Aslında puşi taktığı için tutuklanmamış!
Abone olKamuoyunda 'puşi davası' olarak adlandırılan davada üniversite öğrencisine hapis cezası veren mahkeme, gerekçeli kararını açıkladı
Mahkeme, sanığın yakalanması esnasında üzerinde sadece puşi olduğu için gözaltına alındığı şeklindeki savunmasına itibar edilmediğini belirtti.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, 17 sayfalık gerekçeli kararında sanık Cihan Kırmızıgül'ün cep telefonunda 1 Ocak 2010 ve 21 Şubat 2010 tarihleri arasında görüştüğü kişilerin bazılarının terör örgütü üyesi olduğunu belirtti. Kararda, "Sanığın görüştüğü kişiler arasında terör örgütü lehine bir takım suçlara karışmış kişilerle olan diyaloğu nedeniyle bu yönde bir çevresinin olduğu anlaşılmıştır." denildi.
Sanığın yakalanması esnasında üzerinde sadece puşi olduğu için gözaltına alındığı şeklindeki savunmasına itibar edilmediğini vurgulayan mahkeme, Kırmızıgül'ün olayın oluşumuna ilişkin verdiği ifadelerinde çelişkiler olduğunu kaydetti.
Gizli tanığın, emniyet müdürlüğünde yaptığı teşhisin "sanığın olay yerindeki görüntüsüne en yakın olduğu an" olması nedeniyle daha güvenilir olduğu vurgulanan kararda, "Gizli tanığın anlatımlarının, mahkemede dinlenen olay tutanağı tanıklarının ve özellikle tanık Soner Ergezer'in anlatımlarıyla uyumlu olması, doğrular mahiyette olması bir bütün halinde değerlendirildiğinde gizli tanığın, olay tutanağı tanıklarının anlatımları mahkememizce kabule şayan görülmüştür." denildi.
Sanığın 20 Şubat 2010'da yüzünü olay esnasında puşi tabir edilen bez ile kapatarak yasadışı eyleme katıldığını belirten mahkeme, Kırmızıgül'ün bir markete, önündeki kaldırıma ve yola içinde bulunduğu grupla birlikte molotofkokteyli attığının, olay sonrasında kaçmaya çalışırken yakalandığının anlaşıldığını belirtti.
Galatasaray Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Fakültesi öğrencisi Cihan Kırmızıgül, 'terör örgütüne yardım etmek', 'patlayıcı madde bulundurmak' ve 'mala zarar vermek' suçlardan toplam 11 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Kırmızıgül dava kapsamında 2 yılı aşkın süre tutuklu yargılanmış 23 Mart 2012 günü tahliye edilmişti.