Aşk kitapları, okurun gözbebeği
Abone olEn çok satan kitaplar arasında sizce hangi tür daha fazla? Polisiye, macera, korku veya aşk... Doğan Hızlan'a göre bu temalar içinde en fazla "aşk" tutuluyor...
"Hangi tür kitapları okursunuz?" sorusuyla hepiniz karşılaşmışsınızdır. Doğan Hızlan, son yazısında bu soruya genel bir cevap vermiş. Hızlan "Aşk her zaman satar" başlıklı yazısıyla aşk romanlarına olan rağbeti anlattı...
ARAMIZDAN ayrılan, büyük çevirmen Hasan Áli Ediz’in bir tespitini hep anımsarım:
‘Bazı konular vardır ki, un çuvalı gibidir, dokundukça tozu dökülür.’
Gerçekten best-seller da bu tür konulardan biri, başlangıcını siz tayin ediyorsunuz ama bitişini bir türlü kontrol edemiyorsunuz. Gayya kuyusu, düştüm ve çıkamadım.
Bizim best-seller listelerimizi incelemeye başladım, küçük bir soruşturma yaptım, geçmişteki listelerle bugünküleri karşılaştırdım, kesin sonuca vardım.
Aşk tema’sını işleyen romanlar, aşk romanları, aşkın esas olduğu yan konuların eşlik ettiği romanlar, listenin başına kuruluyor.
Ezberlenebilecek, çoğunluğun anlayabileceği aşk şiirleri azaldığından olsa gerek, şairlerin kitapları bu listelerde bir türlü görünemiyor.
Buna karşılık aşk şiiri antolojileri, aşk üzerine yazılmış öykülerden seçmeler fazlasıyla satılıyor.
Aşk sadece antolojilerde, romanlarda değil gazete yazılarında bile gözde bir tür.
Hele pazar yazılarında, en cazip konu; aşk.
Aşk yazılarını Ahmet Altan başlattı.
Pazar yazılarının da mucidi Ertuğrul Özkök.
Ahmet Altan’ın aşka edebi yaklaşımı, Ertuğrul Özkök’ün özgür anlatımlı, kavramlarla zenginleştirilmiş düzyazısı, başka köşe yazarlarını etkileyen farklı bir tarz oluşturdu.
Ahmet Altan’ın, kadına meta gibi davranmayan, duyarlı bir mercekten bakışı ile Ertuğrul Özkök’ün, bütün hayatı kuşatan pazar yazıları, politik yazıların tekdüzeliğine renk, coşku getiren bir yeniliği başlattı.
Kitapların satışını bu da etkiledi. Üstelik iki ad da, aykırılığın manevi mayınlarla döşenmiş alanlarında bizi gezdirdiler.
Ne derler, yerine ne diyoruz, söylemini tercih ettiler.
* * *
SHAKESPEARE’den bu yana aşk veya áşıkların serüveni insanları etkiliyor. Çünkü áşık olmamış bir faniye, dünyada rastlanmaz.
Romeo ve Jülyet’ten bizim ünlü halk hikáyelerimize kadar aşka dair eserler, geniş bir rafı oluşturur.
Ancak aşkın saf yanı ile ona erotizmin hatta pornografinin karıştığı sayfalar da ilgi görüyor.
Aşk deyince elbette benim aklıma Celal Sahir Erozan’ın onlar olmasa eşarım (şiirlerim) öksüz kalırdı dediği kadınlar geliyor.
Aşk ve kadın kelimelerinin ya da onları çağrıştıran kitap adlarının bile, satışı nasıl etkilediğini bir örnekle anlatmak isterim.
Maeve Binchy’nin kitabı (Doğan Kitap) ilk olarak Tara Sokağı adıyla yayımlandı; kitabın orijinal ismi bu olmasına rağmen, kitabın satışı ağır olduğu için yöneticiler ikinci baskısında kitabın adını Yalnız Kadınlar Sokağı olarak değiştirdiler, kitap best-seller oldu.
Yayıncılık yaşamımda da kitaba ad koymanın önemini çok iyi bilirim.
Altın Kitaplar yönetiminde iken Dr. Turhan Bozkurt’la uzun saatler bir kitabın adını tartışırdık.
* * *
YÜZYILLARIN ötesinden Fuzûli, ‘Aşk imiş her ne var álemde’ derken haklıymış.
YAZI:Doğan HIZLAN