Atalay Alman polisini yalanladı
Abone olİçişleri Bakanı Beşir Atalay, ''Almanya'daki Deniz Feneri Derneği soruşturması kapsamında Türkiye'deki bir iş yeri ya da büronun aranmasıyla ilgili Alman makamları tarafından herhangi bir başvuru yapılmadığını'' söyledi.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay, ''Almanya'daki Deniz Feneri
Derneği soruşturması kapsamında Türkiye'deki bir iş yeri ya da
büronun aranmasıyla ilgili Alman makamları tarafından herhangi bir
başvuru yapılmadığını'' söyledi.
AA muhabirine açıklama yapan İçişleri Bakanı Atalay, ''Almanya'daki
Deniz Feneri soruşturmasını yürüten polis şefinin, hazırlık
soruşturması sırasında Türk polisinden, Ankara İnterpol
aracılığıyla bir televizyon kuruluşunun yönetim kurulu başkanının
Türkiye'deki ofislerine baskın yapılmasını istediği, ancak bu
isteğin geri çevrildiği'' yönünde bazı basın yayın kuruluşlarında
yer alan iddiaların asılsız olduğunu kaydetti.
Bakan Atalay, basında yer alan haberleri kendisinin de okuduğunu
belirterek, iddiaların 2007 Nisan ayına ait olduğunu ve kendisinden
önceki dönemde gerçekleştiği için araştırdığını bildirdi.
''Araştırmalarım sonucunda, iddia edildiği gibi Alman makamlarının
Türkiye'de bir iş yerinin veya bir büronun aranmasıyla ilgili ne
Bakanlığımıza ne Emniyet Genel Müdürlüğüne ne de İstanbul
Emniyetine İnterpol aracılığıyla ya da başka bir şekilde herhangi
bir başvurusu söz konusudur'' diye konuşan Bakan Atalay, ''haberin
baştan sona asılsız bir haber olduğunu, böyle bir talep olmadığını,
talep olmadığı için de cevabın da söz konusu olmadığını'' ifade
etti.
Böyle bir talep olması durumunda bunun Adalet Bakanlığı kanalıyla
ve yargı kararıyla gerçekleşeceğini belirten Bakan Atalay, ''Burada
da böyle bir şey söz konusu olmamış. Yani hiçbir şekilde böyle bir
talep ve başvuru söz konusu değil'' dedi.
BAYKAL'IN AÇIKLAMASI
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın konuyla ilgili olarak bir
televizyon kanalında gündeme getirdiği iddiaları da yanıtlayan
İçişleri Bakanı Atalay, şunları kaydetti:
''Çok üzücü buluyorum. Ülkemizde ana muhalefet partisinin Genel
Başkanı sürekli hiçbir şeyi araştırmadan, sormadan, yanlış
bilgilerle değerlendirmeler yapıyor. Bu da bu örneklerden bir
tanesi. Uydurma bir haberi esas alıyor, ama onu da okumuyor, tarihe
dikkat etmiyor. Doğrusu bunu talihsizlik olarak görüyorum. Yani
artık insafın, dikkatin, nezaketin kalmadığı bir durum olarak
görüyorum. Asgari siyasi nezaketin kalmadığı bir durum olarak
görüyorum.
Halbuki biraz araştırılsa, sorulsa, aceleyle yanlış bir haber
üzerine bu tür değerlendirmeler yapılmasa çok daha iyi ve sağlıklı
olur. Ama CHP Genel Başkanı sürekli bunu yapıyor. Hatırlayın, daha
çok zaman geçmedi, CHP Genel Merkezi'nde Genel Sekreterin
dinlenmesi iddialarıyla ilgili çıkan haberde de Baykal, yine hiç
araştırmadan kameralar karşısına geçiyor, büyük hükümlerle yine
bakanlığımızı ve Türk polis teşkilatını suçluyordu.
Araştırmalar sonuçlanınca bunun aslının ne olduğu ortaya çıktı ve
kendileri zor durumda kaldı. O zaman da ben yine Sayın Baykal'ın
basın toplantısından sonra yaptığım basın toplantısında ifade
etmiştim. Olayı bir araştırıp, incelesinler. Acele etmesinler.
Hemen peşin hükümle hareket etmesinler. Bu tavırla bir yere
varılamaz. Doğrusu bunu büyük bir şansızlık olarak görüyorum.''
''TÜRKİYE'DEKİ DENİZ FENERİ DERNEĞİ DENETLENİYOR''
Bakan Atalay, İçişleri Bakanlığı tarafından Deniz Feneri
Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği'nde 2007 yılında büyük bir
araştırma yapıldığını kaydetti.
Türkiye'de 79 bin 636 derneğin faaliyet gösterdiğini ve bunlardan
435'inin kamu yararına çalışan dernek statüsünde olduğunu belirten
Atalay, kamu yararına çalışan vakıfların ise İçişleri Bakanlığının
faaliyet alanında bulunmadığını, söz konusu vakıfların Vakıflar
Genel Müdürlüğü ve Maliye Bakanlığı ile irtibatlı olduğunu
kaydetti.
Dernekler Kanuna göre derneklerin her iki yılda bir denetlenmesi
gerektiğini, bu denetlemenin İçişleri Bakanlığı görevlileri
tarafından da gerektiği gibi yerine getirildiğini ifade eden Bakan
Atalay, sözlerine şöyle devam etti:
''Merkezi İstanbul'da bulunan Deniz Feneri Yardımlaşma ve Dayanışma
Derneği de 16 Mayıs ile 7 Ağustos 2007 tarihleri arasında
bakanlığımız denetçileri tarafından 3 ay süreyle denetlenmiş.
Türkiye'deki Deniz Feneri Derneği ile ilgili olarak son zamanlarda
ileri sürülen iddiaların incelenmesi için Bakanlığımız
denetçilerini görevlendirdim.''