Astrolojinin bilinmeyenleri

Çocuktum daha...O zamanlar duymuştum `yıldızları barışmadı`, `yıldızları uyuşmadı`, cümlelerini. Bu ne demekti? Sonra, hayal, meyal hatırladığım bir yıldızname hikayem var. 11-12 yaşlarındaydım. Nereden ve nasılsa (annem bile hatırlamıyor) biri yıldıznameden yıldızıma bakmıştı. O zaman `yıldızlara` bakılıyordu. Astroloji kavramı yerleşmemişti dilimize. Gazetelerin `astroloji` başlığı altında günlük burç, fal, vs. diye tanımlanan ve insanları yanıltıp, haklı olarak, `fasa fiso işler bunlar` dedirten köşeler de yoktu. Çocuktum... `Yıldız` kelimesine takılı kaldım. Öyle bir takılmışım ki, hiç ama hiç çıkmadı kafamdan. AYDEDE VE YILDIZLAR... Gökyüzünü hep sevdim! Anneannemin, üzerine yağ sürülmüş ekmekler, börekler ve dolmalar eşliğinde deniz kenarına götürdüğü sahil kenarlarında dalgalarla kurduğum ilişki ve geceleri yıldızlarla yaptığım konuşmalar çocukluğumun en keyifli anıları. En çok da `aydede`yi sevdim. Yanında asılı duran ışıl ışıl yıldızıyla birlikte sanki benimdi. Büyüdüm, ne aydedem, ne yıldızlarım, ne denizlerim eksildi. Evreni anlamak için onlara kulak verdim, dinledim, sordum, danıştım. En iyi dostum oldular. DALGA GEÇTİLER Ben neydim, kimdim... Gökyüzü, evren, yıldızlar, galaksiler, güneş sistemi... diye diye işin bir `sırrı` olduğunu anladım. Astrolojiye merak saldım. Entelektüel çevre, arkadaşlarım, dostlarım, sevgilim, kimi zaman ailem `dalga` geçtiler, kimi zaman güldüler. Olsun dedim, ilgilenmedim olan bitenle. Ben yıldızlar, evren dedikçe, onlar, `Fal!` dediler. Hala da demekteler. Herşeyin zamanı var. Astroloji önemli. Anlayacaklar belki de bir gün önemini. Zaten büyük bir çevre tarafından kabul edildi. Bana sorarsanız, `malum olan`, `demişti` dersiniz, giderek daha çok önem kazanacak. Birtakım yollara çıkmak, sırlara ulaşmak, farkına varmak adına yol gösterecek yıldızlar insanlara. İŞİN SIRRI Madem ki sırrına erilemedi, çözülemedi beyin, ilişki kurmak lazım astroloji ve dinle birazcık daha anlayabilmek için. Allaha şükür müslümanım ve dinimi severim, beyni de. Dinim ve beynim olduğuna göre astroloji de var diyorum, çıkarın `fal` düzeyinden bu işi. Nuran Tuncel de böyle düşünüyor. O yüzden Nuran Tuncel`le röportaj yaptım. ASTROLOJİ NEDİR? Astrolojiyi dinin içinde bir bölüm olarak özetliyor Nuran Tuncel. Astrolojiyi tanımlayan o kadar çok kitap, site, bilgi var ki! Kısaca, `Doğum anına bakılarak çıkarılan gökyüzü haritasına göre, kişinin hayatındaki olasılıkları açıklamaya çalışan evrensel dil` tanımı yazılabilir. Ama bu tanım beni tatmin etmiyor. Daha geniş tanım için www.candost.org sitesindeki açıklamaları okuyunca işin içinden çıkamayacağımı anlıyorum. Benim gibi düşünenlerin bu siteye girmesinde veya Ahmed Hulusi`nin kitaplarını okumasında yarar olduğunu düşünüyorum. Herşey bir cümleyle açıklanacak kadar basit olamaz çünkü! `Yaklaşık 400 milyar yıldızın oluşturduğu kabul edilen Samanyolu galaksisi içerisinde, orta büyüklükte bir güneşin uydularından biri olan Dünya üzerinde yaşayan canlı organizmadır bizim gördüğümüz insanoğlu.