Astsubayları yakan nedenler
Abone olŞemdinli davasında mahkum olan astsubayların cezalandırılma nedenleri şöyle:
Şemdinli'de 9 Kasım'da Umut Kitabevi'ne bombalı saldırı
düzenledikleri iddia edilen astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz'i
39'ar yıl 5'er ay 10'ar gün hapse mahkûm eden Van 3. Ağır Ceza
Mahkemesi, astsubaylar ile itirafçının beyanları arasındaki
çelişkilerin, Kaya ve İldeniz'in olaydan sonra "koruma" adı altında
komutanlığa götürülmelerinden kaynaklandığını bildirdi.
Mahkeme, 144 sayfalık gerekçeli kararında, astsubayları
cezalandırma nedenlerini özetle şöyle sıraladı:
Telefon yok
Jandarma, ihbar hattını arayan "Ayşe" adlı kadının, olaydan Seferi
Yılmaz'ın sorumlu olduğunu söylediğini bildirmiştir. Türk Telekom,
böyle bir telefon açılmadığını saptamıştır.
Jandarma'nın gönderdiği ifadeler, davayı uzatmaya yönelik
bulunmuştur.
Kaya ve İldeniz'in anlatımlarıyla, Ateş'in anlatımları arasında
çelişki, Ateş'in (PKK itirafçısı Veysel Ateş) olaydan sonra
Emniyet'te, Kaya ve İldeniz'in ise "koruma" adı altında Şemdinli
Taktik Alay Komutanlığı'nda tutulmalarından kaynaklanmaktadır.
Kürtçe biliyor
Kaya, Kürtçe bilmesine rağmen, Ateş'i Kürtçe bilmesi nedeniyle
yanında götürdüğünü söylemiştir.
Hakkâri İl Jandarma Komutanlığı, mevzuata aykırı görevlendirmeler
yapmış, yıl içindeki patlamalardan sadece birinde Emniyet'le
koordineli çalışmıştır. Patlamadan sonra Hakkâri Emniyet Müdürü
Hüseyin Keskinkılıç'a, eski tarihli, Jandarma'yla Emniyet'in ortak
çalıştığını gösteren bir tutanak imzalatılmaya çalışılmıştır.
Sanıklar savunmalarında, patlamada kullanılan bombaların
benzerlerini araçlarına PKK'lıların koyduğunu söylemiştir. Bunun
olabilmesi için sözü edilen esnaf ve öğrencilerin jandarmanın
ilçeye geleceğini haber alacak biçimde, jandarmadan daha geniş bir
haber ağına sahip olmaları gerekmektedir. Savunma ütopik bir
faraziyeden öteye gitmemektedir.
Bomba atamaz
Sanıklar ve avukatları, duruşmalarda, Yılmaz'ın dükkânına bomba
attıktan sonra kaçıp kaçamayacağı konusunda keşif istemişlerdir.
Yılmaz'ın kendisine bomba atması hayatın olağan akışına aykırı
olduğu gibi, bu konuda tatbikat yaptırılması da kişilik haklarına
aykırıdır.
Jandarma Genel Komutanlığı, 23 Aralık 2005'te görev sahasının,
polis teşkilatı bulunmayan yerler olduğunu bildirmesine rağmen, 28
Aralık 2005'te istihbarat amaçlı ülke genelinde görev
yapabileceğini bildirmiştir.