Askerlik sorularına böyle cevaplar

Askerlik süresinin kısalacağı yönündeki haberler üzerine Dünden Bugüne Tercüman yazarı Serdar Arseven soluğun Vecdi Gönül'de aldı. Konu ile ilgili sorulara bakanın verdiği cevaplar çok ilginçti. İşte BAKANIMIZ DİYOR Kİ: "EVLENMESEYDİ KERATA!.." yazısı.. Askerlik kısalıyor mu?.. AK Parti grup toplantısında, askerlik süresinin ele alınacağını duyan Milli Savunma Komisyonu üyeleri, bozulmuş haldeydi... Sitem, Milli Savunma Bakanı'na... "Madem böyle bir düşüncesi var, önce komisyon üyeleriyle konuşsaydı ya..." Malûm; "Biz burada neciyiz" kriterleri!.. Ayrıntıyı boş verin... Süre kısalsa, İyi mi olur kötü mü?.. Doğrusu... Önemli olan sürenin uzunluğu değil, işlevi... Yani; Askerlik süresi uzatılsaydı, mesela beş seneye çıkartılsaydı... Ne değişirdi?.. Kafasına çuval geçirmek suretiyle askerimizi rencide edenlere haddini bildirebilir miydik?.. Mesele miktarda değil keyfiyette... Keyfiyet de, süre kısaltımını faydalı kılmakta... Askerlik kutsal... Mehmetçik nöbet bekleyecek ki gayrisi rahat uyuya... Buraya kadarında hem fikiriz de... Askerlik meselesinin farklı boyutları var... Adam evliyken gidiyor mu askere... Hadi bakalım; Çoluğu, çocuğu kim besleye?.. Vatani görevimizi bedelsiz tarafından ifa ettiğimiz dönemlerde... Bir cami görevlisi vardı... Adamcağız, parasız pulsuz... Memlekete gidecekti; Aramızda para topladık... Sağolsun takım komutanımız da elini cebine attı... Adamcağızın evine üç beş kuruş bırakması sağlandı. Gelelim polislere... İzliyorsunuz; Behiç Kılıç ağabeyim, o nefis üslubuyla, polisin dertlerini sıralıyor... Aralarında vatandaşa dert çektirmek için elinden geleni yapanlar varsa da... Bu kesimin dertlerine kulak vermek lâzım... Bugünlerde, Emniyet teşkilâtının 160. kuruluş yıl dönümü kutlanmakta... Baktık, vekillerin yakalarında emniyet rozetleri... Tamam da... Rozetin faydası ne?.. "Rozetle gezeceğinize eğilsenize dertlerine!.." İşte, sevgili vekillere hafiften iğneleme!.. Dün vekillere, bu çiçekli rozetli gösterilerin artık kimseyi tatmin etmediğinden bahsettik... Bir de, Milli Savunma Bakanımızın yanına gittik: "Sayın Gönül; Polise askerlik yaptırmanın mantığı var mı?.." Sayın Bakan, düşünüyordu... Devamını getirdik: "Adamcağız zaten güvenlik hizmetinde. Eğitimse eğitim, nöbetse nöbet... Bu kesim, askerlik hizmetinin gereklerini zaten yerine getirmiyor mu?.." Sayın Bakan, düşünmeye devam ederken... "Askere gitmeden evlenenlerden" bahsettik: "Adamcağız askere giderken eşini çocuğunu nereye bırakacak? Geçimlerini nasıl sağlayacak? Uzun süre ayrı kaldığı mesleğine nasıl adapte olacak?..Bütün bunlar, çözüm bekleyen sorunlar değil mi?.." Bakan, aslında hak vermedi değil... Hatta, verdiği bile söylenebilir... Lâkin, bir cümlesi var... Fevkalade ilginç.. Şimdi sıkı durun... Ve şunu duyun: "Askere gitmeden evlenmeyeydi keratalar!.." Ne denebilir ki, böyle bir cevap karşısında?.. Şaşırdık... "Nasıl yani?.." diye sorabildik... Biz öyle şaşkın şaşkın bakarken, Sayın Bakan devam etti: "Ben, askere gitmemiş adama kız veren kayın pedere şaşarım!.." Bir şok daha... Yani... Anayasa hükmü haline getirsek: "Askere gitmeyene kız verilmez!.." Evlilik müracaatları için "tezkere" de istense... Tezkereyi getirmeyen evlenemese... "Keratalık" edemese!.. Tabii Sayın Bakan, "kerata"yı en şık mânâsında kullandı... Öbür iki mânâyı boş verin... Sayın Bakan, "kerata"ya sevgisini yükledi... Babacan tavır... Buraya kadarı böyle... Polis, askerlik görevini tamamlanıncaya dek evlenmesin de... İşin bir ucunda da muhafazakârlık var... Ya onca yıl sabredemez de, Nikâh dışı birlikteliklere kayarsa?.. O zaman da; "Kaymasaydı kerata!.." Neyse ki... Bakanın bir sözü var, ümit verir nitelikte: "Bu durumdaki arkadaşlar, Sayın İçişleri Bakanımıza müracaatta bulunsunlar. Değerlendirelim." Vallahi... Bu iyi geldi... Bu moralle... Polis gününün keyfine erelim... Resmi geçitlere gidelim... Elde ne araçlar varmış, seyredelim... Hep beraber... Nutuk dinleyelim... Malûm; "Kahraman Türk Polisi" kriterleri!.. Yazı:Serdar Arseven Kaynak:tercumangazete.com