Atakan’ın ölümüne ilişkin son noktayı koydu
Abone olİçişleri Bakanı Muammer Güler, Hatay’da yaşanan olaylar sırasında hayatını kaybeden Ahmet Atakan’ın ölümüne ilişkin, "Yüksekten düşme olduğ...
İçişleri Bakanı Muammer Güler, Hatay’da yaşanan olaylar
sırasında hayatını kaybeden Ahmet Atakan’ın ölümüne ilişkin,
"Yüksekten düşme olduğu konusunda herhangi bir tereddüt yok.
Polisin herhangi bir müdahalesi konusunda da bir tereddüt yok”
dedi.
Demokratikleşme Paketi Değerlendirme toplantısına katılmak üzere AK
Parti Genel Merkezi’ne gelen İçişleri Bakanı Muammer Güler,
gazetecilerin gündemdeki konulara ilişkin sorularını
cevaplandırdı.
Hatay’da meydana gelen olayları değerlendiren Bakan Güler,
olayların üzücü olduğunu belirterek, Ahmet Atakan’a rahmet
dilediğini söyledi. Atakan’ın yakınlarının acılarını paylaştığını
ifade eden Bakan Güler, “Olayla ilgili Hatay Cumhuriyet
Başsavcılığı tarafından gerekli inceleme başlatıldı. Adli yönden
süren inceleme yanında biz de mülkiye müfettişlerini
görevlendirerek olayın bütün boyutlarla incelemesine başladık”
dedi.
“KANUNSUZ EYLEMLERLE İLGİLİ TAVRIMIZ DEVAM EDECEKTİR”
Atakan’ın ölümüyle ilgili televizyon kanallarına düşen görüntülerde
olay sırasında polis aracının geçmekte olduğu ve bu sırada herhangi
bir polis müdahalesinin bulunmadığı, yüksekten düşme sonucu bir
görüntü ortaya çıktığını sözlerine ekleyen Bakan Güler, “Otopsi
raporu da yüksekten düşmeyi teyit ediyor. Bütün bunlara rağmen
incelememizi sürdürüyoruz. Elbette olayın bütün ayrıntıları ortaya
çıkmadan birileri suçlamanın veya bu konuyu polise mal etmenin veya
bunu hemen bir provokasyon aracı haline getirmenin, özellikle
Hatay’da günlerden beri yapılmakta olan orada bir büyük karışıklık
çıkartma bir etnik provokasyonla insanları birbirine düşürme
eğilimlerini yakından biliyoruz. Nerede olursa olsun kanunsuz
eylemlerle ilgili tavrımız devam edecektir. Özgürlüklerin bütün
unsurlarla kullanılmasına evet ama kanunun öngördüğü şartlar
içerisinde başkalarının özgürlüklerini ihlal etmeden bir de şiddet
kullanılmadan özgürlüklerin kullanılmasından yanayız. Bu olayla
ilgili incelememiz de sürecektir. Biraz sabırlı olalım. Olayın
bütün boyutları ortaya çıkmadan kimse kimseyle ilgili bir
önyargıyla veya şüpheyle olaya yaklaşmasınlar. Ama bu tip kanunsuz
gösterilerin de maalesef geldiği noktayı vatandaşlarımızın
takdirine bırakıyorum” diye konuştu.
“KİM BU SÜRECİN SONA ERMESİYLE İLGİLİ GAYRET GÖSTERİRSE BUNUN
ALTINDA KALIR”
Çözüm süreciyle ilgili gelinen son noktanın da sorulması üzerine
Bakan Güler, Demokratikleşme Paketi Değerlendirme toplantısının
ardından AK Parti Sözcüsü Hüseyin Çelik’in gerekli bir açıklama
yapacağını belirterek, “Bizim bu konudaki tavrımız nettir. Çözüm
sürecinin devam etmesi ülkenin yararınadır. Gözyaşının durması
kanın durması aylardan beri şehit haberlerinin gelmemesi,
çatışmasızlık ortamının sürdürülmesi Türkiye’nin yararınadır. Ancak
bu konuda bu sürecin baltalanması için de çok gayretler oldu. Bunu
kamuoyu da yakından biliyor. Kim bu sürecin sona ermesiyle ilgili
gayret gösterirse bunun altında kalır. Ben Mardin milletvekiliyim…
Bölgenin çözüm sürecine verdiği desteği yakından biliyorum.
