Atalay'dan okulda Kürtçe ders cevabı
Abone olOkullarda Kürtçe seçmeli derse yeşil ışık yakan Bakan Ömer Dinçer'den sonra Beşir Atalay da, konuya sıcak baktı
NTV Ankara Stüdyolarında Nilgün Balkaç'ın programına katılan ve gündeme ilişkin konuları değerlendiren Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Milli Eğitim Bakanının, Kürtçe'nin seçmeli ders olabileceğine dair yaptığı açıklamayı değerlendirdi.
BİZİM AJANDAMIZDA OLAN KONULAR
Atalay, "Milli Eğitim Bakanımıza böyle bir soru sorulmuş, Bakanımız da 'Neden olmasın?' cevabını vermiş. Tabi, bütün bunlar bizim ajandamızda olan konular. Demokratikleşme, milli birlik-kardeşlik projemizin içinde olan şeyler. Bunların hepsi çalışılıyor. Ancak bu konu oturulup özel olarak karar verilmiş bir konu değil.
ŞU TERÖR OLMASA
Biz şuna çalışıyoruz; Türkiye'de çoğulcu bir yapıyı gerçek manada kurmak, gerçek manada demokratik yapı. Bunun içinde herkes hakkına hukukuna tam anlamıyla sahip olsun. Ancak bunun için tarafların samimi olması lazım. Bir yanda birlik bütünlük olacak, bir yandan da her kesim istediği haklara sahip olacak. Ülkenin bölünmez bütünlüğüne zede gelmeyecek, terör olmayacak. Şu terör olmasa, bu konularda çok daha hızlı mesafeler alınır." şeklinde açıklama yaparak, terörün yarattığı sıkıntılara dikkat çekti.
Atalay, NTV canlı yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Atalay, ''Uludere ziyaretinizde sizden özür istendi mi?'' sorusu üzerine, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, kızı Sümeyye Erdoğan ve eşi Yıldız Atalay ile yaptığı ziyareti ''anneler buluşması'' olarak nitelendirdi ve ziyaretin çok sıcak bir atmosferde gerçekleştiğini söyledi.
SORUŞTURMA DEVAM EDİYOR
Ziyareti ve oradaki ortamı önemsediklerini ifade eden Atalay, şöyle konuştu:
''Biliyorsunuz daha önce orada farklı partilerin yanlış tahrikleri oldu. Bu sefer öyle değildi. Vatandaşlarımızın en önemli beklentisi şu; bu olay aydınlatılsın, öncesi, sonrası. Bu neden oldu? Sorumluları bulunsun. Biz de zaten bu konuda olanca hassasiyetimizi ifade ettik. Bunu sizden çok biz istiyoruz dedik. Devlet eski devlet değil, hükümet eski hükümet değil. Hiçbir şey kapalı kalsın istenmiyor. Türkiye'de artık her şey şeffaflaştı. Bu olay belki başka zamanlar olsaydı farklı tepkiler verilirdi. Devletin belki tepkisi belki farklı olurdu. Üstü belki örtülüp giderdi. Bu olay olduğunda ilk Genelkurmay Başkanı açıklama yaptı, 'bir hata oldu' dedi.''
Genelkurmay Başkanlığı'nın Uludere olayıyla ilgili raporunun sorulması üzerine Atalay, henüz bir rapor ortaya çıkmadığını, yargı ve soruşturma boyutunun devam ettiğini, kendilerinin de bunu beklediğini bildirdi.
EN DERİN ÜZÜNTÜLER İFADE EDİLDİ
Vatandaşların dertlerini, acılarını, duygularını paylaşmak, onlara destek vermek için çaba sarf ediklerini dile getiren Atalay, özür konusunda ise ''En derin üzüntüler ifade edildi. Yürüyen bir yargı süreci de var. Bu kadar üzüntünün belirtilmesi her şeyi içine alır zaten. Başbakanımız da mesajını iletti. Eşi ve kızlarının orada eşini çocuğunu kaybetmiş annelerle, hanımefendilerle bir araya gelmesi en önemli paylaşma değil midir?'' diye konuştu.
Kendisinin de bilimsel alanından dolayı bu konuya yakın olduğunu ifade eden Atalay, siyasetin en önemli denetleyicisinin vatandaş olduğunu belirtti. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın her ay araştırma yaptırdığını ve vatandaşların icraatları nasıl değerlendirdiği konusunda bilgi sahibi olduğunu kaydeden Atalay, bu konuda da yeni yaptırdıkları bir çalışma bulunduğunu aktardı.
VATANDAŞLA YAKIN TEMAS OLACAK
Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye'de devlet yakın tarihte vatandaşının adeta güvenini kaybetmek için çok şey yapmış. Güvenini kazanma çalışmaları yapmamış, hele belli dönemlerde. Kürt kökenli vatandaşlar da bunlardan birisi. Güven zedelenmesi olmuş. O güveni kazanmak için biz biz çok çaba sarf ettik. AK Parti dönemi, o vatandaşı tekrar kazanmaya çaba dönemidir. Bu demokratikleşme, bölgeye götürülen hizmetler, vatandaşla diyalog... Biz vatandaşın içinde olmayı çok istiyoruz. Başbakanımızın bölgede siyaset yapan milletvekillerimize, teşkilatlarımıza en önemli talimatı budur. Vatandaşın içinde olacaksın. Biz de parti ve hükümet olarak yeni bir çalışmayı başlatmak istiyoruz. Onun plan ve programını yapıyoruz. Bunu yakın zamanda başlatacağız. Gerek hükümet üyeleri, gerek parti yöneticileri ve gerekse milletvekilleri köylere kadar gidip anlatmak istiyoruz.
Vatandaş devletin samimiyetini biraz daha yakın bilsin istiyoruz. Gidip yüzyüze görüşmenin yerini hiçbir şey tutmuyor. Vatandaşın gözlerinin içine bakarak bunları anlatmak gerekiyor. Terörle mücadelenin bir boyutu da vatandaşa sahip çıkmak. Götürdüğünüz hizmetlerle, onların önceleri hayal bile edemeyeceği adımlar atıldı. Onları iyice anlatmak gerekiyor. Vatandaşla bütünleşme dediğimiz bu. AK Parti'nin temel vizyonu, her bölgede vatandaşla daha fazla yüz yüze gelme.''
BÖLGE İNSANININ DEVLETE GÜVENİNDE ARTIŞ VAR
''Anketten çarpıcı bir sonuç çıktı mı?'' sorusu üzerine Atalay, vatandaşın devlete güveninde artış olduğunu bildirdi. Atalay, vatandaşın şeffaflığın ve hukukun arttığının, eskiden görülen adaletsizliğin, işkencenin, baskının ve faili meçhullerin olmadığının, hakkın, hukukun korunduğu bir sistemin geliştiğinin farkında olduğunu bildirdi.