Askerden Kerkük'e müdahale planı
Abone olTürk Silahlı Kuvvetleri, Kerkük'ün statüsündeki değişimin devam etmesi halinde, bu durumu engellemek üzere Irak'a sınır ötesi operasyonu yapabileceğini ABD'ye iletti.
Kerkük'ün tek bir etnik grubun elinde olmamasını isteyen ABD,
Türkiye'nin istemine yeşil ışık yaktı. Ancak merkezi hükümetin
tutumu hakkında açıklık getirmedi. Kerkük'teki değişi-me ve terör
örgütünün etkin olduğu yerlere 20 bin askerle müdahale edilmesi
planlanıyor. Cumhuriyet Gazetesinde bugün Mustafa Balbay imzası ile
yayınlanan habere göre; Türkiye'nin, Kerkük'ün statüsünün
değiştirilmesine yönelik girişimlerin devam etmesi halinde bu
kentteki duruma müdahale etmek için bir plan hazırladığı, planın
terör örgütü PKK/KONGRA GEL'in bölgedeki faaliyetlerine de yönelik
olduğu öğrenildi. 27 Ekim'deki Milli Güvenlik Kurulu'nda (MGK) da
dile getirilen plana göre, Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) 20 bin
kişilik kuvvetle Kuzey Irak'a girmeyi öngörüyor. Kerkük'ün tek bir
etnik grubun eline geçmemesinin kendi çıkarlarına uygun olduğu
görüşünü benimseyen ABD, TSK'nin planına soğuk bakmadığı görüşünü
bildirdi. Irak'taki merkezi hükümetin tutumuna yönelik durum ise
belirsiz. Kuzey Irak'taki grupların Kerkük'ün bir Kürt kenti haline
gelmesi için sürdürdüğü girişimler Ankara'da dikkatle izleniyor.
Kuzey Irak'tan gelen temsilcilerin bu konuda Ankara'ya güven
vermemesi üzerine TSK'nin yeni bir plan üzerinde çalıştığı
öğrenildi. Cumhuriyet 'in edindiği bilgilere göre konuya ilişkin
gelişmeler şöyle: Kerkük başkalaştırılıyor: Gerek Kerkük'ten
gerekse Kuzey Irak'ın değişik bölgelerinden Ankara'ya ulaşan durum
değerlendirmelerine göre, özellikle Talabani Kerkük'ün hızla
Kürtleştirilmesi için her türlü çalışmayı yapıyor. Yaz aylarından
bu yana kente 70 binden fazla göç oldu. Bu kişiler Kerkük'ün kenar
semtlerinde kurulan geçici yerleşim yerlerinde tutuluyor. Ana hedef
sayım ve seçim sürecinde Kürtlerin ağırlığının arttırılması.
Ankara'nın kayıtlarına göre Kerkük, 400 bin Türkmenin yaşadığı 600
bin nüfuslu bir kent. Uyarılar yetersiz: Ankara bu girişimleri
onaylamadığını, Kerkük'ün mevcut statüsünün değiştirilmesini kabul
edemeyeceğini her türlü platformda bildirdi. Ancak Kuzey Irak'taki
gruplar Türkiye'nin 17 Aralık AB zirvesi sürecinde Avrupa'yı
tedirgin edecek hiçbir girişimde bulunamayacağı görüşüyle hareket
etmeye devam etti. Bunun üzerine Ankara, ne olursa olsun Kerkük'te
Türkmenlerin eritilmesi ve sindirilmesi sonucunu da doğuran bu
adımları önlemek için girişimde bulunacağını bir kez daha duyurdu.
Plan hazırlandı: 20 Mart 2003'te Irak'a giren ABD ve koalisyon
güçleriyle işbirliği yapılsaydı Türkiye, Kuzey Irak'a ''Barış
Kalkanı'' adı altında bir harekât düzenleyecekti. Bunda tek hedef
bölgenin terörü besleyen bir zemin olmamasını ve dengelerin
korunmasını sağlamaktı. Bu planlar rafa kalktı. Yaklaşık 2 ay kadar
önce Ankara, yeni duruma nasıl müdahale ederim arayışına girdi.
