Askere bir maniniz yoksa mesajı!
Abone olBaşbakan Erdoğan askere Aziz Yıldırım'la mesaj yollamış. Mesajın içeriği çok ilginç. 70'li yıllardaki "bir maniniz yoksa size geleceğiz" cümlesini hatırlatıyor.
Özden Örnek’in, Ergenekon İddianamesi’nin ek delil klasörleri
arasında yer alan “Günlükleri”nden ilginç bilgiler çıkmaya devam
ediyor.
Erdoğan, Aziz Yıldırım’la askere mesaj
yollamış
5 Mayıs 2004
Akşama doğru Fenerbahçe başkanı Aziz Yıldırım ziyarete geldi. Bana
gelmeden önce Başbakan Erdoğan’a uğramış. Biz askerlere bir mesaj
getirmişti. BAŞBAKAN RECEP TAYYİP ERDOĞAN, Aziz’e “Ben
onlar ile görüşmek işiyorum ama beni yanlış anlıyorlar. Ben Refah
Partisi gibi değilim. O zamanlar geçti eğer öyle olsaydı
neden Refah Partisi’nden ayrılırdık. Ben eşimi alarak
komutanların evine gitmek ve onlar ile görüşerek kendimi onlara
anlatmak istiyorum” demiş ve anladığım kadarıyla da bizden
cevap bekliyor. Bu gelişmeler bilhassa YÖK tasarısı ile meydana
gelen gerginlikden sonra olması dikkat çekici.
ÖZDEN'DEN AHMET ÇALIK UYARISI
MEHMET DURMAZ KİM? |
Mehmet Durmaz: Burada adı geçeni Mehmet Durmaz, silah tüccarı olarak biliniyor. Daha sonra suikaste kurban giden Necip Hablemitoğlu’na yapılan bir ihbar mailinde Durmaz’ın, İsrail’in silah şirketi IMI’nın Türkiye temsilcisi olarak adı geçiyor. IMI, 2000 yılında TSK’nın envanterinde bulunan M-60 tankların modernazisyon projesini ihaleye çıkılmaksızın almıştı. Durmaz, son olarak Bodrum Gümüşlük’te SİT alanı olan bir araziye lüks tatil merkezi inşa etmek iiçin yerel seçimde bir belediye başkan adayını açıktan desteklemekle gündeme geldi. Burak’ın iş serüveni: Örnek’in, oğlu Burak’la ilgili yorumları
ilginç. Deniz Kuvvetleri Komutanı olmadan bir ay önce (28 Temmuz
2003) oğlunun Ahmet Çalık’la irtibatını kesmesini istiyor. Fakat
bundan iki yıl sonra 28 Mayıs 2005’te günlüğüne ‘Burak gaz
işinde çalışacağını söyledi’ diye not düşüyor. Nitekim
Burak Örnek aynı yıl Çalık Grubu’nun Bursa-Gaz şirketinde
yöneticiliğe başlıyor. Özden Örnek, 1 Ağustos 2004 tarihli günlükte
ise ’Bu adam (Çalık) ben emekliye ayrılıncaya kadar peşimi
bırakmayacak ve bana enerji ile ilgili bir nevi danışmanlık
yaptıracak. Tabii kabul edersem” diye not düşüyor. |
Özden Örnek oğlu Burak’ın ilginç bazı isimlerle kurduğu iş ve
arkadaşlık ilişkileri de yer aldı. Örnek, küçük oğlu Burak Örnek’i,
Şaziye Bar’ın sahibi Ziya Aycan, işadamı Ahmet Çalık, silah tüccarı
Mehmet Durmaz ve eroin kaçakçısı eski bir binbaşı ile bir daha
görüşmemesi konusunda uyarıyor.
28 Temmuz 2003
Sabah 08:30’da Sadun (Özden’in kayınbiraderi) geldi ve kendisi ile
konuştum. Konu Burak. Anlattıklarına çok üzüldüm. Öğleden sonra
Burak Ankara’ya gelmişti onu çağırdım ve mümkün olduğu kadar onu
kırmadan konuştum. Burak Özel Kuvvetlerden bir albay ile arkadaşlık
yapıyordu. Ayrıca bu albayın kardeşi de doktor lakaplı olarak
onunla arkadaşlık yapıyordu. Birinci şahsın kod adı ”Pala“ (Kur.
