Atalay CHP'nin günahlarını saydı
Abone olCHP yönetimi hükümeti suçladı açıklama Atalay'dan geldi. Bakan Atalay, suçlamaların gerçiği yansıtmadığını söyledi.
CHP yönetiminin Kılıçdaroğlu'nun oy
kullanamamasıyla ilgili hükümeti suçlayan sözlerine
cevap İçişleri Bakanı
Beşir Atalay'dan geldi. Atalay, polisin haksız yere suçlandığını
iddia ederek, bunun ''CHP
Genel Sekreteri Önder Sav'ın telefonunu açık unutmasına karşın
dinlendiğini ileri sürmesine benzediğini''
söyledi.
Brüksel'deki temaslarının ardından Türkiye'nin Brüksel
Büyükelçiliği'nde basın toplantısı düzenleyen Atalay, CHP Genel
Başkanı Kılıçdaroğlu'nun oy kullanamamasıyla
ilgili polisin haksız yere suçlandığını
söyledi. Atalay, tartışmaları medyanın
hararetlendirdiğini iddia ederek süreci şu sözlerle açıkladı:
''Kendisi aslında Ankara'da oturuyor ama (adres kaydını)
nakletmemiş. Ama muhtar, Sayın Kılıçdaroğlu'nun orada
oturmadığını tespit ediyor ve bunu nüfus idaresine
bildiriyor. O listede sadece Kılıçdaroğlu değil, 420
civarında isim var. Muhtar da bilmez polis de bilmez özel isimleri.
Onlar için 'X şahsı burada oturuyor mu' o önemli. O zaman ancak
nüfus müdürlüğü oturmayanlarla ilgili emniyete yazar, 'bir
de siz kontrol edin' diye. Bunları havuza alıyorlar,
kaydını silme de değildir. Çünkü orada belirsizlik doğuyor.
Ondan sonra polis gidiyor, 'bu kişi burada oturmuyor' diye
bilgi veriyor. Polisin rolü bu. Bunu tutup da gazetecilere
'siz arayıp bulun, polisi kim göndermiş' diye söylüyor.
Böyle birşey olur mu? Böyle sorumsuz bir beyan olur
mu?''
ÖNDER SAV BENZETMESİ
Atalay, Kılıçdaroğlu'nun oy kullanamaması ile ilgili olarak
''polisi kimin gönderdiğini'' sormasını, CHP Genel Sekreteri Önder
Sav'ın telefonunun dinlendiği iddiasına benzeterek şu ifadeleri
kullandı:
"Hatırlarsanız iki yıl önce CHP Genel Sekreteri, sizin gibi bir
basın mensubuyla telefonda konuşuyor. Sonra telefonunu
kapatmadan yanına bırakıyor. Sonra yanındakilerle
konuşmaya devam ediyor. Meğer yanındaki de bir ilimizin valisiymiş.
Gazeteci de onları dinliyor. Ondan sonra bu yayımlanmaya başlayınca
feryat ettiler, 'Vay işte hükümet bizi dinliyor, İçişleri
Bakanlığı bizi dinletiyor. Partimizin yanında bir minübüs vardı o
tarihte meğer o ortam dinliyormuş, içeriyi dinliyormuş'
dediler. Böyle birşey olabilir mi? Çıktılar basın toplantısı
yaptılar. Hemen suçlama. Mübarek, oturun bir araştırın,
öğrenin. Ondan sonra gazeteci çıktı dedi ki 'biz sizi
telefonunuzdan dinledik'. Bu ona benziyor arkadaşlar.
Koskoca anamuhalefet lideri, partisi bunları niye yapsın?