Özellikle o bölgede çözüm sürecine destek oranı yüzde 93’lere
yaklaşmıştır. Bu hem bizim için mesajıdır hem de diğer partiler
için mesajdır, hem de Türkiye’ye mesajdır. Bu barış ve huzur
ortamının, özellikle belirtiyorum, huzur ortamının sürdürülmesini
istiyoruz. Elbetteki demokratikleşmeye ilişkin adımlar sadece belli
bir etnik grubu bölgeyi de kapsamamaktadır. Ülkenin tamamını
kapsayacak bir demokratikleşme paketi üzerinde veya demokrasinin
standartlarının yükseltilmesi konusunda çalışmaları sürdürüyoruz”
şeklinde konuştu.
“BUNU PROVOKE EDEN BUNUN DA ALTINDA KALIR”
Olayı belli bir grup belli bir parti anlamında
değerlendirmediklerini belirten Güler, “Türkiye’nin bütünü
anlamında bütün vatandaşlarımızın özgürlüklerinin genişletilmesi
anlamında değerlendiriyoruz. Ancak bu sürecin kıymetinin de
bilinmesi gerekir. Bunu provoke eden bunun da altında kalır”
dedi.
Öten yandan Hatay’daki olayların ardından Türkiye’nin çeşitli
illerinde başlayan olayların da sorulması üzerine Bakan Güler,
şunları söyledi:
“Kamuoyunda yakından takip ediliyor. Şiddet kullanılmadığı,
kanunsuz gösteri yapılmadığı sürece polisin hiçbir müdahalesi yok.
Ancak bir çok olay bahane edilerek her gün yeni bir bahane ortaya
koyularak profesyonelce şiddet unsurlarını ortaya çıkaran belli
gruplar, kendi amaçlarını başkalarının da protestolarının da
üzerine bindirmek suretiyle bu konuyu tabana yaymaya çalıştılar.
Ama biz biliyoruz hangi gruplar, kimler ısrarla bu konuda polisle
karşı karşıya gelmek veya diğer kitleleri de polise karşı
yönlendirmek için gayret sarfediyorlar. Dün İstanbul’da veya yurdun
çeşitli yerlerinde yaşanan olaylar da bunu gösterdi. Biz orantılı
güç anlamında polisin kuvvet kullanması ile ilgili yetkilerini
hassasiyetle uygulamaya çalışıyoruz ama polise taşla, molotof
kokteyle, havai fişeklerle, sis bombalarla saldırıldığı anda veya
kanunsuz gösteri ortamına dönüştüğü anda da polis görevini yapmak
durumundadır. Bu polisin görevidir. Kimsenin talimat vermesine
gerek yok. İçişleri Bakanı olarak benim, valinin, emniyet müdürünün
dahi talimatına gerek yok. Orada bulunan güvenlik amiri polis
vazife ve selahet kanununa göre toplantı ve gösteri kanununa göre
kendi inisiyatifi içinde kuvvet oranına göre gerekli müdahaleyi
yapmakla mükelleftir.”
“SON OLAYLARLA İLGİLİ TESPİTLERİMİZ VAR”
Hatay’da ve ardından yurdun çeşitli bölgelerinde başlayan olaylarla
ilgili tespitlerinin bulunduğunu ifade eden Bakan Güler, son
olaylarla ilgili tespitlerinin bulunduğunu ve onlarla ilgili
çalışmaların olduğunu dile getirdi. Bakan Güler, “Bunların sadece
gösteri ve toplantı kanununa muhalefetin de ötesinde organize bir
suç hareketi içinde bunu yürüttüklerini biliyoruz. Gezi
olaylarından sonra 189 kişi adli mercilerce tutuklandı, haklarında
soruşturmalar sürdürülüyor. Bizim de bu faaliyetleri organize
biçimde yaymaya çalışan örgütlerle ilgili tespitlerimiz var,
çalışmalarımız var, projeli operasyonlarımız var, cumhuriyet
savcılarının nezaretinde sürdürülen” diye konuştu.