` diyor Ahmed Hulusi. Nuran Tuncel`e ve www.candost.org sitesindeki açıklamalara bakıyoruz yine; `Günümüzde astroloji, akademik anlamda, tamamiyle kişilerin doğum anındaki gezegen konumlarıyla, karakteristik özellikleri arasındaki bağlantıyı, istatistiki sonuçlara göre açıklayan bir araştırma sahasıdır` diyor. ONİKİ EŞİT PARÇA Günümüzden 8 yüzyıl önce astroloji konusunda verdiği eserler ile İslam alemi yanısıra Batı dünyasında da yakından tanınan ve birçok eseri bilimsel incelemelere konu olmuş, büyük mutasavvıf Muhyiddin İbn Arabi, `Fütühat-ı Mekkiye` isimli eserinde `Dünyada oluşan herşeyin burçların tesiriyle meydana geldiğini` şöyle ifade ediyor: `Şunu da bil ki Hak Taala, daha evvelce anlattığımız Kürsi (Samanyolu) içerisinde şeffaf, dairevi bir cisim yaratmıştır. Bunu da 12 eşit parçaya ayırmış ve bu parçalara BURÇLAR adını vermiştir. Bu burçlar, toprak, su, hava, ateş gibi unsurlardan olup, tıpkı dünya ehlinin unsurlarına benzerler. Hakk Taala her bir burçta cennet ehlinden bir meleği orada iskan ettirir. İşte bu burçlardan, cennetlerde oluşacak şeyler meydana getirilir. Değişim ve karışıklıların tümü bu burçların değişmesiyle ve kurulan düzenin bozulmasıyla olur. Gerçek olarak alemimizin öncülüğünü bu 12 burçta bulunan 12 melike yapmaktadır. Böylelikle bu 12 burç, alemlerimizin gerçek olarak imamlığını yapmaktadır...` `İSPATI SİZDEDİR` Ahmed Hulusi `Astrolojinin ispatı kendinizdedir` diyor ve ekliyor: `Takdir Allah`ındır; yıldız ve planet etkileri ise takdiri oluşturan mekanizmadır! Beyindeki bilincin yanında, elin yeri ne ise; Allah takdiri ve hükmünün yanında planet ve yıldızların yeri de odur!` BURÇLARIN ETKİLERİ Nuran Tuncel`e göre, doğumla birikte anatomik yapısı tamamlanan beynin programını belirleyen ve bireyin karakteristik özelliklerini çizen DNA dizinleri, yoğun bir şekilde kozmik ışınlardan etkilenmekte. Her birey doğumdan önce oluşan bu beyin programına göre aksiyon ve reaksiyon biçimlerine sahip olmakta. Beyin programımızın oluşumu sırasında aldığı bu enerjinin eseri olan bir biçimde belirli huylara, mizaca, duygu, düşünce ve davranış şekillerine sahip oluruz. Yani bir bakıma, doğum anımızdaki gökyüzünün haritası, beyin haritamızın bir ifadesi olur. `Belki de onun için yaşadığımızı `alın yazımız` kabul ederken, beklenmedik durumları `feleğin` üzerine atarız veya `feleğin çarkından` geçeriz veya zaman olur `felekten` gün çalarız. Bugünün ifadesiyle, kozmik enerjinin yönlendirdiği bir biçimde, beyin programımızın gereğini öyle veya böyle ortaya koyarız...` diyor Tuncel. EINSTEIN`IN BAĞLANTISI Ahmed Hulusi de, `Einstein`in madde ile enerji arasındaki bağlantıyı ortaya çıkarması, evrendeki her şeyin özde sınırsız bir enerjiden meydana gelmiş olduğunu ve varolan her nesnenin enerji boyutunda birbiriyle ilintili ve bağlantılı olduğunu anlayabilmemizi kolaylaştırmıştır. Güneş sistemimiz ve dünya olduğu gibi, gezegenimiz üzerindeki tüm oluşumlar da sonsuza dek enerji boyutunda bu tek kozmik sisteme tabidir. Her bir şeyin oluşumunu belirleyen sistem, onların takip edeceği yolu ve varacağı nihai noktayı da belirleyendir. ` diyor. NURAN TUNCEL KİMDİR? Nuran Tuncel, A`dan Z`ye Astroloji adlı iki ciltten oluşan kitabın yazarı. Üçüncü kitabı çok yakında çıkıyor. Tuncel, kız meslek lisesi öğretmeni. Astroloji ile 27 yıl önce tanışmış. Çoğu insan gibi o da astrolojiyi `fal, günlük burç` düzeyinde algılamış. Ta ki Ahmed Hulusi`yle tanışana kadar. Ahmed Hulusi, astrolojiyi dinle ve beyinle bağdaştıran yegane insan, Nuran Tuncel`e göre. Astrolojiyi dinin içinde bir bölüm olarak değerlendiriyor Tuncel. www.gulizk.com adlı bir sitesi var.Bu sitede aylık burç yorumlarına ve okurlarından gelen sorulara cevap veriyor. Yengeç burcu yükseleni Yay. Titiz, araştırmacı. Ahmed Hulusi, Tuncel`in kitabına yazdığı önsözde, Sayın Tuncel için `İslam dini, kader anlayışı, tasavvuf ve bu anlatılan sistemin mekanizması konumundaki Astroloji=Burçlar konularında geniş bilgisi olan Sayın Nuran Tuncel`in düşünebilme istidatı olan kişilere, nice yeni eserler vererek hizmet etmesini temenni ederim`diyor. (Damga)