Askerin imaları AK Partiyi kızdırdı!
Abone olAK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Genelkurmay Başkanlığının bugün yaptığı açıklamayı değerlendirdi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı
Hüseyin Çelik, Genelkurmay Başkanlığının bugün yaptığı açıklamayla
ilgili olarak, ''Burada adeta bir denge politikası yapılmış. Bir
taraftan bir CHP'linin söylediği ipe sapa gelmez ifadelere tepki
gösterirken, bu ipe sapa gelmez ifadelere tepki gösteren AK
Partililerin de bu kapsama dahil edilmiş olmasını doğru
bulmadığımızı ifade etmek istiyorum'' dedi.
TBMM'nin milletvekili adaylıkları belli olduktan sonra da bir süre çalışacağını tahmin ettiklerini belirten Çelik, CHP Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum'un Türk Silahlı Kuvvetleri konusunda yaptığı açıklamaya değindi.
Hüseyin Çelik, şöyle konuştu:
''Bu söylemi, bu ithamı çok çirkin bulduğumuzu, bir siyasiye yakışmadığını, bir anayasa profesörüne bunun yakışmadığını ifade etmek isterim. Bizim bir kere ordumuzun ABD tarafından şekillendirildiğini ifade ediyor. ABD'nin bizim ordumuzun içini boşalttığını söylüyor, içini oyduğunu söylüyor. Kim bizim ordumuzu yıkmış, nasıl yıkmış, nasıl kağıttan bir kaplanmış bunu kamuoyuna ferasetini havale ediyorum. Bu söylem kabul edilebilecek bir söylem değildir.
Peki bunu niçin söylüyor? Aslında Sayın Batum'un sözleri
CHP'nin tarihi misyonunun bir dışavurumudur. Eğer ordu topluma ve
siyasete vesayet ederse, eğer ordu muhtıra verirse, eğer ordu darbe
yaparsa veya darbeye teşebbüs ederse Sayın Süheyl Batum ve onun
gibi düşünenler bu orduyu sevecekler, TSK'yı sevecekler. O zaman
TSK'nın mensuplarını kahramanlar olarak görecekler. Ama ordu kendi
görevine çekilirse, TSK'nın yayınladığı basın bildirisinde de ifade
edildiği gibi 'sadece güvenlik alanındaki görevlerini en iyi
şekilde yerine getirme gayreti içinde olan TSK'nın siyasi
tartışmalara konu edilmesi ne ülkemize ne de herhangi bir siyasi
görüşe fayda sağlayacaktır' şeklinde TSK'nın bir tepkisi
var.
Sadece güvenlik görevi üstlenen, bizim sınırlarımızı koruyan,
görev verildiği zaman içerde güvenliği sağlamaya destek ve yardımcı
olan TSK'yı ille de siyasetin içine çekmek, ona siyasi
vesayet görevi yüklemek ve geçmişteki bazı maalesef yanlışları ve
alışkanlıkları tekrar TSK içinde görmek arzusu ne yazık ki CHP'nin
tarihi misyonuna uyan bir anlayıştır. Sayın Süheyl Batum da bunu
dile getirmiştir.''
''KİMSENİN KİMSEYİ YIKTIĞI YOK''
Süheyl Batum'a, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve diğer partililerden çok daha farklı tepkilerin gelmesini beklediğini ve olması gerekenin de bu olduğunu belirten Çelik, ancak bu konuda parti içinden bir tepki gösterilmediğini ifade etti.
Hüseyin Çelik, şöyle devam etti:
''Bu tepki gösterilmediğine göre veya gösterilemediğine göre o zaman CHP kurumsal olarak bu görüşleri benimsemiştir. TSK'nın basın açıklamasında iki siyasi partinin mensuplarının yaptığı açıklamalardan bahsediyor. Bir siyasi parti, ki bu CHP'dir.
Kimsenin kimseyi yıktığı yok. Demokratik bir ülkede
TSK da polis teşkilatı da istihbarat güçleri de bütün silahlı
güçler millet adına siyasi iradenin emrindedir. Halkının
emrindedir. Halkının ona yüklediği görevleri yerine getirir. Siyasi
irade, siyasi iktidarlar halktan aldıkları yetkiyi kullandıkları
zaman ancak meşru olurlar. Ancak siyasi irade bu meşruiyeti
üzerinde taşıdığı sürece TSK ve polise talimat verir ve halk adına
bu görevlerini yapmalarını sağlar. Onlara da yasalarla, Anayasa ile
biçilmiş olan görevler vardır. Kendi görevlerinin bilincinde olan
dünyanın bütün çağdaş orduları bu sınırda kalırlar. CHP bu durumdan
hoşlanmıyor bunu benimsemiyor.
