Atasözü ve deyimler nereden geliyor?
Galerinin tamamı için tıklayınızZurnada peşrev olmaz
Davul ile zurnayı musikiden saymayan ve küçük gören bir sonradan
görme İstanbul' lu, Edirne' de bir düğüne davet edilmiş. Yemekten
sonra açık havada yapılan oyun ve eğlenceler sırasında bu hatırlı
davetliye, zurnazen başı yaklaşarak sormuş:
-Çalmamızı arzu ettiğiniz herhangi bir parça var mı?
Ukala adam, dudak bükmüş:
-Ayol, kala kala zurnaya mı kaldık. Bunun peşrevi olmaz. Ne nota
bilirsiniz ki siz, ne de beste. Sizin çaldıklarınızı ben
dinleyemem. İyisi mi, kendiniz çalın oynayın.
Zurnazen, bu hakaretleri pek içerlemiş. "Görürsün sen efendi"
diyerek, en kabiliyetli yamaklarını etrafına toplayıp başlamış
çalmaya.
O çalar, etrafındakiler söylermiş. Ne Itri' si kalmış çalmadık, ne
Dede Efendi' si. Sonradan görme bey, ağzı bir karış açık onları
uzun uzun dinlemiş. Adamlar, bir besteden bir besteye, bir makamdan
bir makama geçtikçe, o da renkten renge geçmiş.
Bu deyim, hikayedeki anlamının dışında, "insanın kaderini
zorlamamasını, ne çıkarsa bahtına razı olması gerektiğini anlatmak
için kullanılır.