Ata Demirer'e yapılanın aynısı
Abone olBekir Hazar, Ata Demirer'in canlı yayında söylediği ve çok tartışılan sözüne değindi. Çünkü Hazar'a Ata Demirer'e yapılanın bir benzeri yapıldı.
Bekir Hazar, Ata Demirer'in başına gelen olayın aynısını yaşadı.
Hazar kendisine hakaret eden kadına hiç bir şey söylemidi,
terbiyesiyle en güzel cevabı verdi. Hazar, sözüyle olayı şöyle
özetledi:
Kızın biri canlı yayında Ata Demirer'e "Sevgilin var mı, yoksa o
biçim misin" gibi bir laf ediyor. Ata'nın tepesi atıyor ve seviyesi
düşük bir sözle cevap veriyor. Yapılan bir gaf ve telafisi zor.
Basında çok tartışıldı Ata'nın gafı… Kadın yazarlar ayağa kalkıp,
Ata'yı savundu, Hıncal Uluç bile "Aynı söz bana da söylenseydi,
benim de tepem atardı, sövene söverim" diyerek sanatçıya arka
çıktı.
Aklıma geçenlerde katıldığımız Objektif programı geldi. Karşımda
Kadının Sesi programlarını yapan Yasemin Bozkurt ve Ayşenur Yazıcı
vardı. Bu tarz programların kadınları reyting uğruna nasıl
sömürdüğünü örneklerle anlatıp, biraz sıkıştırdım her ikisini de.
Ayşenur öyle daralmış olmalı ki, ciddi tartışmada belden aşağı
vurma noktasına gelip bana "Sen de kadınsı duygular var" dedi…
Anlık bir olaydı, ağızdan çıkmıştı. Yasemin ile birlikte Ayşenur
Yazıcı bana ithaf ettikleri bu çirkinliğe kakır kakır kahkaha
attılar. Saniyelerle sınırlı bir zamanda cevap vermeniz gerekiyor…
İnanın tepem öyle bir attı ki, aklıma "Kadınsı duygular" içinde
olmadığımı anlatacak okkalı ve Ayşenur'un altından kalkamayacağı
seviyesiz bir cevap geldi. Beynimin tüm labirentlerinde dolaşıp,
çıkışı bulan o okkalı cevap, dilimin ucuna geldiği anda frene
bastım. Seviyesizliğe seviyesizlikle cevap vermek… Hem de
milyonların önünde… Yani Hıncal'ın dediği gibi "Sövene sövmek"… Yok
ben almayayım dedim. Ertesi gün "Niye bu çirkinliğe cevap
veremedin" dedi dostlar. Saniyelik bir olaydı, tek bir cevap geldi
aklıma, onu da yutmayı tercih ettim, yakışmazdı bana dedim…
Vicdanım gerçekte golü yiyenin Ayşenur olduğunu söylüyordu ve
rahattım. Vicdanım erkeksi duygular içinde olduğumu haykırıyordu,
değmezdi… Ben tepesi attırıldığı anlarda, tepeyi attıranın
seviyesine inmeyecek yüksek bir tepede olmayı tercih ederim her
zaman. Hıncal abimiz, tıpkı Ata Demirer gibi tepeden yuvarlanmayı
seçip sövebilir. Bu bir irade meselesidir, tercihtir. Tepesi atık
kalkan, tepesi batık oturur…
Yazı:Bekir Hazar
Yeni Şafak