Assange neden İsveç'e teslim edilmek istemiyor?

İsveç’te iki genç kadına cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla Londra’da tutuklanan Julian Assange, The Australian gazetesinde yayınlanan makalesinde İsveç ile ABD ve NATO arasındaki ilişkileri değerlendirdi.

Assange ABD’nin Stockholm’deki büyükelçiliğinden Washington’a gönderilen 600 raporda tarafsız gözüken İsveç’in, ABD ve Nato ile nasıl gizli işbirliği yürüttüğünün açık seçik ortaya serilmiş olduğuna dikkat çekti.

Gizlice yürütülen yakın işbirliği nedeniyle İsveç’i Nato’nun gizli üyesi olarak niteleyen Assange, Wikileaks belgeleri içinde İsveç’in bu ilişkilerini ortaya çıkaran belgelerin en önemliler arasında olduğuna işaret etti.

Belgeler İsveç televizyonunda

Wikileaks belgeleri arasında yayınlanan İsveç-ABD ilişkileriyle ilgili belgeler 5 Aralık günü İsveç Televizyonu’nun belgesel programında da ele alındı.

Programda İsveç Hükümeti’ni temsil eden bürokratlar ile ABD Büyükelçiliği görevlileri arasında terörle mücadele kapsamında nasıl işbirliği yapılabileceğine ilişkin tartışmalar ele alındı.

Programda açıklanan Amerikan raporlarında ABD’nin izleme, gözleme ve fişleme faaliyetlerinde işbirliği için yazılı bir antlaşma önerdiği ancak İsveç tarafının, parlamentonun haberi olur gerekçesiyle kabul etmediği belirtiliyor.

Gene raporlara göre İsveç tarafın iki ülke arasındaki istihbarat çalışmalarının o güne kadar olduğu gibi gizli olarak yürütülmesini öneriyor ve istihbarat çalışmaları eskiden olduğu gibi bu öneri çerçevesinde devam ediyor.

Sosyal Demokrat liderin ilginç talebi

Şaşkınlık yaratan bir başka Amerikan raporunda da Sosyal Demokrat Parti Lideri Mona Sahlin ile partinin dış politika sözcüsü Urban Ahlin’in ABD büyükelçisine söyledikleri.

Mona Sahlin ve Urban Ahlin büyükelçiyi ayrı olarak yaptıkları ziyaretlerde ABD’ye dostça duygularını aktararak iç politikada kendilerine destek anlamına gelecek yardım rica ediyorlar.

Afganistan’daki İsveç askerlerinin kalmasında yarar gördüklerini ancak sosyal demokratlar olarak askerlerin geri çekilmesini talep etmek zorunda olduklarını belirten Sahlin ve Ahlin kamuoyu oluşturmak için şu öneride bulunuyorlar:

"Eğer üst düzeyde bir Afgan yetkilisi İsveç’e gelip bizim askerlerimizin Afgan halkına yardımları konusunda olumlu bir şeyler söylerse kamuoyu askerlerin kalmasını olumlu karşılayacaktır. Bu da bizim esnek politika yürütebilmemize yardım edecektir."

Raporlarda bu konuşmanın üzerinden bir ay geçtikten sonra Afganistan dışişleri bakanının İsveç’e gelerek parlamentoda İsveç’e teşekkür ettiği ve İsveç askerlerinin Afgan halkı için çok şey ifade ettiğini dile getirdiği belirtiliyor.