Ata sorunu böyle çözmüş!

Günümüzde okullarda yaşanan kıyafet sorununun bir benzerinin Atatürk döneminde de yaşandığı ortaya çıktı..

Son günlerin en çok konuşulan kitabı “Son Devrim”de dönemin Eğitim Bakanı Esat Bey’in kız öğrencilerin kısa etek, kısa çorap ve kısa kollu gömlek giymelerini uygun bulmadığını söylemesiyle başlayan tartışmanın Atatürk’ün sofrasında yol açtığı gerilim anlatılıyor. 

Gazeteci Nüket Aşkın tarafından kaleme alınan kitapta yer alan olaylardan birisi de Atatürk’ün sofrasında kıyafet sorunuyla ilgili yaşanan gerginlik.

Olay şöyle gerçekleşiyor:

REŞİT GALİP'TEN EĞİTİM BAKANINA VERYANSIN

“1931 yılında Dolmabahçe’de Atatürk’ün davetlisi olarak bulunan misafirleri arasında dönemin Eğitim Bakanı Esat Bey ve Halkevleri Kolu Başkanı Reşit Galip de bulunmaktadır. Esat Bey, kız öğrencilerin kısa etek, kısa çorap ve kısa kollu gömlek giymelerini uygun bulmadığını, daha kapalı giyinmelerini bir genelgeyle duyuracağını söyler. Reşit Galip ise Bakan’a “Yanlış düşünüyorsunuz beyefendi. Bu bir geriliktir. Kadınlar artık eski durumda yaşayamazlar. İnkılaplardan en mühimi kadınlara verilen haklardır” sözleriyle karşı çıkıyor.

ATATÜRK BAKANINA SAHİP ÇIKIYOR AMA

Sofrasında davetli bulunan bakanın zor durumda kalmasından rahatsız olan Mustafa Kemal, “Bu konuyu uzatmayalım. Kısa çorap giyip giymemek çok önemli değildir. Sonra tartışırız” diyerek konuyu kapatmaya çalışıyor. Ancak Reşit Galip üslubunu daha da sertleştirerek, “Af buyurunuz Paşam. Müsaade buyurursanız fikrimizi söyleyelim. Hatta daha da ileri giderek diyeceğim ki, sizin huzurunuzda bu sofrada inkılapları zedeleyici icraattan bahsedilmesi küstahlıktır, hoş görülemez” der.

SONRA REŞİT GALİP'İ BAKAN YAPIYOR

Mustafa Kemal, Reşit Galip’in bu çıkışına karşılık “Yorgun görünüyorsunuz. Madem konuşmalar da hoşunuza gitmiyor gidip istirahat edebilirsiniz” diyerek kibarca sofradan ayrılmasını ister. Reşit Galip ise “Burası milletin sofrasıdır. Kovulmamalıyım. Kendimi iyi hissediyorum, kalkmam” deyince Mustafa Kemal, işi daha fazla uzatmadan kendisi ayağa kalkar ve “O halde biz kalkalım. Masayı beyefendiye bırakalım” diyerek odasına çekilir.”

Bu olaydan birkaç ay sonra da Reşit Galip, Esat Bey’in yerine Eğitim Bakanlığı’na getirilir. Reşit Galip, eğitim reformunun mimarları arasında yer almanın dışında okullarda her gün okuduğumuz “Türküm, doğruyum, çalışkanım” sözleriyle başlayan Andımız’ın da yazarıdır.