Astımı hafife almayın
Abone olUzmanlar başta çocuklarda olmak üzere tüm yaş gruplarında astım görülme sıklığının önemli ölçüde arttığı belitdi.
Dünyada ve Türkiye'de milyonlarca insana yaşam boyu eşlik eden
hastalıklardan biri ASTIM. Uzmanlarca, kısaca "Vücutta bir uyarana
karşı aşırı hassasiyet sonucu hava yollarının inflamasyonu ve
geçici daralması ile beliren bir hastalık" olarak tanımlanıyor.
Sadece yetişkinlerde değil, bebeklerde de görülen bu trajik
hastalık hakkında en güncel ve bilimsel verileri sizler için
derledik.
GÖRÜLME SIKLIĞI
Ülkeden ülkeye, hatta bölgeden bölgeye değişmektedir. İklim
farklılıkları ve yaşam koşulları görülme sıklığını
etkilemektedir.
Ülkemizde yaklaşık 19 milyon çocuk nüfusu olduğu ve bunlardan
yaklaşık 3 milyon çocuğun astım hastası olduğu bilinmektedir. Bunu
oranlayacak olursak ülkemizde çocukluk çağında astımın görülme
sıklığının % 14 civarında olduğunu görürüz ki bu ciddi yüksek bir
orandır. Türkiye'de erişkin nüfus ise 53 milyon civarındadır,
bunlardan 1.5 milyonunun astım hastası olduğu bilinmektedir. Bu
durum göz önüne alındığında astım görülme sıklığının erişkinlerde %
2 - 4 civarında olduğunu görürüz.
Uzmanların verdiği bilgilere göre, astım çocukluk çağında daha çok
erkeklerde görülüyor. Erkek / kız oranı çocukluk çağında 3 / 1
iken, gençlerde bu oran 1,3 / 1 değerlerine kadar düşüyor. İleri
yaşlarda ise aradaki fark ortadan kalkıyor ve kadınlarda daha sık
görülmeye başlanıyor.
NEDENLERİ
Astımda hava yolunun daralmasına yol açan birçok etken olabilir.
Bunlardan bazıları şunlardır:
Evlerde hayvan beslemek şüphesiz çok keyifli. Ama yazık ki kedi ve
köpek gibi tüylü hayvanları beslemek astımlılara iyi
gelmeyebiliyor.
· Polenler
· Ev tozları
· Hayvan tüyü
· Soğuk hava
· Duman
· Genetik faktörler
· Çevresel faktörler (Sigara, atmosfer kirliliği, hava kirliliği
gibi)
Bazı durumlarda ise alerjik bir neden olmaksızın stres ya da
anksiyete gibi bir etken hava yolu daralmasına yol açabilir.
Soğuk havalar da astımı tetikliyor. Kış mevsiminde astım
hastalarının kendilerine çok dikkat etmeleri gerekiyor.
NASIL ORTAYA ÇIKAR?
Astım krizi aniden öksürük, nefes darlığı ve solunum sesinin
hışıltılı solunum (wheezing) tarzında özellikle soluk verirken
duyulur hale gelmesi ile ortaya çıkabilir.
Öksürük astımın en önemli belirtilerinden biri. Uzun süreli öksürük
şikayeti olanların bir uzmana başvurması tavsiye ediliyor.
NE KADAR SÜRER?
Kriz bazen birkaç dakika bazen ise saatlerce sürebilir.
KRİZİN DİĞER BELİRTİLERİ NELERDİR?
· Göğüste ya da boyunda kaşıntı
· Kriz boyunca hastada genellikle endişe görülür.
· Hasta kendiliğinden dik pozisyona ya da öne eğilir duruma geçer
ve soluk alıp verebilmek için boyun ve göğüs kaslarını
kullanır.
· Ağır krizlerde hasta konuşmakta güçlük çeker, yeterli hava
alınamadığından hışıltılı solunum azalır, oksijen yetersizliği
sonucu bilinç bulanıklığı, uyku hali ve siyanoz (deri ve
mukozalarda morarma) gözlenir. Bu bulgular acil tedavi
gerektirir.
