Asker gitmezse Türkiye parçalanır
Abone olÇandar, Irak'a asker gönderilmemesi durumunda olacakları şu sözlerle anlattı: "Türkiye parçalanır.."
Radikal'den Neşe Düzel'e konuşan gazeteci Cengiz Çandar`a göre
Türkiye Irak'a asker göndermezse parçalanacak.. Gazeteci Cengiz
Çandar`a göre `Türkiye Irak Yönetim Konseyi ile iyi ilişkiler
kurmalı. Konseyle kurulacak iyi ilişkiler olası can kayıparımızı
azaltır.` Bu değerlendirmeye bakılırsa, ABD askerlerini hedef alan
direniş, gücünü Konsey`den alıyor! Türkiye, Irak`a askergöndermek
için hazırlık yapıyor. Parlamento bu konuda hükümete izin verdi.
Irak yönetimi ise `Buraya gelmeyin` diyor. Bu şartlar altında
Irak`a gidersek, orada neler olacak? Bu konuda, Irak Yönetim
Konseyi`nin ve özellikle de Kürtlerin mutabakatı sağlanmak zorunda.
Şu anda biz Irak`ta nereye gidersek gidelim her halükârda bir risk
var. Askerlerimizin can kaybı söz konusu. Çünkü Irak`a, Kosova ve
Bosna`da olduğu gibi sükûnet sağlandıktan sonra gidilmiyor. Yani
Irak`a bir barış gücü olarak `barışı korumak` için gidilmiyor. Tam
tersine barışı kurmak için gidiliyor. Gidilecek yerle ilgili iki
tercih var. Bir, Kürtlerin yoğun olduğu ve Türkmenlerin de
bulunduğu Bağdat`ın kuzeyindeki böl-ge. İki, Bağdat`ın batısındaki
Kürt`süz `Sünni Arap üçgeni` denilen bölge. Bu en riskli bölge.
Amerika`ya karşı silahlı direniş burada var. Başka yerde yok.
Türkiye niye Kürtlerin yoğun olduğu Bağdat`ın kuzeyine asker
göndermek istiyor? Sızan bilgilere göre, Genelkurmay` daki hâkim
eğilim bu. Askerler, o bölgeye gidip, Kürtlere yönelik caydırıcı
olmak istiyorlar. PKK ile her an hesaplaşmaya müsait olan bu
bölgede, Kürt antitesinin ortaya çıkmasını engellemeyi ve
Türkmenlere göz kulak olmayı öngörüyorlar. Eğer siz, Kuzey Irak`a
süzülmek amaçlı ve oradaki Kürt oluşumunu herhangi bir aşamasında
engellemek zihniyetiyle asker gönderecekseniz, buna yakında bir
kolordu da yetmez. Birkaç ordu göndermeniz icap edebilir. Çünkü
cepheyi çok büyüteceksiniz demektir bu. Aslında, Türk askerinin
Kürt bölgesine gitmesi, Türk-Kürt çatışmasına davetiye
göndermektir. Bu bölgeye gitmek, Kürt kaynaklı provokativ
saldırıları besler. AKP hükümeti askerin nereye gönderilmesini
istiyor peki? Tarzan zor durumda, karışık duygular içinde. AKP
hükümeti dayanakları açısından Sünni İslam camiasının bir
unsurudur. Orta Irak`taki direniş de, Sunni Araplardan
kaynaklanıyor. AKP hükümetinin dayandığı bazı çevrelerin, kan
uyuşması içinde olduğu bu kesimlerle Irak`ta hasım haline gelmek,
hükümetin hoşuna gitmiyor. Iraklı Kürtler Türk askerini istemiyor.
Bunun nedeninin anlamak zor değil. Peki, Irak`ın yönetimi neden
Türk askerini istemiyor? `Eğer Türkiye askeriyle Irak`a girerse,
İranlıları zapt etmek mümkün olmaz. Başımıza bir de İran belası
çıkarırız. Irak`ın yüzde 60`ı Şii` deniyor. İran, Şii ulemasıyla ve
`establishment`ıyla Irak`a her an nüfuz edebilecek durumda. Ayrıca
İran, kuzeyden Kürtler üzerinde de etkili olabilecek pozisyonda.