AK Partili arkadaşlarımızın yaptığı açıklamalarda, CHP'nin bu tavrı kınanıyor. Yapılan basın açıklamasında sanki iki türlü açıklama yapılmış da siyasete alet edilmiş gibi bir ifade vardır. Bu ifadeleri de doğru bulmadığımızı ifade etmek isterim. Burada adeta bir denge politikası yapılmış. Bir taraftan bir CHP'linin söylediği ipe sapa gelmez ifadelere tepki gösterirken, bu ipe sapa gelmez ifadelere tepki gösteren AK Partililerin de bu kapsama dahil edilmiş olmasını doğru bulmadığımızı ifade etmek istiyorum.''
''MISIR'DAKİ İNSANLAR KENDİ CHP'Sİ İLE HESAPLAŞIYOR''
Hüseyin Çelik, seçmenlerin bakış açısı ile ilgili anket konusunda sorulan bir soru üzerine şöyle konuştu:
''Bizim ülkemizde hiçbir insanın hayat tarzına müdahale edilmediği gibi hiçbir insana da yaşam biçimi ve hayat tarzı dayatmıyoruz. Burası demokratik, laik bir ülkedir. İnsanlar kendi hayat tarzlarını kendileri benimserler. İnsanlar kendi dinini kendisi seçer, mezhebini kendisi seçer. İsteyen ibadetini yapar, isteyen yapmaz. İsteyen öyle giyinir, isteyen böyle giyinir. İsteyen öyle eğlenir, isteyen böyle eğlenir.
Türkiye'de hepimizin de karşılaştığı, gördüğü, şahit olduğu gibi bu konuda bir sıkıntı bir kısıtlama söz konusu değildir. Nitekim ankette yüzde 86 insanın da 'benim hayat tarzıma böyle bir müdahale yoktur' diye beyanda bulunması da bunun bir göstergesidir. Ama bütün toplumlarda insanların öyle veya böyle endişeleri olabilir. Laiklikle ilgili, yaşam tarzıyla ilgili endişeleri olanlar olabildiği gibi, din ve vicdan özgürlüğü ile ilgili endişeleri olan vatandaşlarımız da var. Şu veya bu meseleyle ilgili insanların endişeleri olabilir. İnsanların endişelerini medeni ölçüler içerisinde demokratik yollarla kendilerini yöneten insanlara bence ifade etmeliler.
8 yıldan beri AKP'nin ortaya koyduğu performans ve icraatlar da göstermiştir ki Türkiye'de demokratik bir yönetim vardır ama demokrasimizin eksiklikleri vardır. Bu eksiklikleri tamamlamak gibi hepimizin bir gayreti olması gerekiyor. Mısır'da, Tunus'ta bütün Ortadoğu'da herkes Türkiye'yi örnek gösteriyor, Türkiye'yi örnek alıyor. Türkiye'de olup bitenler etrafımızdaki insanlar için ilham kaynağı oluyor. Bazı kerameti kendinden menkul köşe yazarları aynı şeylerin Türkiye'de de olabileceği imasında bulunuyorlar. Esasen oralarda olan şeyler jakoben, dayatmacı devlet anlayışına karşı halkın isyanıdır, halkın baş kaldırmasıdır. Yani Mısır'daki insanlar kendi CHP'si ile hesaplaşıyor, kendi dayatmacı ideolojik dayatma içinde olan devleti ile hesaplaşıyor. Türkiye bunu demokratik yollarla yapıyor.''
Çelik, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner'in CHP'ye yaptığı ziyaret konusunda sorulan bir soru üzerine, ''Bildiğim kadarıyla bu bir son dakika ziyareti değil, önceden tasarlanmış bir iade-i ziyarettir. Bunu normal karşılıyoruz. Bunda bir anormallik yok. Nitekim yapılan açıklamalar da bu yöndedir'' dedi.