TANI
Tanısı için kişinin hikayesi, muayene bulguları ve laboratuar
testleri inceleniyor. Yine de astım tanısına ulaşmak mümkün
olmayabiliyor
Uzmanlara göre, nefes darlığı, hışıltılı solunum ya da uzun süre
devam eden kuru öksürük şikayeti olan kişinin fizik muayene
bulgularının normal veya anormal olmasına bakılmaksızın laboratuar
yöntemleri uygulanmalı. Ayrıca her hastaya akciğer grafisi
çekilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Astım tanısına destek amacıyla ve diğer hastalıklardan ayırıcı
tanısında bazı kan tetkikleri istenebiliyor.
Astımın kesin tanısı solunum fonksiyon testi ile konuluyor.
Tüm bunlara rağmen astım tanısı konulamayan vakalar da olabiliyor.
Bu hastalarda bronş provokasyon testi uygulanması gerekiyor.
ALERJİ TESTİ
Kişinin alerjik durumunun değerlendirilmesi için alerji testleri de
yapılıyor. O bölgeye uygun bitki polenleri, ev hayvanı antijenleri,
ev tozu akarları ve küf mantarı testte kullanılıyor. 5 yaş altı
çocuk grubunda alerji testi uygulamaları sonuç vermemektedir.
Alerji deri testinin asıl amacı, alerjik astımlıları ayırmak ve bu
kişilerin duyarlı oldukları alerjenlerden uzaklaşmasını
sağlamaktır. Etken allerjenden korunma tedavide birinci basamağı
oluşturuyor. Ülkemizde en sık olarak ev tozu akarlarına karşı
duyarlılık saptanmaktadır.
Alerji testi bugün tüm sağlık merkezlerinde uygulanmaktadır.
ÖNLEM VE TEDAVİ
Astım, atağı tetikleyen maddeler belirlenip, bu maddelerden
kaçınmak yolu ile önlenebilir. Egzersize bağlı gelişen ataklar ise
önceden ilaç alınması ile önlenebilir. İlaç tedavileri ile çoğu
hasta normal yaşantılarını sürdürebilirler. Astımda atakları
kontrol altına almak ve uzun süreli korunmaya yönelik çeşitli ilaç
tedavileri uygulanmaktadır.
Bilimsel çalışmalarla geliştirilmiş olan çok etkili tedavi
yöntemleri ve doğru ilaç tedavisi ile astımlı hastaların çok büyük
bir kısmını tedavi etmek mümkündür. Ancak astım, tedavisi uzun
süren bir hastalık olduğu için sabırlı bir şekilde hekimle
işbirliği içinde olmak gereklidir. Astım tedavisinin başarısında
hastaların yaşının ve hastalığın şiddetinin çok büyük bir önemi
vardır. Küçük çocuklarda görülen ve hafif veya orta derece
şiddetteki astımın doğru tedavi ile tamamen kaybolabildiği
gösterilmiştir. Buna karşılık çok alerjik olan ve ağır kabul edilen
vakaların tamamen iyileşmesi daha zordur ve uzun süreler
gerektirebilmektedir. Ancak bu tip ağır vakalar da doğru tedavi ile
önemli ölçüde rahatlatılmaktadırlar.
Dünyada olduğu gibi ülkemizde de inhaler ilaçların yanı sıra astım
tedavisinde tablet formunda tedavi seçeneği mevcuttur.
ÇOCUKLAR VE ASTIM ÜZERİNE
Astımda hasta eğitimi hayati önem taşımaktadır. Astım hastası olan
bir çocuk ise ebeveynler başvurdukları uzmandan bilgi ve destek
almalıdır. Söz konusu olan yetişkin bir astım hastası ise mevcut
eğitim programlarına katılmalı, bilgilerini güncellemelidir.