PKK`yı kullanıp harekete geçirebilir ve kuzeydeki istikrarı
bozabilir. İran`ın elinde oynayacağı çok kart var. Amerika, Türk
askerinin Irak`a gitmesini istiyor. Amerika`nın denetiminde olduğu
söylenen Irak yönetimi ise Türk askerini istemiyor. Amerika,
Irak`taki denetimini tümden kaybetti mi? Yoksa bizim
anlayamadığımız başka bir oyun mu var bu çelişkide? Irak Yönetim
Konseyi`ni Amerika tayin etti diye, biz o yönetimi Amerika`nın
kuklası zannediyoruz. Yok öyle bir şey. Amerika, Irak`ı tümüyle
denetleyemiyor. Irak Yönetim Konseyi, Irak`ın tarihinde görmediği
kadar temsili bir organ. 13 Şii, beş Sünni, beş Kürt, bir Türkmen,
bir Asuri üyesiyle, Irak`taki nüfus oranlarını aynen yansıtıyor. Bu
da Irak Yönetim Konseyi`nin sahici ve kendiliğinden güçlü olduğunu
gösteriyor. Yönetim Konseyi Amerika`dan bağımsız hareket edebilir
mi? Edemiyor, edemez de. Çünkü ülkede Amerikan işgal yönetimi var.
Irak` ta güvenlikten o yetkili. Irak`ta son sözü Amerika söylüyor.
Irak`ı Amerika yönetiyor ama, Iraklı partnerlerle birlikte
yönetiyor. Çünkü bunların temsili nitelikleri var. Diyelim ki,
Kuzey Irak`ta seçim yapıldı. Hangi Kürt seçilecek zannediliyor.
Talabani ve Barzani güçlerinin dışındaki Kürtler mi seçilecek
Irak`ta? Gerçekçi olmak lazım. Türk askeri konusunda son sözü
Irak`ta kim söyleyecek? Amerika söyleyecek, ama Türkiye`nin Irak`ta
sağlam zeminde durup can kaybını asgariye indirebilmesi için en
başta Kürtler olmak üzere, Irak Yönetim Konseyi`ndeki unsurları
ciddiye alması, onlara saygılı olması lazım. Irak`ın iç dengeleri,
Türkiyenin iç dengelerini birebir etkileyecek durumda. Bu yüzden
`Kürtleri tepeleyelim mi, yoksa Kürtlerle beraber mi olalım`
sorusunu sormak lazım. Türkiye, Kürt sorununu kültürel hakları en
geniş anlamda tanıyarak çözmezse... Ne olur? Kendi Kürtlerinin her
an ayrılabileceği düşüncesiyle sürekli spazm yaşar. Irak Kürtlerine
de kendi Kürtlerinin arka planı diye kötü gözle bakar. Bu
güvensizliğiyle Türkiye bölgeyi ve kendini istikrarsızlaştırır.
Türkiye, Irak Kürtlerine `benim vatandaşlarımın soydaşları` gözüyle
`avantaj` olarak bakmalı. Irak üzerinden bir Türk-Kürt sinerjisi
yaratmalı. Nasıl Türkiye`deki istikrarsızlık ve bölünme Irak
üzerinden besleniyorsa, Türkiye`nin uluslararası rolü de Irak
üzerinden gerçekleşecek. Yeni Türkiye, yeni Irak`tan bağımsız
değil. Etle tırnak gibi iç içeler. Türkiye, Kürtlere ve Irak`a,
1920`lerin ulus-devlet formatında yaklaşırsa, hem kendi Kürtleri,
hem Amerika, hem de Irak`ın aktörleriyle çatışacak. Irak`a
dönersek... Neden Irak`ta Amerika`ya karşı bu kadar büyük bir tepki
var? Tüm Irak`ta Amerikaya karşı büyük bir tepki yok. Iraklı Arap
Sünnilerde Amerika`ya karşı müthiş tepki var. Yoksa Şiiler nötr
duruyor. Şiiler arasında en büyük güce sahip olan ve Irak`ta din ve
devlet işlerinin ayrılması taraftarı olan Ayetullah Sistani,
Amerikan karşıtı hareketlere yeşil ışık yakmıyor. Irak Yönetim
Konseyi`nde Amerikalılarla işbirliği yapıyor. Şunu bilmek lazım.
Irak Sünni eliti, Baas`ın gitmesiyle yalnız iktidarını değil,
geleceğini de kaybetti. Bir de tabii Amerikalılar da sürekli yanlış
yapıyor. ABD herkesin sandığı gibi ince planlar, hesaplar yapan bir
süper devlet değil. Tersine pragmatik bir ülke. Kervan yolda
düzülür diyor. Tek süper devlet olduğu için de onun yaptığı hatanın
bedelini başkaları ödüyor. Irak`ta bir iç savaş çıkar mı diye de
soruluyor. Çıkar mı peki? İç savaş şu anda zaten yapılıyor. Irak`ta
bir Şii-Sünni iç savaşı var. Şiilerin silahlı gücü olarak
Amerikalılar o savaşı yürütüyor. Paradoksal ama Şiilerin Irak`taki
silahlı gücü ABD ordusu. Amerikan askerine karşı direnenler de eski
rejim artığı Sünni Araplar ve Irak`a sızan Cihadiler, El Kaideciler
ve Vahabiler gibi köktendinci Sünni unsurlar. Şiiler Amerika`ya
karşı bu yüzden kımıldamıyor. Onların yapması gereken iktidar
savaşını Irak`ta Amerikalılar yapıyor. Vekâlet yoluyla bir savaş
var Irak`ta. Zaten bu Sünni Arap meselesine geniş bakmak lazım.
