Aşırı sağ, Türkiye aleyhinde çalışıyor
Abone olAlmanya'da Türkiye karşıtı grupların çalışmaları bitmiyor. Önceki gün Hiristiyan Demokratlar'ın imza kampanyasını bitirmesi, aşırı sağcı grupları harekete geçirdi...
Almanya'da Hristiyan Demokrat Birlik Partisi'nin Türkiye'nin AB
üyeliğine karşı başlatmayı planladığı imza kampanyasından
vazgeçmesinin ardından, aşırı sağcı Nasyonel Demokratik Partisi
(NPD) ile Alman Halk Birliği (DVU), Türkiye karşıtı imza kampanyası
başlatacaklarını duyurdular. İki partiden yapılan açıklamada,
Türkiye'den Almanya'ya yönelik büyük bir göçten endişe edildiği ve
2002 yılında 65,3 milyon olan nüfusun 2050 yılında 95 milyon
olmasının beklendiği belirtildi. İstanbul'daki gecekondularda
yaşayan insanların Almanya'ya gelmek için fırsat beklediği, bu
nedenle Berlin'deki Dünya Nüfusu ve Global Gelişme Enstitüsü'nün de
Türkiye'den göçe karşı uyarıda bulunduğu öne sürüldü. Türkiye'nin
üyeliğinin, AB'nin genişlemeden sorumlu komisyon üyesi Günter
Verheugen'in tahminlerine göre her yıl 17 ila 28 milyar euroya mal
olacağına işaret edilen açıklamada, şimdiden yurtdışında yaşayan
Türklerin büyük bölümünü barındıran Almanya'nın, bu durumda
gelecekte ''tanınmaz hale geleceği'', NPD ve DVU'nun bunu önlemek
istediği kaydedildi. Seçimlerde işbirliği yapacaklar Almanya'da
aşırı sağcı Nasyonal Demokratik Parti ile Alman Halk Birliği, 2006
genel seçimleri için de işbirliği yapmayı planlıyor. İki parti
ortak bir aday listesi çıkararak yüzde beşlik seçim barajını aşmayı
hedefliyor. Bu gelişme sadece ülke içinde değil, Almanya'nın
komşularında da endişe ile izleniyor. Siyaset uzmanları ise aşırı
sağ birliğe 2006'daki seçimlerde büyük şans tanımıyor. Almanya'da,
geçtiğimiz haftalarda iki eyalette yapılan seçimlerinde, aşırı
sağcı partilerin oy oranını arttırması, çevre ülkelerde endişe
yarattı. İsapnyol gazetesi El Pais bu gelişmeyi " tehlikeli
radikalleşme" başlığı ile okurlarına duyurmuş, İtalyan gazetesi Il
Messagero da aşırı sağcıların Alman toplumunda görüşlerini açık
açık açık ifade edebilir gale geldiklerini yazmıştı. Sadece Avrupa
basını değil, Alman politikacılar da Nasyonal Demokratik Parti ile
Alman Halk Birliği'nin yükselişinden endişe duyduklarını
belirrtiler. Bavyara Eyaleti İçişleri Bakanı Hristiyan Sosyal
Birlik Partili Günther Beckstein, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir
açıklamada, sagcı bir halk cephesi oluşabşleceği uyarısında
bulundu. Oylarını arttırabilirler Kamuoyu araştırmaları enstitüsü
Forsa, aşırı sağcı partilerin işbirliğine gitmeleri halinde yüzde
10 ila 15 oranında oy toplayabileceği varsayımında bulunuyor.
Kurumun Yöneticisi Manfred Güllner, yaotığı açıklamada bu partilere
oy veren kişilerin otomatikman aşırı sağcı sayılamayacağını
belirtti. Partileri mercek altına alan araştırma kuruluşları aşırı
sağda birliğin dikkat çekiyor, ancak Nasyonal Demokratik Parti ile
Alman Halk Birliği'nin genel seçimlerde barajı aşarak Federal
Meclis'e girebileceğine pek ihtimal vermiyor. Siyaset bilimci Prof.
Dr. Oskar Niedermeyer, butür aşırı sağda birlik girişimlerinin daha
önce de olduğunu ancak sonuç vermediğini hatırlatıyor. Niedermayer,
Nasyonal Demokratik Parti ile Alman Halk Birliği bu sefer gerçekten
birlikte çalışmasının ise niteliksel açıdan bir yenilik olacağını
ancak yine de bu iki partinin Federal Meclis'e girebileceğini
zannetmediğini belirtiyor. Partilerin üç önemli eksiği var
Stuttgart Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olan Oscar Gabriel,
bu partilerin üç eksiğinin bulunduğunu vurguluyor. Gabriel,
bunları, "Ortak bir parti programı, lider kişilik ve kapsamlı bir
organizasyonun bulunmaması" olarak sıralıyor. Prof. Dr.
Niedermayer'e göre bu iki partinin Almanya genelinde bir propaganda
kampanyası yürütecek kadar mali kaynağı yok. Nasyonal Demokratik
Parti ile Alman Halk Birliği'nin, medya desteğinden de yoksun
olduğunu sözlerine ekliyor. Bunun yanında siyasi gözlemciler, aşırı
sağın Almanya'nın doğu eyaletlerinde ciddi bir problem olduğunu
kabul ediyor. Nasyonal Demokratik Parti'nin bu eyaletlerde militan
aşırı sağcı gruplarla bağlarını güçlendirdiği biliniyor. Bu
desteğin ise ülke genelinde otomatikman başarı getirmeyeceği
belirtiliyor. Ancak partinin gitgide daha medyatik hale geldiği
değerlendirmeleri yapılıyor. İşbirliği sürecek mi? Aşırı sağcılığa
karşı projeler yürüten Amadeu Antonio Vakfı, tehlikenin daha çok
lokal boyutta kaldığı görüşünde. Vakıf yetkilileri iki aşırı sağcı
parti arasında sağlam bir işbirliği kurulacağından şüpheli.
Yetkililer, Nasyonal Demokratik Parti ile Alman Halk Birliği'nin
oluşturacağı olası ortak listedeki işimlerin mahkemeler tarafından
tanınması durumunda tehdidin büyük olacağına dikkat çekiyor. Bu
konuda görüş bildiren uzmanlardan hiçbiri, aşırı sağcı partilerin
günün birinde Federal Meclis'e girebileceği ihtimalini gözardı
etmiyor. Ama, 2006'daki seçimlerin bunun için çok erken olduğunu
belirten , iki partinin toplam oy oranının ise yüzde 1,2 düzeyinde
kalacağı tahminnide bulunuyor. Kaynak : Deutsche Welle