Asker gözdağı mı verdi?
Abone olAsker'in i iddialara verdiği şifreli cevap, gözdağı mıydı? Nazlı Ilıcak bakın olayı nasıl değerlendirdi?
HEP AYNI ÜSLÛP
Genelkurmay Başkanlığı'ndan yapılan açıklama beni eski yıllara
döndürdü. 2000 yılında Andıç belgesini, bir milletvekili sıfatıyla
kamuoyuna duyurunca, benzer bir açıklamayla karşı karşıya
kalmıştım.
Genelkurmay Başkanlığı, beni hedef alarak şöyle diyordu: "Bir
milletvekili tarafından illegal yollarla temin edilen ve basına
dağıtılan belge, karargâh içi ve dışı bilgilendirme faaliyetini
öngören bir format durumundadır... Binlerce şehit verilmesi
karşılığı, çöküş sürecine giren örgütün, sözde lider kadrosuyla
röportajlar yapılarak, örgüte ve yandaşlarına moral ve toparlanma
imkânı veren yayınlar, kanlı terör örgütünün başı ile Suriye'de
müteaddit defalar görüşerek bir tür pazarlık yapan kişiler toplumun
hafızasında tazeliğini korumaktadır... Tüm gayretlerini, meşum
emellerini gerçekleştirmelerinde en büyük engel olarak gördükleri
Türk Silâhlı Kuvvetleri'ni yıpratmak yönünde yoğunlaştıran bazı
düşünce sahibi kişi ve kurumların beyhude çabaları, dün olduğu gibi
yarınlarda da sonuçsuz kalacaktır. Türk Silâhlı Kuvvetleri'nin
görevlerinin ifasında bu tür kötü emel sahiplerinin yol
göstermesine ihtiyacı bulunmamaktadır. Türk Silâhlı Kuvvetleri,
mensuplarını geçmişlerine bakmaksızın tahkir etmeye kalkan kişi ve
kurumlara karşı mücadelesini azimle yürütmeye ve bu hassasiyeti
göstermeyenleri uyarmaya devam edecektir."
Genelkurmay'ın Şemdinli iddianamesi dolayısıyla açıklamalarında da
benzer bir gözdağı üslûbunu kullandığını görüyoruz: "...mesnetsiz,
hukukî dayanaktan yoksun, maksatlı, Türk Silâhlı Kuvvetleri'ni
yıpratmaya, terörle mücadelesindeki azim ve iradesini zayıflatmaya
yönelik bir belge... Çarpık zihniyetin temsilcilerinin makam, statü
ve konumları ne olursa olsun kamuoyuna açıklanmaları ve haklarında
işlem yapılması gerekmektedir."
Andıç'ın tam bir skandal olduğu ve olayın üzerini kapatmak için
Genelkurmay'ın gözdağı veren o açıklamayı yaptığı artık anlaşıldı.
Ben şahsen, açıklama karşısında sessiz kalmamış ve hakarete
uğradığım gerekçesiyle Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu
aleyhine tazminat davası açmıştım. Kıvrıkoğlu'nun avukatı, bu
sözlerin benim şahsıma karşı sarfedilmediğini söylemiş, bunun
üzerine ben de davadan vazgeçmiştim.
Bakalım, AK Parti Hükûmeti, hukukun üstünlüğünü ve yargı
bağımsızlığını korumayı başaracak mı? Yoksa, verilen gözdağının
altında ezilip kalacak mı?
Nazlı Ilıcak
Bugün