Niye? Sünniler Irak`ta azınlıkta ama bütün Ortadoğu ve Arap dünyası
bugün Sünni yönetimler üzerine kurulu. Birinci Dünya Savaşı`ndan
sonra kurulan bu sistem şimdi tasfiye ediliyor. Çünkü Sünni Arap
sistemi tıkandı. Gelip dayandığı nokta, ya Arap milliyetçiliği oldu
ya da El Kaide gibi Sünni Arap köktendinciliği oldu. Eğer Irak`ta
demokrasi olacaksa, bu Sünni Arap sisteminin tabutuna ilk çivinin
çakılmasıdır. Sünni Arap sisteminin defin töreni başlıyor demektir.
Filistin de Sünni Arap sisteminin bir parçasıdır. Filiistin Ulusal
Hareketi en büyük enerjisini köktendinci Hamas`ın ve İslami
Cihat`ın eylemlerinde buluyor. Amerika, Türk askerinin Irak`ta tam
olarak ne yapmasını istiyor? Amerika, Irak`ta Türkiye`nin askerle
görünmesini istiyor. Bunu sırf güvenlik nedeniyle değil, daha da
önemlisi Türk askerinin ifade ettiği sembolizm nedeniyle istiyor.
Amerika, Türk askerinin Irak`taki varlığının sembolizmine çok
muhtaç. Eğer Türkiye akıllıca kullanırsa, Amerika bu sembolizm için
Türkiye`ye dünyaları verebilir. Öyle ki, Türkiye`nin kendisi gayret
etse de Amerika, Türkiye`nin küme düşmesine izin vermeyebilir.
Çünkü Türkiye Müslüman bir ülke. Amerika medeniyetler çatışması
doktrinini (Hıristiyan-İslam çatışmasını) Irak`ta doğrulatmak
istemiyor. Bir Müslüman ülkenin Amerika ile beraber olduğunu
Irak`ta göstermesi, Amerika`nın kendi tezini doğrulatacak. Ayrıca
Irak`ın ekonomik yapılanması Amerikan işgal yönetiminin
tasarrufunda. Eğer Irak`ın ekonomisinde rol alacaksan, Irak`ta
asker bulundurmak zorundasın. Eğer Türk askerlerinin üstüne Irak`ta
ateş açılırsa ne olacak? Zaten bu nedenle, Türkiye`nin Irak Yönetim
Konseyi`ni kazanması şart. Ancak böyle, şehit sayısını minimize
edebilir. Iraklıların önemli bölümünün Türkiye`yi kabul etmesi
gerekir. Yoksa ciddi bir asker kaybı Türkiye`de iç siyaseti
dalgalandırır. Zaten Irak`a asker göndermeye şiddetle karşı çıkan
ve ideolojik etkisi büyük olan, solculardan İslamcılara,
Kemalistilerden milliyetçilere kadar uzanan geniş bir kesim var.
Asker kaybıyla, AKP`nin dayandığı kesimlerde sarsıntılar olur ve
AKP`de çözülür. Hükümet, Amerika`ya karşı tavır almayı kendi bekası
için zorunlu hissedebilir. Bu başka sorunlar getirir, Türkiye
istikrarsızlaşır. Türkiye, ciddi bir çatışmanın içine
çekilebileceğini bile bile Irak`a asker gönderecek. Sizce bu
akıllıca bir davranış mı? Eğer Türkiye `Federal Irak` şiarını
benimserse ve `Irak Kürtleri benim vatandaşlarımın soydaşları.
Onların esenliği benim esenliğim` derse ve kendi Kürtlerini AB`nin
demokratik standartlarıyla rahatlatırsa, niye Irak Kürtleri,
Türkleri istemesin ki? Biz onlara tam tersine güvence oluruz orada.