Bunda özellikle Kerkük, Tel Afer ve Kandil Dağı'ndan gelen haberler
etkin oldu. 20 bin kişilik birlik: TSK, 20 bin kişilik bir güçle
bölgeye müdahale etmek üzere plan hazırladı. Bu plan 14 Ekim
perşembe günü Başbakanlık'ta yapılan bir zirve ile hükümet
kanadıyla paylaşıldı. Bu zirveye Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ,
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök , Dışişleri Bakanı
Abdullah Gül , Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül , Genelkurmay
İkinci Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Dışişleri Müsteşar Vekili
Ali Tuygan , Türkiye'nin Irak özel temsilcisi Büyükelçi Osman
Korutürk ve MİT Müsteşar Vekili katıldı. Yapılan plan
ayrıntılarıyla değerlendirildi. Org. Büyükanıt bölgede: Kara
Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, 20 Ekim Çarşamba
günü Diyarbakır'a giderek bölgede incelemelerde bulundu. Büyükanıt
söz konusu harekât çerçevesinde sürdürülen çalışmaları da
denetledi. Bölgedeki kolordu ve tümenlerden sınıra kaydırma büyük
ölçüde tamamlandı. ABD'den yeşil ışık: Bölgede sınır ötesi adım
atarken öncelikle ABD ile karşı karşıya gelmemeye özen gösteren
Ankara, kaygılarını ve yaptığı hazırlığı bu ülkeyle paylaştı. ABD,
özellikle Kerkük'ün tek bir etnik grubun eline geçmemesini ulusal
çıkarları açısından gerekli görüyor. Bu bağlamda Kürtlerin son
dönemde attığı adımları 'ileri' buluyor. ABD'nin Ankara'ya, ''salt
buna ve terör gruplarına yönelik harekâta karşı çıkmayız'' mesajı
verdiği öğrenildi. Cumhuriyet 'e bilgi veren kaynaklar, ''Son bir
ay içinde ABD'nin Ankara Büyükelçisi Eric Edelman 'ın demeçlerine
dikkat edin. Kerkük'ten kaygılandığını her fırsatta dile
getiriyor'' dediler. Irak hükümetinin belirsizliği: Ankara, Kuzey
Irak'taki grupların istemlerine karşılık, muhatabımız Bağdat'tır
tezini işliyor. Bağdat'ta geçici yönetim var. Ancak, bu yönetimin
ABD'den ne kadar bağımsız karar alabileceği tartışmalı. Ankara'nın
Kerkük politikası konusunda Bağdat'la kurduğu bağın sonuçları
belirsizliğini koruyor. Ankara, Bush' un seçimi kaybetmesi, Kerry'
nin kazanması halinde doğacak değişikliği de dikkatte tutuyor.
Kerry'nin Irak'tan asker çekmesi halinde bu durumun Irak'taki
belirsizliği daha da arttıracağı endişesi hâkim. Ankara, Irak'a
ilişkin planlarını ve öngörülerini bu ülkede çok uzun süre
istikrarın sağlanamayacağı senaryosuna göre yapıyor. MGK'den
uluslararası açılım: 27 Ekim Çarşamba günü yapılan MGK
toplantısında AB'nin yanı sıra Irak'taki gelişmeler de tartışıldı.
Bu toplantıda şu tümcenin altı çizildi: ''Türkiye'nin, Kerkük'ün
yapısını değiştirmeyi ve bölgeyi Irak yönetiminden koparmayı
amaçlayan hareketleri önlemeye yönelik tedbirler aldığını
uluslararası ortama duyurmalıyız.'' PKK/KONGRA GEL'in faaliyetleri:
MGK toplantısında terör örgütünün son dönemde Türkiye içinde
artmaya başlayan faaliyetlerine de dikkat çekildi. Türkiye'deki
terör eylemlerine Kuzey Irak'tan gelen grupların da katıldığı,
bölgenin terörden tümüyle arındırılması gerektiği vurgulandı.
Ankara'nın 20 bin kişilik güçle yapmayı planladığı olası müdahalede
bu durumu da hedefinde tuttuğu öğrenildi. Ankara, hem Kuzey
Irak'taki grupların, hem terör örgütünün uluslararası kaynaklardan
beslenmekte olduğu kaygısını diri tutuyor.