Öğrencilere verilen ev ödevi, öğrenmeyi kolaylaştıran ve
pekiştiren bir işlev görmeli.
Öğrenciler, ödev olarak; önce o gün öğrendikleri konuları uzun
hafızalarına atmak için günlük tekrarını yapmalı. Günlük tekrar,
okul başarısı için zorunludur. Günlük tekrar olmazsa, başarı da
olmaz. Çünkü beynimiz, yeni öğrendiğimiz bir bilgiyi o gün
uyuyuncaya kadar tekrar etmezse, yarısını siler.
Günlük tekrarla birlikte, öğrenilen konularla ilgili soru
çözmek, öğrenmeyi pekiştirir. Çünkü bir konuyu anlayıp
anlamadığınızın gerçek göstergesi, sorulardır. O konu ile ilgili
soruları yapabiliyorsanız anlamışınız demektir.
Ayrıca ödevde, ertesi gün göreceği konuya bir ön hazırlık
yapmak, başlıklara bakmak, konunun önemi ile ilgili sorular
üzerinde düşünmek, konuyu anlamayı kolaylaştırır.
Bu nedenle öğretmenlerimiz ev ödevi verirken bu işlevleri yerine
getirecek ödevler vermeliler.
Öğretmenlerimiz, verdikleri ödevlerin aşırı olmamasına dikkat
etmeli ve öğrenmeye hiçbir katkısı olmayan, öğrencinin zamanını
öldüren faydasız ödevlerden kaçınılmalıdırlar.
Aşırı ödev öğrencilerde, bıkkınlığa, iç dirence, ders çalışma
isteğinin zayıflamasına, ve öğrencinin derslerden soğumasına neden
olur. Ayrıca öğrencinin asosyal olmasına, toplumdan kopmasına,
iletişim becerilerinin körelmesine yol açar. Zaten aşırı olan
müfredatımıza bir de aşrı ödev katarak öğrencilerimizin zihinsel
gelişimine ket vurmak, eğitim açısından son derece yanlıştır.
En faydasız ev ödevi ise kitabınızdaki 3 sayfayı defterinize
yazın, şeklinde verilen ödevlerdir. Bu tür ödevin (yazı dersleri
hariç) öğrenmeye hiçbir katkısı yoktur ama çok zararı vardır. Çünkü
öğrenci, öğrenmeye değil elle fotokopi yapmaya odaklanır. Hiçbir
öğrenme gerçekleşmez. Oysa kitabınızdaki şu üç sayfayı okuyun ve ne
anladığınızı 10 madde ile yazın demek çok etkili bir öğrenmeyi
sağlar.
Aşırı ödev verme, müfredat ya da başka sebeplerden dolayı dersi
derste öğretememe sorunundan da kaynaklanır.
Sayın Milli Eğitim Bakanımızın, çocuklarımızın hem akademik hem
de zihinsel gelişim açsından bu konuda bir düzenleme yapması
gerektiğini düşünüyorum.
Bizim öğrencilerimiz, hem aşırı müfredat hem de aşrı ödev
yükünün altında ezilmekten kurtulmalılar.