Alb. Sait Ağa), ikincisi ise ”doktor“ (Seyit ağa). Ayrıca
bir de binbaşı vardı. Onların dükkanlarına yapılan baskında ihbar
Ankara içişleri bakanlığına yapılmış ve esrar ve eroin kaçakçılığı
yaptıkları ihbar edilmişti. Adamlar çok ciddi olarak
gelmişlerdi ama bir şey bulamadan ayrılmışlar ve temiz raporlarını
vermişlerdi. Burak’a bir daha bu adamlar ile görüşmemesini, Şaziye
Barın sahibi Ziya Aycan ile arkadaşlık yapmamasını, dayısı ile
ortak olduğu şirketin ortaklığından ayrılmasını, Ahmet
Çalık ile iş yapmamasını ve Mehmet Durmaz ile bir daha
görüşmemesini istedim. Bütün bu sıkıntılı anlarım
içerisinde bir de başıma bunlar geliyor.”
MİT HER İKİ DARBE GİRİŞİMİNİ DE BİLİYOR
MİT her iki darbe girişimini de biliyor
1 Şubat 2004
Bugün kurban bayramı. Medyada yer alan haberlere göre askere karşı
yaygın bir davranış başladı. Amaç her fırsatta askeri küçük
düşürmek. Aytaç paşalara (Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman)
ziyarete gittik ve hemen konu ülke meselelerine döndü. Bana
“Seninle özel konuşmamız lazım. Ben Şener
(Jandarma Genel Komutanı Şener Eruygur) ile İbrahim’in
(Hava Kuvvetleri Komutanı İbrahim Fırtına) davranışlarını tasvip
etmiyorum. Çok ifrata kaçıyorlar. Geçen gün gelen MİT’ten habere
göre Şenkal (MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun) iki haber verdi.
Birincisi, JGKK’nın bütün hareketleri biliniyor ve yasa
dşına çıktığı değerlendiriliyor. İkincisi ise Genelkurmay Başkanı
(Hilmi Özkök) ile kuvvet komutanları arası açık ve bu herkes
tarafından ve kesinlikle biliniyor. Artık kendimize bir
çeki düzen verip ülkeyi bir maceraya götürmek yerine devamlı ve
kararlı bir tutum sergilemeyi ama açık konuşmayı tercih ederim,
zannederim sen de benim gibi düşünüyorsun. Ben de kendisine iki gün
önce Burak’ın söylediğini anlattım ”kuvvet komutanları
benim memurlarım istediklerimi yaparlar. Yapmazlarsa değiştiririm
olur biter. Denizciyi bir türlü çözemedik en sinsi hareket edeni
o“ gibi...
GENERAL EŞLERİNİN KAVGASI
General eşlerinin ast-üst çekişmesi
23-29 Aralık 2002
“Ankara geçirdiğimiz bir haftaya yakın sürede ceryan eden iki olay
bizim toplumsal yapımızı ortaya koyduğu için değinmeden edemedim.
Birinci olay Sevil (Eşi Sevil Örnek) ile Deniz Kuvvetleri Komutanı
(Oramiral Bülent Alpkaya) Eşi Keriman hanım arasında geçen olay.
Pazertesi günü tüm hanımlar bir yerde yemek yerken Altac’ın hanımı
Ülkü yemeğe geç kalmış ve çekine çekine gelirken Sevil
”Ülkü gel çekinme otur“ demiş. Bunu üzerine Keriman hanım
burada kıdemli benim mühim olan benim affetmem demiş ve ağız dalaşı
başlamış. Sevil tabii olarak hiçbir lafın altında
kalmayacağı için o da herşeye cevap vermiş. Napoli’de
Aziz’in karısı ile kaldığı ve bunun laf olduğu ve Keriman hanımın
onu müdafaa ettiği, Bennur’un Amerika’ya gidişi, nasıl gidermiş,
onun kocası ihaleleri durdurmuş ama ondan sonra gelenler açarmış,
ne kadar güzel bir kadın olduğu ve herkesin onu hayranlıkla
seyrettiğini, kocasının onu çok beğendiğini ve her yerde
güzelliğini meth ettiği gibi konular konuşulmuş ve herkese zorla
şiirlerini dinletip, bestelerini söylettirip, şiir kitabının nasıl
hazılandığmı anlatmış. Bunları anlatan ve olayı yapan insan
bir kuvvet komutanının hanımı, kendisini tanrı gibi görüyor
herhalde ve etrafındaki hanımları da esirleri. Kendisine
verilen hediyeyi açmayıp ’Kurmay başkanı sen aç’
diyerek bir koramiralin eşine uzatabiliyor.”
50 milyon doları kim aldı?
15 Mayıs 2001
Aldığım bilgiye göre İSRAİL’den alınacağını öğrendiğim güdümlü
mermiler projesinde 150 milyon dolar bir fazlalık varmış. Reysaş
Yalçın, Tuğa. Nadir Kınay, İlhami (İlhami Erdil kastediliyor), MTU
Muammer İyi bu parayı paylaşacaklarmış. Durumu Yener’e bildirdim ve
projenin hiç değilse Eylül 2001’e ertelenmesini sağlanmasını
istedim.