Aşkın'a PKK suçlaması
Abone olYÖK’ün ‘Rektör Aşkın’a sahip çıkmak Cumhuriyet’e sahip çıkmaktır’ dediği Van Rektörü Yücel Aşkın hakkında bir suçlama da jandarma istihbaratından
İstihbarat raporunda Aşkın’ın, Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde
göreve geldikten sonra terör örgütü PKK’nın kadrolaşmasına zemin
hazırladığı iddia edildi.
‘Çıkar amaçlı suç örgütü kurmak, baskı ve tehdit ile ihaleye fesat
karıştırmak’ suçlamasıyla tutuklanan Rektör Yücel Aşkın’ın, Yüzüncü
Yıl Üniversitesi’nde terör örgütü PKK’nın kadrolaşmasına zemin
hazırladığı iddia edildi. Jandarma istihbaratının hazırladığı
raporda PKK’nın 1999 yılından itibaren üniversitede yapılanmaya
gittiği ve örgüt sempatizanı birçok ismin üniversitenin idari
kadrolarına getirildiği bilgisine yer veriliyor.
Zaman’ın ele geçirdiği raporda; örgütün özellikle 2000 yılından
sonra üniversitede sistemli bir şekilde yapılandığı makam, tarih,
isim ve bağlantıları teferruatlı bir şekilde verilerek ortaya
konuyor. Raporda ‘gizli’ ibaresinin olduğu bir sayfada bazı öğretim
üyelerinin isimleri verilerek, örgüt sempatizanı öğrencilerle olan
ilişkileri anlatılıyor. Jandarma istihbaratının raporunda, örgütün
üniversitede kadrolaşmaya başladığı belirtilen tarih, Yücel
Aşkın’ın ilk kez rektör seçildiği 1999 yılı bahar aylarına denk
geliyor. Aşkın’ın göreve başlaması ile üniversitenin önemli idari
kadrolarına getirilen PKK sempatizanı isimler arasında
PKK-Kongra-Gel Başkan Yardımcı Remzi Kartal’ın akrabası Zelal
Kartal’ın da ismi yer alıyor. Kartal, üniversitenin hukuk
müşavirliğine getirilmiş. Van Muradiye doğumlu ve örgüt sempatizanı
olduğu ileri sürülen Yard. Doç. Dr. M. B. genel sekreter, terör
örgütü elebaşısı Abdullah Öcalan’ın akrabası olduğu tespit edilen
Adana Seyhan doğumlu Yard. Doç. Dr. N. D. rektörlüğün genel
sekreter yardımcılığına atanmış. Raporda üniversiteye eleman
alımında D.’nin önemli inisiyatiflerde bulunduğu, Şanlıurfa’nın
Halfeti ilçesine bağlı olan nüfusunu Adana Seyhan’a aldırdığı ve
Öcalan olan soy ismini mahkeme kararı ile değiştirdiği
aktarılıyor.
Jandarma istihbaratının araştırmasında dikkat çeken noktalardan
biri de Rektör Aşkın döneminde göreve getirilen çok sayıda kişinin
PKK ile bağlantı kurarak, örgütün üniversitede yapılanmasına destek
verdiğini kaydeden cümleler. Bunlar arasında çok sayıda öğretim
üyesi, araştırma görevlisi hatta daire başkanlarının bulunduğu
kaydediliyor.
Raporda geçen bazı isimler şöyle: Personel Dairesi Başkanı R.C.,
Sağlık Spor ve Kültür Dairesi Başkanı S.K., İdari ve Mali İşler
Daire Başkanı C.M., Öğrenci İşleri Daire Başkanı M.E.D., Hastane
Başmüdürü M.G., Hastane Müdür Yardımcısı S.A., Ziraat Fakültesi
Sekreteri M.D., Veterinerlik Fakültesi Sekreteri F.A., Fen Edebiyat
Fakültesi Sekreteri İ.K., Hukuk Müşaviri Z.K. ile Kapalı Spor
Salonu Müdürü R.Y. Söz konusu isimlerin atanmalarının üzerinden 1
yıl geçmeden askerin rahatsızlığını dile getirmesiyle görevlerinden
alınarak, daha alt görevlerde ve döner sermaye alabilecekleri
yerlerde istihdam edildiği biliniyor.
Raporda PKK terör örgütünün üniversitede taraftar kazanmak,
öğrencileri eylemlere çekmek için çaba sarf ettiği de anlatılıyor.
