Atanın hayran olduğu padişah
Abone olAtatürk Osmanlı Padişahlarından özellikle birine hayrandı. Onun heykelinin dikilmesini istiyordu ve kendisiyle onu kıyaslıyordu.
Mustafa Kemal Atatürk, Fatih Sultan Mehmet'e olan hayranlığını
her fırsatta kaleme döktmüş. Zaman Gazetesi yazarı Mustafa Armağan
da "ı köşesinde yazmış.
İşte Armağan'ın yazısından bazı notlar;
(...) "Atatürk Ankara'ya adımını atar atmaz (28 Aralık 1919)
yaptığı konuşmada, Osmanlı'nın hoşgörüsünden ve yabancı unsurların
inanç ve âdetlerine saygısından söz etmiş, "Başka dinlere saygılı
tek millet biziz" demiştir:
FATİH BAŞKA DİNLERE SAYGILIYDI
"Fatih İstanbul'da bulduğu dinî ve millî teşkilatı
olduğu gibi bıraktı. Rum Patriği, Bulgar Eksarhı ve Ermeni
Katoğikos'u gibi Hıristiyan dinî reisleri imtiyaz sahibi oldu.
Kendilerine her türlü serbesti bahşedildi. İstanbul'un fethinden
beri Müslüman olmayanların mazhar bulundukları bu geniş imtiyazlar,
milletimizin dinen ve siyaseten dünyanın en müsaadekâr ve civanmert
bir milleti olduğunu ispat eder."
AVRUPA'YI İSTİLAYA KALKMAK ÇOK AKILANE
2 yıl sonra Eskişehir'de yaptığı konuşmada Fatih'in İstanbul'u
fethederek Doğu Roma'yı tevarüs ettiğini söyleyen Mustafa Kemal
Paşa, onun ikinci amacının Roma'yı almak ve Batı Roma
İmparatorluğu'nun da tacını başına koymak olduğunu söyler. Birçok
fetih yapan Fatih'in esas sorunu, dış politikada güçlü olmak için
iç politikada da güçlü olmaktır. Avrupa'yı istilaya kalkan
Fatih'in bu politikası, Atatürk'e göre "çok
âkılâne ve müdebbirâne"dir ve bu yüzden az çok başarılı
olmuştur.
(...) Ancak konuşmanın devamında büyüleyici bir Fatih portresi bizi
beklemektedir:
"İstanbul'u alan büyük Fatih, bu azametli, kudretli padişah
hakikaten bütün İslam dünyasının, bütün Türk dünyasının hakkıyla
istifade edebileceği bir zattır. Bazı kusurları bir kenara
bırakılırsa, bütün cihanın büyüklüğünü takdir edebileceği
şahsiyettir."
TARİH HANGİMİZİN YAPTIĞI İŞİ MÜHİM BULACAK?
FATİH'İN HEYKELİNİN DİKİLMESİNİ İSTEMİŞ
(...) Peki Atatürk Cumhuriyet döneminde Fatih'e nasıl bakmıştır?
Bunun için iki hatırata eğilmemiz gerekiyor.
Prof. Afet İnan "Atatürk Hakkında Hâtıralar ve Belgeler" (1968, s.
187) adlı kitabında Atatürk'ün "Büyük Fatih"e her zaman
hayranlığını ifade ettiğini yazar. İnan'a göre, Atatürk,
bir Fatih heykelinin yapılmasını çok arzu etmiştir. Kâh
Ayasofya Camii'ne, kâh Kızkulesi, Rumelihisarı veya gemilerin
karadan yürütüldüğü Kasımpaşa kıyısına dikilmesini düşünmüştür
heykelin. Ama gözde mekânı, besbelli ki Kızkulesi'dir.
Afet İnan'a göre Atatürk tam bir Fatih hayranıdır:
"[Atatürk] Osmanlı Devleti'nin yükseliş devri için, hayranlık ve
muhabbet beslemiştir. Onun için Fatih sadece bir Türk
büyüğü değil, cihan tarihinde de en büyük adamdır." (s.
312)
TARİH HANGİMİZİN YAPTIĞI İŞİ MÜHİM BULACAK?
Atatürk'ün yakınlarından Münir Hayri Egeli de çok ilginç bir
anekdot aktarır "Atatürk'ün Bilinmeyen Hâtıraları"
adlı kitabında (1954, s. 58-59).
Bir gün sofrada söz Fatih'e gelir. Atatürk sorar: "Tarih
acaba benim mi, yoksa Fatih'in mi yaptığı işleri daha mühim
bulacaktır?" Orada bulunanlar hemen atılırlar: "Tabii ki
sizi." Atatürk sorar: "Niçin?" Herkes kendince Atatürk'ün Fatih'ten
üstün bir tarafını ispatlama yarışına girer. Dalkavuk mu yok?
"Sizin yanınızda Fatih de kim oluyormuş!" diyenler bile çıkar.
Bunun üzerine Atatürk, bu kişiye kızar, "Halt
etmişsin" der. Şu sözler olgun bir devlet adamının
bakışını yansıtır:
OYUMU FATİH'E VERİRDİM
"Ben Fatih'ten büyük olabilir miyim? Çok
kereler Fatih'in karşısında kaldığı meseleleri düşündüğüm zaman ben
de aynı hal çarelerine varmışımdır. Yalnız, Fatih benim karşısında
kaldığım meseleleri nasıl hallederdi? Bunu çok merak
ederim. O büyük bir adamdır, büyük"
Egeli'ye göre Atatürk bir cümle daha söylemiştir ki, büsbütün
düşündürücüdür: "Fatih'in devrinde yaşasaydım memnuniyetle oyumu
ona verir ve onu cumhurbaşkanı seçerdim"