Aslan'la Kartal'ın mecburi kardeşliği
Abone olDeplasmandaki Galatasaray, Beşiktaş'la 3-3 berabere kaldı. Ragıp Duran maçı BBC Türkçe için değerlendirdi.
Pazar gecesi, eskilerin deyişiyle Mithat Paşa, orta yaşlıların söylemiyle İnönü, nihayet günümüz gençliğinin verdiği isimle Dolmabahçe Stadyumu'nda, ki Beşiktaş ve Beyoğlu ilçelerinin sınırında bulunur, deplasmandaki Galatasaray, ev sahibi Beşiktaş ile 3-3 berabere kaldı.
Galatasaraylılar, Beşiktaş’ı biraz da kendilerinin lumpen egosu olarak görür, dolayısıyla minimum düzeyde de olsa bir sempati besler.
Cimbomlu ‘Gavura yenil, Fener’e yenilme’ sloganıyla hareket
ettiği için Beşiktaş maçlarında mecburen kardeşliği ön plana
çıkarır. Arslan ve Kartal’ın ortak yanı Sarı Kanarya’dan nefret
etme ve gıcık kapmadır.
Zaten, ‘milli birlik ve beraberliğe bunca ihtiyaç duyduğumuz şu günlerde’ bu 3-3’lük beraberlik terörizme karşı önemli bir zafer olarak kayıtlara geçmeye adaydır.
Beşiktaş’ın sol görünümlü efsanevi taraftar grubu, Çarşı, şimdiye kadar ‘Saddam gol gol’ gibi bir sloganı yaratmış olsa bile, Kürdistan pardon Güneydoğu Anadolu konusunda henüz ve hâlâ yeni ve yaratıcı bir slogan ve temayül belirleyemedi.
Bir tarafta Fatih Terim, Mehmet Ağar’ın kankasıdır, ki hem Türkiye’de hem de Avrupa’da hatırı sayılır somut bir takım sportif ve skorsal başarıları vardır, diğer tarafta Samet Aybaba, (Kimin kankası?) ki ne Türkiye’de ne de yurtdışında herhangi bir başarısına rastlamıştır, ama hakiki bir Beşiktaş çocuğudur, devreleri paylaştılar.
Beşiktaş ilk yarı İstanbul 3. Amatör küme takımı gibiydi, ikinci yarı kendine geldi.
Futbol kalitesi pek yüksek değildi. Mücadele vardı. ‘Kardeşlik kazandı’, deyip Beşiktaş’daki Kazan meyhanesinin reklam sloganını tekrar edelim bu akşam.