ASLI BAŞ DAVASINDA ’BİLİRKİŞİ’ KRİZİ

Manken Aslı Baş’ın ölümüyle ilgili davanın, Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 3. duruşması yapıldı. Duruşmada, mahkeme tarafından atanan ODTÜ’lü fizik profesörlerinin bilirkişi raporu, Ahmet Bayer’in avukatları tarafından bilimsel olmaktan uzak gösterildi.
Duruşma öncesi ODTÜ bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporu değerlendiren manken Aslı Baş’ın avukatı Fahri Sefa Küpçü, bugüne kadar hazırlanan raporların hiçbirisinde çelişki olmadığını söyleyerek, “Çelişkili denilen raporlar ücreti karşılığında sanıklar tarafından hazırlatılmış raporlardır. ODTÜ’nün hazırlamış olduğu rapor sadece bu olaya ‘intihar değil’ demiyor. Aynı zamanda bu olayın bir ‘cinayet’ olduğunu da ifade etmektedir. Özellikle rahmetli Aslı’nın atıldığı sırada hareketsiz şekilde düştüğünü söylerken, bir yerde Aslı’nın öldürücü darbeyi atılmadan önce aldığını ifade etmektedir. Bu yönüyle de bu rapor çok önemli bir rapordur. Biz ayrıca bu konuyla ilgili olarak Akdeniz Üniversitesi’nden ve Muğla Üniversitesi’nden rapor hazırlamasını istedik. Bu iki üniversiteden bir profesör ve bir de doçentin hazırlamış olduğu raporları da mahkemeye sunacağız. İki üniversitenin hazırlamış olduğu rapor ODTÜ’nün hazırlamış olduğu raporla eşdeğer. İnşallah adalet yerini bulacak ve gerçekler ortaya çıkacak” ifadelerini kullandı.
Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün 3.’sü yapılan duruşmaya tutuksuz sanıklar Ahmet Bayer, oğlu Volkan Bayer, tutuklu sanık Hakan Bayer, Aslı Baş’ın annesi Müyesser ve babası Mehmet Yavuz Baş ile avukatları katıldı. Duruşmada önce Orta Doğu Teknik Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından olay yerinde hazırlanan bilirkişi raporu hakkında Ahmet Bayer’in avukatı Mustafa Apaydın söz aldı. Apaydın, “Ortada iki rapor var. Birisi İzmir Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı, diğeri de ODTÜ öğretim üyeleri tarafından hazırlanan rapor. ODTÜ’lü fizikçilerin hazırladığı bu raporu herkes hazırlayabilir. Bilimsel gerekçelerden uzak ve kendi düşüncelerini yansıtan bir bilirkişi raporu. Adli Tıp tarafından hazırlanan rapor gerçek ve geçerli bir rapordur. ODTÜ’lü bilirkişiler tarafından hazırlanan raporun İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından incelenmesini istiyoruz. Müvekkilimiz Hakan Bayer, 8,5 aydır hiç yoktan hapiste yatmaktadır. Görgü tanıklarının tamamının ifadesinde Hakan’ın olay esnasında içeride olduğunu gösteriyor. Hakan Bayer’in adli kontrol şartı ile tahliyesini talep ediyoruz” dedi.
Aslı Baş’ın ailesinin avukatı Fahri Sefa Küpçü ise, mahkeme tarafından atanan bilirkişi heyeti raporunun gerçekleri yansıttığını savunarak, “Yeni bir bilirkişiye ihtiyaç yoktur. Mahkeme heyetimiz tarafından tayin edilen bilirkişi raporunda olayın bir intihar, atlama değil; cinayet olduğunu gösteriyor” diye konuştu.
Cumhuriyet savcısı tarafından, Hakan Bayer’in CMK’nın 109. Maddesi uyarınca tutukluluk süresi, delilleri karartma ve kaçma gibi bir durumunun söz konusu olmadığı belirtilerek adli kontrollü olarak serbest bırakılması talep edildi. Duruşmaya ara veren Muğla 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı, aranın ardından kararını açıkladı. Kararda, savcılık tarafından talep edilen Bayer’in adli kontrollü serbest bırakılmasının reddine, ODTÜ’lü fizik hocaları tarafından hazırlanan bilirkişi raporunun ise İstanbul Adli Tıp Kurumu tarafından incelenmesine karar verildi.
Duruşma sonrası açıklama yapan Mehmet Yavuz Baş, tutuklu sanık Bayer’in serbest bırakılması talebinin reddedildiğini belirterek, “Adalet yerini bulacak” dedi. Tutuksuz sanık Ahmet Bayer ise, “Belli ki mahkeme heyeti bu bilirkişi raporlarından tatmin olmamış. Fizik uzmanlarından ek bir rapor istedi. Savcılık makamı oğlum Hakan için tahliye talep etti. Ancak mahkeme heyeti bunun bir süre daha tutukluluk halinin devamı konusunda karar aldı. Oğlum 8,5 aydır olay yerini görmediği halde ve 4 kişinin tanıklığına rağmen suçsuz yere hapis yatıyor. Mahkemenin de bu hassasiyeti en kısa zamanda göstereceğine inanıyoruz” şeklinde konuştu.

-OLAY-
Aslı Baş, 2010 yılında Bodrum’un Yalıkavak beldesinde kaldığı otelin üçüncü katından düşerek ağır yaralanmış, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti.
Baş’ın ölümüyle ilgili gözaltına alınan Hakan ve Volkan Bayer, 30 Ağustos’ta sevk edildikleri mahkemece tutuklanmıştı. Volkan Bayer, daha sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.
Aslı Baş’ın ölümüyle ilgili yalan beyan verdiği iddia edilen baba Ahmet Bayer ve oğulları ile çalışanları Murat Umirov hakkında da dava açılmıştı.
(İHA)