Hem Türkiye bugünkü uluslararası konjonktürde `Irak`ta ben yokum`
politikası güdemez. Müdahil olmaya mecbur. ABD ile müttefik olduğu
için mecbur, Kürt meselesi diye bir meselesi olduğu için mecbur,
komşu olduğu için mecbur. Irak`la ortak su yollarına sahip olduğu
için mecbur. Irak petrolünün uluslararası pazara çıkışı Türkiye`de
olduğu için mecbur. Uluslararası sistemin patronu Amerika,
Irak`taki işgal gücünün sahibi olarak sana `Asker ihtiyacım var,
asker gönder` diyorsa ona, `Ben insani yardımla yetineyim`
diyebilirsin. Ama ondan sonra, ABD-Türkiye ilişkisi eskisi gibi
olmaz. Nasıl olur peki? Türkiye`nin stratejik bir koz olan
jeopolitiği, Amerika için `stratejik bir yük` olur. Dengelerin
değiştiği Ortadoğu`da, eğer jeopolitiğiniz stratejik yük haline
geliyorsa, parçalanmaya uygun oluyorsunuz demektir. Ülke
parçalanabilir. Amerika ile beraber olursak parçalanmaz mı? Hayır
parçalanmaz. Çünkü Amerika, uluslararası otoritesini Türkiye`nin
parçalanmaması için kullanacak demektir. Ayrıca Amerika ile
ilişkisini bozan Türkiye`ye AB kapısı da kapanır. `Irak`a uzak
durursak, AB şansımız artar` demek yanlış. Tam tersi, AB`ye bir
uluslararası savunma ve güvenlik boyutu getirdiği ölçüde
Türkiye`nin AB şansı artar. Soros bize, `En büyük ihraç malınız
ordunuz` dediğinde çok kızdık. Oysa Soros`un dediği gibi, Türk
ordusu, dış politikanın en önemli enstrümanı. Türkler, asker söz
konusu olduğunda uluslararası sistemde önemli bir faktör oluyor ve
bu Türkiye`ye güven sağlıyor. Türkiye, Kore`ye asker göndererek,
bazı evlatlarını feda ederek NATO kilidini açtı ve yarım yüzyıl
kendi savunmasını ve güvenliğini sağlama aldı. Biz Irak`a yalnızca
Amerika`dan alacağımız krediler için mi asker gönderiyoruz yoksa
başka beklentilerimiz var mı? 8.5 milyarın çok ötesinde
beklentilerimiz var. Önümüzdeki tarih döneminde Amerika`nın
koruyucu ağının Türkiye üzerinde olacağı sezgisi var. O koruyucu
ağın içinde önemli ekonomik imkânlar, dış borçların ödenmesinde
Amerikalıların sağlayacağı anlayış gibi beklentiler var. Bu
gerçekçi bir beklenti. Çünkü Amerika, Türkiye`nin ekonomisinin ve
siyasi rejiminin düşmesine izin vermez. Mesela, Türkiye`de askeri
bir idare de, şeriat rejimi de olamaz. Türkiye laik ve demokratik
bir devlet olmak zorunda, çünkü Amerika, `Eğer Türkiye`de demokrasi
olabiliyorsa, pekâlâ Irak`ta da olabilir` argümanını öne sürüyor.
İktisaden yere yapışan bir ülke ise askeri darbeye de dinci
yönetime de müsait hale gelir. Amerika`nın güdümünde bir ülke
görüntüsü veren Türkiye bu haliyle Ortadoğu`da saygın bir ülke
olabilir mi peki? Tabii. Çünkü saygınlık güçten geçer. Türkiye`nin
bölgede askeri olarak var olması, güçlü irade sahibi devlet
manzarası demektir. Amerika ile güçlü ilişkiler, saygınlık getirir
Türkiye`ye. Ortadoğu`da, diplomasi yerini hızla şiddete bırakıyor.
Amerika sorunları sertlikle çözerken, İsrail de Suriye`de bir kampı
bombaladı. İsrail şiddeti tırmandırmaktan nasıl bir sonuç bekliyor?
İsrail ulus-devlet formatıyla kurulmuş bir ülke. Bu haliyle
küreselleşmeye ve Ortadoğu`nun geleceğine aykırı. İsrail etrafını
sindirerek var olmaya çalışıyor. Amerika`nın İsrail`i desteklemesi
müthiş bir çelişkidir. Bu çelişkiyi çözmedikçe de Ortadoğu`yu `yüce
amaçlarına!` uygun olarak küreselleşmeye entegre etmesi zaman
alacak. Amerika` nın Ortadoğu`ya küresel dünyanın demokrasisini
götürdüğü iddiası inandırıcı mı sizce? İsrail söz konusu olduğunda
Amerika astigmat görüyor. Ortadoğu`da büyük çaplı çatışmalar
beklemek gerekiyor mu? Ortadoğu`daki Sünni Arap sistemi çöküyor.
Bölgede daha büyük çatışmalar demektir bu. Lübnan`da bir daha iç
savaş çıkabilir. Suriye karışır. Bu çözülüş yıllar alacak, çok
sancılı olacak.