“HİÇ KİMSENİN BURNUNUN KANAMASINI İSTEMEYİZ”
Atakan’ın ölümüyle ilgili yeni delillerin ortaya çıkarmak için
çalışmalarını devam ettiğini kaydeden Bakan Güler, “Bütün kamera
görüntüleri tespit ediliyor, bütün adli yetkiler kullanılarak
polisimizin yürüttüğü çalışmalar var. Elbette bunlar ele geçtikçe
adli merciler önüne götürülecek. Şunu tavsiye ediyorum; her olayı
bir bahane bilerek hemen bir protesto eylemine girişmenin veya
birileri suçlamanın manası yok. Dünkü olay da bunun açık delilidir.
İşte görüntüler ortaya çıktı başka deliller de bugün ele
geçireceğimizi planlıyoruz ama buna rağmen bir üzücü hadisedir. Hiç
kimsenin burnunun kanamasını istemeyiz. Protesto gösterilerini
şiddet eylemleri içerisinde birleştirip polisle her gün çatışma
ortamı yarattığınızda buna benzer olumsuzluklar çıkıyor” dedi.
“YÜKSEKTEN DÜŞME OLDUĞU KONUSUNDA HERHANGİ BİR TEREDDÜT YOK”
Ne gibi delillerin olduğunun sorulması üzerine ise Bakan Güler,
Ahmet Atakan’ın ölümüyle ilgili yapılan incelemede yeni
görüntülerin olduğunu belirterek, “Onlara bakıyoruz. Yüksekten
düşme olduğu konusunda herhangi bir tereddüt yok. Polisin herhangi
bir müdahalesi konusunda da bir tereddüt yok. Çünkü bunlar yerel
bir TV’nin kameraları ile tespit edildi. Başka deliller de var,
onların üzerinde duruyoruz. Her şeye rağmen talihsiz bir olaydır,
bir vatandaşımızın hayatını kaybetmesi üzücü bir olaydır. Ama
bunların bahane edilerek vatandaşları birbiri ile çatıştırma bir
etnik çekişme yaratma hatta bunu büyük bir çatışma ortamına
dönüştürme arayışları var. Özellikle Hatay’da bu yapılmaya güneyde
bazı illerimizde bu yapılmaya çalışılıyor” şeklinde konuştu.
Vatandaşları duyarlı olmaya çağıran Bakan Güler, kanaat
önderleriyle görüşüldüğünü ve yerel yöneticilerin oradaki bütün
kesiklerle görüştüklerini kaydetti. Bakan Güler, “Ben hem bütün
siyasi parti mensuplarını bölgenin milletvekillerini, sivil toplum
temsilcilerini kanaat önderlerini meslek temsilcilerini dikkatli
davranmaya davet ediyorum. Burada oynanmakta olan olayın Türkiye’yi
nereye çekmek istediği konusunda herkes farkındadır. Bunların artık
gizlenecek tarafı yok” dedi.
“POLİS ARACININ HERHANGİ BİR MÜDAHALESİ YOK”
Atakan’ın ölümüne gaz kapsülünün neden olup olmadığının sorulması
üzerine de Bakan Güler, şunları söyledi:
“Onlar iddiadır ama görüntüler de her şeyi ortaya koymaktadır.
Orada geçmekte olan polis aracının herhangi bir müdahalesi yoktur.
Yeni deliller ortaya çıktığında paylaşacağız. Her türlü delil bilgi
belge hepsi adli makamların önünde. Ayrıca mülkiye müfettişleri de
inceleme yapıyorlar. Hiçbir şey gizli kalmaz. Herşey açıktır.
Herkesin sabırla beklemesi lazım.”
(İHA)