Atalay'dan CHP'lileri kızdıracak tespitler!
Abone olAbant Platformu'nda konuşan İçişleri Bakanı Atalay, bütün toplumsal sorunların temelinde CHP anlayışı olduğunu söyledi.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, bütün toplumsal sorunların
temelinde CHP anlayışının bulunduğunu savunarak, onun için çözümüne
de katkı beklemenin doğru olmayacağını söyledi.
Abant Platformu'nun 'Yeni Bir Toplumsal Mutabakat İçin
Demokratikleşme' konulu toplantısı Ankara Rixos Otel'de başladı.
Toplantıya İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Saadet Partisi (SP) Genel
Başkanı Numan Kurtulmuş, Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı
Yalçın Topçu ile bazı milletvekilleri, akademisyenler ve çok sayıda
gazeteci katıldı.
Toplantının açılış konuşmasını yapan Abant Platformu Dönem Başkanı
Prof. Dr. Levent Köker, toplantının ana temasının demokratikleşme
olduğunu vurguladı. Toplantıyı Türkiye'nin entelektüel, kültürel ve
siyasi çeşitliliğini insanların duruşlarına karışmadan ifade
edecekleri özgürlük ortamında gerçekleştirdiklerini dile getiren
Köker, Türkiye'nin son on yılda yapılan reformlarla demokratikleşme
yolunda büyük mesafe aldığını belirtti. Demokratikleşmenin pazarlık
konusu yapılamayacağını dile getiren Köker, insan hakları ve temel
hürriyetlerin herhangi bir pazarlık sürecine tabi olmadığına dikkat
çekerek, demokrasiden geri dönüş olmadığını söyledi.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay ise toplantının dar kapsamlı anayasa
çalışmalarının devam ettiği bir döneme denk gelmesinin önemli
olduğunu vurguladı. Yapılan çalışmaların önümüzdeki günlerde
Meclis'te gündeme getirileceğini anlatan Atalay, Türkiye'de
korkusuzca bütün konuların konuşulduğu platformların, açık
zihinlerin ülke için çok büyük bir kazanç olduğunu, hükümet olarak
da bu platformları açık tutmakla sorumlu olduklarını belirtti.
Yasaklar ve baskılarla hiçbir toplumsal sorunun çözüme
kavuşmadığını vurgulayan Atalay, yaşanan deneyimlerle bunu
anladıklarını ifade etti. Toplumsal sorunları daha fazla demokrasi,
anlama ve konuşma merkezli bir yaklaşımla ele aldıklarını dile
getiren Atalay, Türkiye'nin 2001 yılından başlayarak
demokratikleşme sürecinde ilerleme yaşadığını kaydetti.
Bütün hedeflerinin demokrasi ve hukuk alanında standartların
yükseltilmesi olduğunu anlatan Atalay, sivilleşme ve normalleşme
yolunda önemli yasal değişiklikler yapıldığına dikkat çekti.
Yapılan yasal düzenlemeleri anlatan Atalay, çalışmalar sırasında
muhalefetin bazen kırıcı ve yıkıcı eleştiriler yaptığını
hatırlattı.
Hükümetin çalışmalarının yıkım, kıyım ve bölünme projesi olarak
gösterildiğini dile getiren Atalay, Türkiye'nin toplumsal olarak
değiştiğini, geçmişte tartışılması ve konuşulması bile mümkün
olmayan konuların siyaset alanında veya siyaset dışında ciddi bir
şekilde konuşulduğunu söyledi.
"KARŞIMIZDA 'MUHATAP BENİM DİYECEK BAŞKA YERE HAVALE
ETMEYECEK' MUHATAP İSTİYORUZ"
Demokratik açılım sürecinin kararlı bir şekilde devam ettiğinin
altını çizen İçişleri Bakanı Beşir Atalay, duygusal tepkilerin
azaldığını, yurt içi ve yurt dışı görüşmelerin de sürdüğünü
belirtti.
Türkiye'nin eski Türkiye olmadığını ve hiçbir komşunun Türkiye'ye
dönük teröre destek veremeyeceğini, bigane kalamayacağını
vurgulayan Bakan Atalay, şöyle devam etti: "Bütün
sorunların demokrasi ve insan hakları boyutunda çözülmesini
istiyoruz. Bu konudaki görüşmeler bütün yönleriyle devam ediyor.
