ASO Başkanı IMF'ye kızanlara kızdı
Abone olÇağlayan, "Türkiye'yi IMF'ye muhtaç edenlere kızmak lazım. IMF sonuçta bir finans kuruluşudur'' diye konuştu,
Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Zafer Çağlayan, kendisinin
IMF'ye değil, IMF'ye kızanlara kızdığını söyledi. Türkiye Genç
İşadamları Konfederasyonu (TÜGİK), Ankara'da ''Türkiye'nin Genç
Girişimci Gücünün AB ve Gelişen Dünya Ölçeğinde Değerlendirilmesi''
konulu panel düzenledi. Panele katılan ASO Başkanı Çağlayan,
Türkiye'de ekonomik alanda AB ve IMF denetimleriyle birtakım
reformlar gerçekleştirildiğini belirterek, bu reformlardan en
önemlisinin, Merkez Bankası Kanunu değişikliği olduğunu bildirdi.
''İktidarlar Merkez Bankası'ndan eskiden istediği kadar para alır,
harcar, ondan sonra da bu açığı kapatmaya çalışırlardı'' diyen
Çağlayan, ''İşte ben IMF'ye kızmıyorum, IMF'ye kızanlara kızıyorum.
Aslında Türkiye'yi IMF'ye muhtaç edenlere kızmak lazım. IMF sonuçta
bir finans kuruluşudur'' diye konuştu. Türk işadamlarının, dünya
piyasalarına girerken, çantalarını yastık, pardösülerini de yorgan
yaparak yollara düştüklerini anlatan Çağlayan, dünyanın her yerinde
Türk girişimcisiyle karşılaşmanın mümkün olduğunu kaydetti.
Çağlayan, sanayicinin önünde, vergi, sosyal güvenlik, enerji
fiyatları gibi önemli gördükleri konularda engeller bulunduğunu
belirterek, bu konuda işadamının sübvanse edilmesini istedi. AB DE
DURGUN OLACAK Atılım Üniversitesi Dekanı Prof. Dr. Gökhan Çapoğlu,
Türkiye'nin kronik tasarruf, iyi işlemeyen finansman ve
yatırımların yapılamaması gibi sorunları bulunduğunu söyledi.
Tasarrufların Gayri Safi Milli Hasıla'ya (GSMH) oranının yüzde
20'lerin, yatırımların yüzde 17'lerin altında bulunduğuna dikkati
çeken Çapoğlu, Çin'de yatırımların GSMH oranının yüzde 40 olduğunu
bildirdi. Türkiye'nin son 15 yıl içinde, sıcak para giriş ve
çıkışına göre büyüyüp küçüldüğünü ve krizler yaşadığını vurgulayan
Çapoğlu, bu konuda 1994 yılında, 1997 ve 2001 yıllarında yaşanan
krizlerin temelinin sıcak paradan kaynaklandığını bildirdi.
Türkiye'de sorunların çözümünün başkalarına bırakıldığını savunan
Çapoğlu, banka ve reel sektörün birbirinden ayrılması ve buna göre
bir yapılanmanın düzenlenmesi gerektiğini söyledi. Çapoğlu, AB-
Türkiye ilişkileri konusunda ise, AB'nin Türkiye'ye yıl sonunda
müzakere tarihi vereceğini ve Türkiye'nin bir 10-15 yıl daha
oyalanmasının sağlanacağını öne sürerek, AB'nin ancak, ekonomik
anlamda 2010 yılında ABD'yi yakalayabileceğini belirtti. Çapoğlu,
AB'nin gelecek yıllar içinde durgunluk içine gireceğini belirterek,
çok katı kuralları bulunan birlik içinde Türk işadamının nasıl
hareket kabiliyeti sağlayacağını merak ettiğini kaydetti. BAŞKA
UFUKLAR Gaziantep Sanayi Odası Başkanı Nejat Koçer, ideal ve
hayallerini gerçekleştirme güçlüğü içinde bulunan genç insanlara
daha fazla umut sağlanması gerektiğine dikkati çekerek, bu
çerçevede gereken önlemlerin alınmasını istedi. Cumhuriyet Gazetesi
Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay da, AB'nin Türkiye'nin önemli
ufuklarından biri olduğunu ifade ettiği konuşmasında, Karadeniz
Ekonomik İşbirliği Konferansı çerçevesinde ilgili ülkelerle,
Akdeniz ülkeleri, Orta Asya ülkeleri, Balkanlar, Kafkas ülkeleri,
Ortadoğu ve İslam konferansı Örgütü üyesi ülkelerle ticari
ilişkilerin genişletilmesi önerisinde bulundu.