Çocuğu astım hastası olan ebeveynler çocuk okul çağına geldiğinde
öğretmenleri ve okul yönetimini çocuğunun hastalığıyla ilgili
bilgilendirmelidir.
Astım hastası çocuklar küçük yaşlardan itibaren sporla
tanıştırılmalı, doktorunun tavsiye edeceği spor dallarına teşvik
edilmelidir. Çocuğun sosyal hayatı ve psikolojik durumuna olumlu
etki sağlayacaktır.
SIKÇA SORULAN SORULAR ve CEVAPLAR
Astım hastalarının düzenli olarak doktora gitmeleri gerekli mi?
Eğer hasta ile hekim arasında "sıfır şikayet" sağlamak adına bir
ortaklık söz konusu değilse, hiç kimse kazançlı çıkmaz! Doktorlar,
hastaların astım şikayetlerinin şiddetini onlar söylemedikleri
sürece bilemezler. Bu nedenle hasta ve hekim arasında sağlam bir
işbirliği olması, başka bir deyişle hastanın hekimi durumu ve
şikayetleri ile ilgili bilgilendirmesi gerekmektedir.
Astımlı kişilerin hiçbir semptomu olmamalıdır. Egzersiz
yapabiliyor, sorunsuz (uyanmadan, deliksiz) uyuyabiliyor olmaları
gerekmektedir. Astımlı insanın mutsuz olması; stres ve endişe
içinde yaşaması çok sakıncalıdır. Eğer semptomlarının seviyesini
kontrol altında tutamıyorlarsa doktorlarıyla hemen konuşmaları
gerekmektedir.
Çocukları astım olan ebeveynlerin yaklaşımı nasıl olmalı ?
Anne babalar çocuklarının astım hastası olduğunu kabul etmek
istemiyorlar! Ancak bunun bedeli çok daha ağır. Çocuklarına astım
tedavisi uygulatmamakta ısrar ettikleri sürece çocukları yaşıtları
gibi koşup oynayamaz, sürekli derslerinden geri kalır, okulda
devamsızlık yaparlar. Asıl vahim olan sürekli acil servisine gidip
gelmeler, hastane yatışları ve yazık ki neticede ölüm riski.
Amerika'da her gün 15 kişi astım yüzünden ölüyor ve bu rakamın
büyük bölümünü çocuklar oluşturuyor. Bu nedenle anne-babalar
çocuklarının astım hastası olduğunu kabul etmeli ve hekimleriyle
sıkı bir işbirliği ve iletişim içinde olmalılar. Bu süreçten
maksimum fayda sağlayacak olanlar kendi çocukları olacaktır.
Ebeveynler çocuklarında astım belirtilerini nasıl
anlayabilirler?
Çocuklar, normal koşullarda, nefesleri kesilmeden rahatlıkla koşup
oynayabilirler. Eğer sizin çocuğunuz periyodik olarak sık sık nefes
kesilmesi, hırıltı gibi sorunlar yaşıyorsa problemi astım olabilir.
Bazı çocukların fazla hareket etmeden, ağır davrandıklarını,
görürsünüz ve onları tembel, hımbıl olarak nitelendirebilirsiniz.
Aslında onların sorunu, "astım"dır.
Erişkinler astım konusunda bilgili ve bilinçli mi?
Astım hastalarının öncelikle hastalığı tetikleyen faktörler
konusunda daha bilgili ve bilinçli olmaları gerekmektedir. Örneğin,
sigara oldukça etkili bir tetikleyicidir. Birlikte yaşadığınız veya
sürekli çevrenizde olan kedi de aynı etkiye sahiptir. Tabii bazı
mevsimler de, özellikle ilkbahar ve kış, hastalığı tetikler. Bu
faktörleri belirlemek hastalığı kontrol etmede büyük önem taşır.
Herkesin astımını aynı faktörler tetiklemeyebilir. Örneğin, sizin
astımınızı bir kedi tetiklerken, şiddetlendirirken, başka bir astım
hastasınınkini bahar mevsimi ve polenler şiddetlendirebilir.