Şubat 2004’te terör örgütü sempatizanları tarafından yönetilen bir
öğrenci derneğinin kurulmasından söz ediliyor. Örgütün öğrenci
derneğini paravan olarak kullandığı, öğrencilere yönelik propaganda
faaliyetlerini bir siyasi partinin gençlik kolları ile organize
ettiği açıklanıyor. Öğrenci derneğinin yöneticilerinin örgüt
sempatizanı olduğu, 11 Kasım 2000’de yapılan ilk kongresine Ziraat
Fakültesi Dekan Yardımcısı ve halen üniversitenin genel
sekreterliği görevini yürüten Prof. Dr. I.T.’nin katıldığı ve
kongrede İstiklal Marşı’nın okunmadığı da jandarmanın raporunda yer
alan detaylardan. Ayrıca üniversitenin Melikşah Yurdu’nda 18 Ocak
2001’de yapılan aramada örgütün ders kitabı olarak okuttuğu çok
sayıda kitap ve derginin ele geçirildiği ve öğrencilerin adli
makamlara sevk edildiği de hatırlatılıyor.
YÖK ‘dinci kadrolaşma var’ demişti
Jandarmanın raporunun aksine Yükseköğretim Kurulu (YÖK) Yüzüncü Yıl
Üniversitesi’nde dinci kadrolaşmanın olduğunu savunmuştu. YÖK
Başkanı Erdoğan Teziç, Yücel Aşkın’ın, üniversiteyi
medreseleştirmeye çalışanlara karşı mücadele ettiği için hedef
seçildiğini iddia etmişti. Ancak, jandarma istihbarat raporları ve
yaşananlar, üniversitede başka bir senaryonun uygulandığını ortaya
koyuyor. Hatırlanacağı üzere PKK’nın üniversitede kadrolaşmasına
göz yumduğu için askerin Rektör Aşkın’a sıcak bakmadığı gündeme
gelmiş, YÖK Başkanı’nın Jandarma Asayiş Komutanlığı’nı ziyareti
sonrası ‘YÖK askerden yüz bulmadı’ yorumları yapılmıştı. Ayrıca
örgüte yakın üniversite öğrenci dernekleri Aşkın’ın soruşturma
başlayana kadar kendilerine sıcak baktığını, son 10 aydan bu yana
bazı kesimlere yaranmak için kendilerine ciddi anlamda baskı
uygulamaya başladığını ileri sürmüştü. Bütün bu olup bitenleri
anlatan bir şikayet dilekçesi üniversiteden bir öğretim üyesi grubu
tarafından kaleme alınarak YÖK Başkanlığı ve Cumhurbaşkanlığı başta
olmak üzere birçok kuruma gönderilmişti. Cumhurbaşkanlığı makamına
gönderilen dilekçe, üniversite idari kademesine PKK yandaşı
personelin yapılanmasından, örgüt sempatizanı öğrencilerin himaye
edilişine, akademik eleman alınışından, jüri üyelerinin illegal
seçilişinden, üniversitede yapılan yolsuzluklara, kadrolaşmalara,
fakültelere branş dışı yapılan alımlara, yolsuzluklara izin
vermeyen personelin görevden alınmasından haksız olarak döner
sermaye dağıtımına kadar 6 sayfadan oluşuyor. Ancak yapılan bütün
uğraş ve şikayetlere rağmen ne YÖK Denetleme Kurulu ne de Devlet
Denetleme Kurulu’nun gerekli şikayeti ihbar kabul ederek herhangi
bir incelemede bulunmadığı vurgulanıyor.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi’ne 25
milyon dolarlık tıbbi cihaz alımında “çıkar amaçlı suç örgütü
kurmak, baskı ve tehdit ile ihaleye fesat karıştırmak” suçundan
tutuklanarak cezaevine konulan Rektör Aşkın’ın davasında bazı YÖK
üyelerinin de isminin geçeceği öğrenildi. Şikayetler üzerine YÖK’ün
görevlendirdiği bir denetleme kurulunun Van’a gelerek yaptığı
incelemede yapılanları örtbas ederek, herhangi bir hukuk dışı
olayın yaşanmadığı raporunu YÖK’e ulaştırdığı belirtiliyor.
Soruşturma dosyasında bu kurulda yer alan kişiler hakkında suç
duyurusunda bulunulacağı öğrenildi.