Atasözleri ve deyimler nereden geliyor?
Galerinin tamamı için tıklayınızÇıkar ağzındaki baklayı
“Zamanında çok küfürbaz bir adam yaşarmış. Sonunda kendine
yakıştırılan küfürbazlık ününe dayanamaz duruma gelmiş. Soluğu bir
bilgenin yanında almış, ondan akıl danışmış.
‘Her kızdığım konu karşısında küfretmek huyumdan kurtulmak
istiyorum’ demiş. Adamın içtenliğini görünce bilge ona yardımcı
olmaya karar vermiş. Bakkaldan bir avuç bakla tanesi getirtmiş ve
bunları ‘küfürbazlık’tan kurtulmak isteyen adamın avucunun içine
koydu.
‘Şimdi bu bakla tanelerini al, birini dilinin altına, ötekilerini
cebine koy’ demiş. ‘Konuşmak istediğin zaman bakla diline
takılacak, sen de küfürden kurtulma isteğini anımsayıp o anda
söyleyeceğin küfürden vazgeçeceksin. Bakla ağzında ıslanıp da
erimeye başlayacak olursa cebinden yeni bir bakla çıkakrırsın,
dilinin altına onu yerleştirirsin.’
“Adamcağız bilgenin dediğini yapmış. Bu ara da bilgenin yanından da
ayrılmamaya çalışıyormuş. Yağmurlu bir günde birlikte bir sokaktan
geçerlerken bir evin penceresi hızla açılmış ve genç bir kız başını
uzatmış, seslenmiş:
‘Bilge efendi, biraz durur musun?’ demiş ve pencereyi kapatmış.
Bilge söyleneni yapmış ama sicim gibi yağan yağmur altında
iliklerine değin ıslanmış. Sığınacak bir saçak altı da yoktur.
Üstelik niçin durdurulduğunu henüz bilmemektedir ve kız da
pencereden kaybolmuştur. Bir ara evin kapısına varıp kızın ne
istediğini sormak geçmiş içinden fakat tam kapıya yöneleceği sırada
kız tekrar pencerede görünmüş ve aynı isteğini yinelemiş:
‘Bilge efendi, lütfen birkaç dakika daha bekler misiniz...’
“Bilge içinden öfkelenmiş ama kızın isteğini de yerine getirmiş.
Fakat yanındaki ‘eski’ küfürbaz adam, kendini zor tutuyormuş. Bu
arada yağmurun şiddeti gittikçe artıyor, bilge de, adam da, vıcık
vıcık ıslanıyorlarmış.
Bir süre sonra pencere açılmış ve kız yine seslenmiş
‘Gidebilirsiniz artık!..’ demiş.
Bilge bu durumu çok merak etmiş ve sormuş:
‘İyi de evladım bir şey yoksa bu yağmurun altında bizi niçin
beklettin?’
“Penceredeki kız, bu soruyu pek umursamamış:
‘Efendim, sizi elbette bir nedeni olmadan bekletmiş değilim’ demiş
ve bekletme nedenini şöyle açıklamış:
‘Tavuklarımızı kuluçkaya yatırıyorduk. Yumurtaları tavuğun altına
koyarken bir kavuklunun tepesine bakılırsa piliçler de tepeli olur,
horoz çıkarmış. Annem sizi sokaktan geçerken görünce hemen
yumurtaları kuluçkaya koydu ve yumurtaları tavuğun altına
yerleştirene değin sizin pencerenin önünden ayrılmamanızı
istedi.’
“Saygısızlığın böylesi karşısında bilgenin de tepesinin tası atmış.
Yanındaki ‘eski’ küfürbaza dönmüş ve şöyle demiş:
‘Hak ettiler bu ana kız’ demiş. ‘Çıkar ağzından
baklayı!..’"