Astımla birlikte alerji gibi rahatsızlıklarınız da varsa bunlar da
hastalığı olumsuz yönde etkileyebilir. Yani bu tür
rahatsızlıklarınızı da tedavi ile kontrol altında tutmazsanız
astımınız daha şiddetli bir boyuta gelecektir.
Bu konuda hekimlere düşen görevler nelerdir?
Öncelikle gergin hastaları ve ebeveynleri rahatlatmaları gerekiyor.
Şunu kabul etmek lazım: Astım inflamatuvar (vücudun iltihabi
tepkisi) bir hastalıktır. Bu nedenle astım hastasının normal bir
yaşam sürdürebilmesi için normal akciğerlere ihtiyacı vardır. Bunu
sağlayacak tedavi metotları da bugün mevcuttur. Öncelikle
ciğerlerdeki şişliği (kabarıklığı) tedavi etmek gerekmektedir.
Başka bir deyişle, astım hastalığının temelinde havayollarındaki
inflamasyon yatmaktadır. Tedavideki amaç, altta yatan inflamasyonu
baskılamaktır. Ve en önemlisi tedaviye uzun süre, ihmal etmeden
devam edilmelidir.
Uygun tedavi ile astım hastalarının hiç şikayet yaşamamaları mümkün
mü?
Astım hastaları uygun kontrol edici ilaçlarını kullanırlarsa hiç
şikayet yaşamayabilirler. Tabii bahsettiğimiz hasta - hekim
ortaklığına sadık kalınarak şikayetler zamanında hekime iletilirse
bu mümkün olabilir.
Tedavi yöntemleri nelerdir?
İlaçla tedavi esastır. Bunun dışındaki tedaviler tamamlayıcı
tedavilerdir. Günümüzde astım ilaçları "kontrol edici ilaçlar" ve
"rahatlatıcı ilaçlar" olmak üzere iki ana başlık altında
toplanabilir. "Kontrol edici ilaçlar" sınıfındaki ilaçların
koruyucu etkilerini azami düzeye çıkarmak için düzenli olarak
kullanmak gerekmektedir. "Rahatlatıcı ilaçlar" semptomlar olduğunda
kullanılırlar.
Kontrol edici ilaçlar :
- İnhale steroidler
- Lökotrien reseptör antagonistleri (LTRAs)
- Uzun etkili beta2 agonistler (LABAs)
Rahatlatıcı ilaçlar :
- Kısa etkili beta2 agonistler
- Teofilinler
- Antikolinerjikler
Önemli Not : Son günlerde uzun etkili beta2 agonistler (LABAs)'in
astım tedavileri ile ilgili olarak FDA bazı uyarılarda bulunuyor
:
· FDA Pulmoner-Alerji İlaç İstişare Komitesi, 13 Temmuz 2005
tarihinde yaptığı açıklama ile, uzun etkili astım ilaçları (LABA)
sınıfında bir takım güvenlik sorunu tespit ettiklerini ifade etti
ve bu ilaçlara bir "siyah çerçeve"(black box) uyarısı eklenmesi
gerektiğini belirtti. "Black box" siyah kutu anlamına gelen ve
Amerika'da gerçekten ilacın prospektüsünde siyah bir çerçeve içinde
yazılan ve hiçbir firmanın ilacında olmasını istemediği bir
durumdur. Zira çok önemli bir konuda FDA hekimlerin dikkatini
çekmek üzere konuyu siyah bir çerçeve içine almış demektir.
· Türkiye'de, FDA tarafından "uyarı yazısı" eklenecek, uzun etkili
beta2 agonistler (LABAs) sınıfına ait bu astım ilaçları dahil olmak
üzere diğer astım ilaçları da bulunmaktadır.
Kaynak: http://www.fdaadvisorycommittee.com
Kaynak: www.mynet.com
http://www.investor.reuters.com/