşamasındaydık. 

"El Bab'ı Kilis'e mi taşısak acaba" diye düşünürken Uşak'ta yaptığınız konuşmayla şoka girdik.

"Bunların büyük, kocaman diye övündükleri Osmanlı şeker bile üretemedi. Onların üretemediği şeker 1926'dan sonra Uşak'ta üretilmeye başlandı. Bunlar silah bile üretemedi. Geçmişini bilmeyen geleceğini göremez." demişsiniz.

"O silahı polise kim verdi" sorunuza cevap veremedik diye bu ne hiddet efendim?

Söylemesi hoş değil, biliyorum ama yine fena çaktınız Kemal Bey! Yani Osmanlı'nın şeker üretmediğini kimden, nereden duydunuz bilmiyorum ama fena çuvalladınız!

Bakın size doğrusunu, çok kısa ve öz olarak anlatayım.

16. Yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu; Suriye, Mısır ve Kıbrıs'ı ülke sınırlarına kattıktan sonra şeker üretmeye başlamış. Üretmekle kalmayıp,  eriterek akide şekeri haline getiren de Osmanlı'dır.

Hatta bazı tarih kitapları, Anadolu topraklarında ilk şeker üretiminin 1382 yılında 1. Murat zamanında yapıldığını bile yazıyor.

"Osmanlı'nın üretemediği şeker 1926 yılında, yani Cumhuriyet döneminde Uşak'ta üretilmeye başlandı" sözünüze gelince...

Bahsini ettiğiniz şeker fabrikası devlet tarafından değil, Uşak eşrafından Mehmet Hacım ve arkadaşları tarafından kurulan bir anonim şirkettir. Bütün Uşak halkı da bu fabrikanın kurulması için kendi cebinden para vermiştir.

Konu Cumhuriyetten ve fabrikalardan açmışken keşke devamını da getirseymişsiniz Kemal  Bey...

Yurtdışından ithal ettiğimiz şapkaları takmayanların yabancı devletlerin ürettiği urgan ipleriyle asılmasını falan da anlatsaydınız.

Sonra...

Mesela 1926 yılında devlet eliyle açılan eroin fabrikasından da bahsetseydiniz!

Bira fabrikalarını falan saymıyorum!

Sonra çayın, şekerin, ekmeğin, yağın karneyle verildiği yıllara da hafiften değinseydiniz.

Ve hatta yıllaaaar yıllar sonra gazetelerin, "Yaşasın, artık Anıtkabir'deki bayrağı göndere çekeceğimiz ipi kendimiz üretiyoruz" diye attığı manşetleri de gündeme getirseydiniz.

Ah Kemal bey!

Bu milletin değerlerine, hatta milletin kendisine dahi çok uzak olduğunuzu ne güzel itiraf etmişsiniz açıklamanızla...

Hani konuşmanızda diyorsunuz ya "Geçmişini bilmeyen, geleceğini göremez" diye...

Bu millet o geçmişi ezberledi, ezberledi! 

O millet ki Adnan Menderes dönemine kadar araba cantına uzay mekiği gibi bakıyordu. 6000 kişilik köyde 3 bisiklet, 7 mobet, fiat traktör, 3 tanede tek silindir pancar motoru vardı.

Bu dönemle övünelim mi?

Şeker üreten Cumhuriyet ile övünelim de şekeri karne ile dağıtanlara sövelim mi şimdi?

Atatürk döneminde çokomel yoktu, Özal döneminde çikolata fabrikası kuruldu. Ne yapalım şimdi, Atatürk dönemini mi kötüleyelim Kemal bey?

Madem Cumhuriyet dönemini övmeyi bu kadar seviyorsunuz.

Aynı Cumhuriyet döneminin son 14 yılında daha önce yapılmamış şeyler yapıldı.

Denizin altından trenler, arabalar yürütüldü. İlk yerli milli tüfeğimiz, yerli helikopterimiz, yerli tankımız, yerli uydularımız yapıldı. 

Hadi onları da övsenize?

Siz Osmanlı'yı kötülediğiniz için Osmanlı kötü olmaz Kemal Bey! 

Fransizlar lazımlıklara yapıp sokağa atarlardı. O kokudan kurtulmak için parfümü çıkardılar.

Onlar sokakta gezerken pisliklere basmamak için topuklu ayakkabı ürettiler. Cumhuriyet moda diye o ayakkabıları Türkiye'ye getirdi.Senin  beğenmediğin Osmanli sayesinde tuvalete yapmayı öğrendiler.

Yeterli mi devam edim mi?

Osmanlı'nın silah üretemediği iddianıza gelince...

Osmanlı'nın ürettiği ve teknolojisi bugün bile kullanılan havan toplarından haberiniz olmamış anlaşılan. Peki Fatih'in şahi toplarınızı da mı duymadınız Kemal bey?

Hepsi çok şeker inanın!

Sözün özü...

Millet size niye uzak duruyor biliyor musunuz Kemal Bey? Çünkü sağlık açısından en az şeker kadar zararlısınız!