Meclis altındaki muhatabı önemli görüyoruz. Daha önce de önemli
gördük. Başbakan'ımız, o zaman bu konuda muhatap olarak gördüğümüz
kapatılan DTP Genel Başkanı ile bunun için görüştü. Ama istiyoruz
ki karşımızda 'muhatap benim, gerçekten muhatap benim, başkası
değil' diyecek, bizi başka yere havale etmeyecek muhatap istiyoruz.
Meclis içi meşru muhatabı biz çok önemli
görüyoruz."
Çalışmalara CHP ve MHP'nin destek vermemesini eleştiren Atalay, ön
görüşmede CHP'den biraz ümitli olduklarını kaydetti. "Bu
konularda CHP destek vermez. Bütün toplumsal sorunların temelinde
CHP anlayışı vardır, onun için çözümüne de katkı beklemek doğru
değil." diyen Atalay, MHP'nin de çok sert bir tutum içine girdiğini
söyledi. Üslubun "kin, nefret, yıkım projesi" olduğunu dile getiren
Atalay, "O kadar telaşa düştüler ki terörün bitmesinden çok
korkuyorlar, çünkü nemaları gidecek. Bugün İstiklal Marşı'mızın
kabul edilişinin yıl dönümü. Bu ülke büyük bir devlet, resmi
dilimiz, milli marşımız, şanlı bayrağımız var. Bütün bunlar
değerlerimizdir, kimse bunları tartışmıyor. Türkiye adına umutlu
olmalıyız, Türkiye normalleşiyor. Her sosyal değişimim sancıları
olur, bu kadar değişimi yine de az sancılarla
geçiriyoruz." şeklinde konuştu. Türkiye'de demokratikleşme
açığını kapatmaya çalıştıklarını ifade eden Atalay, olağanüstü
halin olağan hale geldiğini savundu.
Konuşma sonrası gazetecilerin demokratik açılım sürecinde muhatap
konusunu hatırlatması üzerine Atalay, TBMM içinde grubu bulunan
önceki DTP şimdiki BDP de dahil bütün partilerle bu konuları
paylaşmak istediklerini söyledi. Bu konuda ellerinden gelen çabayı
gösterdiklerini savunan Atalay, "Şimdi de aynı niyetimi ifade
ettim. Yine aynı şekilde. Ama daha önce biliyorsunuz farklı şeyler
oldu. Görüşmelere başlayınca 'Biz esas muhatap değiliz, başka
yerlerle görüşün' diye havaleler oldu. Böyle şeyler olmasın
istiyoruz. Muhatap aldığımız kişi 'Ben muhatabım, ben dirayetli bir
muhatabım' desin. Bunu ifade ediyorum ben." dedi.
"ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ ŞART"
SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş da Türkiye'de önemli şeylerin
olduğunu söyledi. Bu Meclis'in anayasa yapmaya yetkisi bulunduğunu
vurgulayan Kurtulmuş, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararla bir kör
düğümün ortaya çıktığını kaydetti. Türkiye'de bürokratik oligarşi
ve vesayet sistemi olduğunu anlatan Kurtulmuş, 1960 ihtilaliyle
hukuk sisteminin milletin denetiminden çıkarıldığını savundu.
Türkiye'de kapsamlı, köklü bir anayasa değişikliği yapılması
gerektiğini vurgulayan Kurtulmuş, yapılacak kısmi anayasa
değişikliğiyle ilgili bütün maddelerin referanduma götürülmemesini
istedi. Anayasadaki 7 ve 175. maddenin referanduma götürülmesinin
sorunu çözeceğini ileri süren Kurtulmuş, milletin kararının ortaya
çıkacağını belirtti. Kurtulmuş, şu an bir muhatap
sağlanamayacağının da göründüğünü söyledi.
BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, 24 saat kesintisiz demokrasi
istediklerini belirterek, bireysel özgürlüklerin ve hukuk
devletinin önemini anlattı. Bölücü terörün sona ermesinin yolunu
açacak gelişmelerin olmasını temenni ettiklerini dile getiren
Topçu, hükümetin milletten aldığı yetkiyi iyi kullanmasını
istedi.
Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu'nun konuşmasının ardından
toplantıya ara verildi. Öğleden sonraki bölümde ise çeşitli
konularda oturumlar yapılacak.