Askeri darbe iddiaları ABD raporunda

Abone ol

Amerika'nın her yıl hazırladığı terör raporunda oldukça ilginç detaylar yer aldı. İddiaların birisi de askeri darbe iddiaları;

ABD Dışişleri Bakanlığının 2009 yılı terör raporunun Türkiye bölümünde, terör örgütü PKK konusuna geniş yer verildi, "Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi" çerçevesinde atılan adımlardan örnekler sıralandı. Ergenekon'un da yer aldığı raporda, üst düzey askerlerin hükümete yönelik darbe girişimi iddiaları da yer aldı!

Amerika Dış İşleri Bakanlığı'nın hazırladığı raporda, Türkiye'de faaliyet gösteren terör örgütlerinin, Kürt gruplar, El Kaide, Marksist-Leninist ve Çeçen yanlısı grupları içerdiği kaydedilen raporda, geçen yılın Türkiye açısından terör örgütü PKK ile mücadelede "dönüm noktası" niteliğinde bir yıl olmuş olabileceği bildirildi.

Raporda, Türkiye'deki terör yasalarının, terörizmi, Türk vatandaşlarına ve Türk devletine saldırılar olarak tanımladığına işaret edilirken, bu tanımın, Türkiye'nin, ülke dışında ya da Türkiye içindeki Türk olmayanlara karşı terör eylemleri planlayan ve bunlara yardımcı olanların engellenmesi, tutuklanması ya da soruşturulması yeteneğini aksatabileceği ifade edildi.
"Yine de terör konusunda Türkiye'nin ABD ile işbirliği güçlü" ifadesinin kullanıldığı raporda, Türkiye'deki terör örgütleri içinde en fazla bilinen örgütün, PKK olduğuna değinildi.

HÜKÜMETİN PROJELERİ RAPORA GİRDİ

Türk hükümeti ve Genelkurmay Başkanlığının 2009 yılında, PKK'ya karşı askeri operasyonların terör tehdidini yok etmede yeterli olmayacağını kabul ettiği belirtilen raporda, hükümetin, Türk toplumundaki sosyal ve ekonomik eşitsizlikleri gidermek amacıyla "Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi" olarak bilinen girişimi başlattığı hatırlatıldı.Raporda, proje çerçevesinde atılan somut adımların açıkça PKK'ya desteği zayıflatmak için tasarlandığı ifade edilerek, bu adımların bazılarından örnekler verildi.

"ERGENEKON DAVASI"

"Ergenekon Davası"na da değinilen raporda, konuyla ilgili şunlar kaydedildi:

"Ergenekon olarak bilinen ve terör örgütü olduğu iddia edilen gruba yönelik dava, yıl boyunca devam etti. Eski askeri yetkililer, bürokratlar, siyasetçiler, gazeteciler ve yeraltı dünyasına mensup kişilerden oluştuğu ileri sürülen gruba yönelik soruşturmalar, 2007 yılında başladı ve 2008 yazından itibaren tutuklamalara uzandı.

DARBE İDDİALARI RAPORA GİRDİ

2009 yılında, davanın odağı, giderek, yasa dışı olarak silah stoku yaptıklarından şüphelenilenlerin soruşturulması, dava açılması ve ünlü azınlık liderlerine suikastlar düzenlenmesi gibi terörizm veçhelerinden kayarak, üst düzey ordu personelinin darbe planı yaptığı iddialarına yöneldi.

Sorumlu mahkeme, Ergenekon ve üyesi oldukları iddia edilen kişilerin terörle mücadele yasaları altında mı yargılanması gerektiği, yoksa Ergenekon'un, organize bir suç şebekesi olarak sınıflandırılarak, organize suçlara dair yasalar altında yargılanmasının daha mı iyi olduğu konusunda bir ara karar yayımlayabilir."

TÜRKİYE'NİN AFGANİSTAN VE IRAK'TAKİ ÇABALARINA ÖVGÜLER

Türkiye'nin Afganistan'daki uluslararası koalisyonun çabalarını sürekli biçimde desteklediğine, Afganistan'da 1700'den fazla asker bulundurduğuna dikkati çekilen raporda, Türkiye'nin geçen Kasım ayında Kabil Bölge Komutanlığını yeniden üstlendiği, Afgan askeri ve polis yetkilileri, siyasetçiler ve bürokratlara Türkiye'de eğitim verdiği, Afganistan'da yeniden yapılanma çabalarına 20 milyon dolarlık katkı sağlama taahhüdünde bulunduğu anımsatıldı.

Raporda, Türkiye'nin, yakıt ikmal ve kargo merkezi olarak İncirlik Üssü'nün kullanımına izin vererek, Afganistan ve Irak'taki operasyonlara önemli lojistik destek sağladığı ifade edildi.

TERÖR ÖRGÜTÜ PKK

Terör örgütü PKK'ya, raporun "Avrupa genel görünümü" başlığında da yer verildi. Fransız yetkililerin, PKK'nın da aralarında bulunduğu bazı örgütlerle bağlantılı şüphelileri gözaltına aldığı ve soruşturduğundan bahsedildi. Ancak raporda, Avrupa'daki tehditle mücadele çabalarının, terör şüphelilerine karşı sert adli eylemlere başvurulmasını zorlaştıracak yasal korumalar, mülteci yasalarındaki boşluklar, terör şüphelilerini alıkoymada gizli bilgilerin kullanımını sınırlayan düzenlemeler gibi unsurlar yüzünden yavaşladığı ifade edildi.

Raporun, terör örgütü PKK ile ilgili bölümünde de "PKK'nın Türkiye'nin güneydoğusunda bağımsız bir Kürt devleti kurmayı arzuladığı, ancak son yıllarda Kürt kültürel ve dilsel hakları teminat altına alınmış bir özerklikten daha sıklıkla bahsettiği" belirtildi.

Hapisteki Abdullah Öcalan'ın hala örgütün "sembolik lideri" olmayı sürdürdüğü ifade edilen raporda, PKK'lıların toplam sayısının 4 bin ile 5 bin arasında olduğu, bunların 3 bin ila 3 bin 500'ünün kuzey Irak'ta bulunduğu kaydedildi.

Günün Önemli Haberleri