Asker konusunda net tavır
Abone olBakan Gül, Lübnan'da Türk askerinin olup olmayacağı ile ilgili net tavrını ortaya koydu.
Bakan Gül, Lübnan'ın güneyine yerleştirilmesi planlanan
uluslararası güçte Türk askerinin olup olmayacağı ile ilgili
Türkiye'nin yaklaşımını değerlendirdi.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Roma'da
Uluslararası Lübnan Konferansı'nın sona ermesinin ardından,
Türkiye'ye hareketinden önce Türk basınına yaptığı açıklamalarda,
toplantıda ele alınan belli başlı konularda Ankara'nın yaklaşımları
konusunda da bilgi verdi.
Abdullah Gül, ateşkesin ardından Lübnan'ın güneyine yerleştirilmesi
gereken uluslararası güç konusunda Birleşmiş Milletler kararının
şart olduğuna değinerek, ''İstikrar gücüyle ilgili şartların
oluşması ve de BM kararının çıkması gerekiyor. Roma'daki
konuşmamda, bunun faydalı olabileceğini ifade ettim'' dedi.
Gül, Dışişleri Bakanlığı'nın resmen doğrulamamasına karşın,
Batı
basınında, ateşkes sonrasında Güney Lübnan'da konuşlandırılacak 10
bin
kişilik ilk uluslararası gücün Türkiye ve Mısır askerlerinden
oluşacağı biçimindeki söylentilerin hatırlatılmasına karşılık
olarak,
bunun zamanla netleşecek bir konu olduğunu söyledi.
Konuyu, Roma'ya gelmeden önce Genelkurmay Başkanlığı ile de ele
aldıklarına değinen Gül, Türkiye'nin konuya ilişkin yaklaşımını
şu
sözlerle özetledi:
''Bu konuda bizim kendi görüşümüz var elbet. Basında bu tür
haberler çıkabiliyor. Zira Türkiye'nin oynayabileceği rol bilindiği
için, bunu kimse görmezlikten gelemez. Biz bu konuda bir BM
kararının çıkmasının faydalı olacağına inanıyoruz. Bununla ilgili
bir BM kararı çıkacak. Ondan sonra tabii ki şartların da oluşması
gerekiyor. Biz de tabii ki bu konuyu en iyi şekilde
değerlendiriyoruz. Bu konuyla ilgili olarak zaten gelmeden önce
Genelkurmay Başkanlığımızla da görüşmelerimiz oldu'' Gül, ''Türkiye
bu tür bir rol üstlenmeye hazır mı, böyle bir gücün komutasını
üstlenir mi?'' biçimindeki bir soruyu ise, ''Bunlar detaylarla
ilgili konular. Detaylar ortaya çıksın o zaman daha açık söylemde
bulunuruz. Şimdilik bu kadar yeter. Herhalde zaten,
önümüzdeki günlerde bu iş netleşecektir'' diye yanıtladı.
-''HADİSEYİ SADECE LÜBNAN-İSRAİL MESELESİ OLARAK GÖRMEK
YANLIŞ''-
Gül, Roma'daki toplantıda, İsrail ve Lübnan arasında son günlerde
yaşanan gerginliği geniş bir perspektifle ele almak gerektiğine
değindiğini belirterek, şöyle konuştu: ''Hadiseyi sadece
Lübnan-İsrail meselesi olarak görmek yanlış
olur. Olaya çok geniş bir Ortadoğu perspektifiyle bakmak lazım.
Meselenin ve sorunun kökenlerine inmek lazım. Bu yapılmaz da sadece
Lübnan'a bakılarak yetinilirse, bu olay kapansa dahi yarın başka
bir olay başlar. Kaldı ki bu tür olaylar, sadece Ortadoğu değil,
çok daha geniş bir coğrafyada olumsuz sonuçlar ada yol açabilecek
niteliktedir. Bu nedenle, ateşkesin sağlanması için ne lazımsa bir
önce yapılmalıdır''
Gül, Lübnan'da muhtelif ülkelere mensup yabancılardan Türkiye
üzerinden tahliye edilmiş kişilerin sayısının dün itibarıyla
yaklaşık 10 bine ulaştığına da değindi. Bu konuda pek çok ülkenin
Türkiye'ye teşekkür ettiğini belirten
Gül, ''Katılımcılara, Türkiye'nin Lübnan'a yardım
faaliyetlerine
başladığını da anlattım'' dedi.
Gül, Roma'daki konferans sonundaki deklerasyona ateşkesi
sağlamaya
yönelik çabaların öneminin vurgulanmasını da yararlı bir gelişme
olarak niteleyerek, bu konudaki görüşleri şu sözlerle dile getirdi:
''Önemli olan bu ateşi söndürmek için herkesin bir gayret içinde
olmasıdır. Bu gayret mevcut. Roma'daki toplantıda bunun varolduğunu
gördüm. Herkes ateşkesin sağlanması gerektiğini belirtiyor. Bunu
sağlamak için hemen çalışmalara başlanması konusunda da ortak
fikirler ortaya çıktı. Dolayısıyla bu konuda bir konsensus
var.''
Gül, Roma'daki toplantıya çatışmanın etkin tarafları
konumundaki
İsrail ve Hizbullah'ın davet edilmemesinin bir eksiklik olup
olmadığına ilişkin bir soruya karşılık olarak, ''İsrail yoktu ama
toplantıda İsrail'in görüşlerini savunanlar vardı. Dolayısıyla bu
toplantı İsrail'in bilgisi dahilinde oldu. İsrail'in fikirleri bu
toplantıda vardı. Hizbullah için de benzer bir durumdan
sözedilebilir. Lübnan Başbakanı da Hizbullah'ın Lübnan'ın bir
parçası olduğunu ve hükümette koalisyon ortağı olduklarını
söyledi'' diye konuştu.