Aşiretler FETÖ ile iş birliği mi yaptı! Ortalığı krıştıran iddia
Abone ol5 aşiret, emekli Albay H. Atilla Uğur’un ikinci darbe için İngilizlerin Güneydoğu'da para verdiği iddiasına tepki gösterdi.
Aşiretler, bölgede satılık aşiretlerin olmadığını ve
sonuna kadar devletin yanında yer aldıklarını
söylediler.
Emekli Albay Atilla Uğur’un, Kürt aşiretlerine yönelik iddiaları
bölgede büyük yankı buldu. İkinci kalkışma için çalışmaların
sürdüğünü söyleyen Atilla Uğur şu iddiada bulunmuştu:
“Aldığım bilgiye göre, İngilizler 2.5 aydır
Güneydoğu'daki bütün aşiretlerin ayağına gidiyor. Özellikle
Hakkari, Van, Çatak, Silopi, Mardin bölgesinde etkin aşiretlere...
Bunlarla pazarlıklar yapıyorlar. Toprak ağası olarak varlığını
sürdüren bu aşiretlerin bankalara olan birikmiş trilyonlarca
liralık borçlarını ödediler. Aşiretlerin bütün kredi borçları
ödendi. İngiltere ödedi bunları. Konsolosun aşiretler içinde ne işi
var? PKK yol kontrolü yaparken bunların araçlarını 'buyurun' diyor
bırakıyor, diğer araçlara kimlik kontrolü yapılıyor.
Neden?"
İZOL AŞİRETİ: HİÇBİR KÜRT KENDİNİ PARAYLA
SATMAZ
Uzun yıllardır Mersin’de yaşayan, Şanlıurfa’daki İzol Aşireti’nin
önde gelen isimlerinden Hamit İzol, Uğur’un iddialarına tepki
göstererek, bu iddianın gerçek bir dayanağı olmadığını söyledi.
“Aşiretler satılık değil” diyen İzol, belki birkaç tane küçük
aşiretin paraya yönelebileceğini, onlara da aşiret denilemeyeceğini
söyledi. İzol, “Ortalığı bulandırmak için böyle bir şey
olmuşsa bunu da iddia edemem, ‘hiç böyle bir şey yok’ da diyemem
ama şerefli olan hiçbir Kürt kendini parayla satmaz. Peki, neden
Kürtler geçen dönemde böyle bir kalkışmaya girmedi de işte yeni bir
kalkışma oldu, o zaman Kürtler oradan ayağa kalkaydılar. Öyle bir
şey yok ki, öyle bir durum olamaz. Mersin’de biz hepimiz
sokaklardaydık, Cumhuriyet Meydanı’ndaydık ama Urfa’da herkes
arabasında sabahlıyordu ve yanında silahı, ülkesini savunmak için
ölümüne hazırlıklıydı” dedi.
Doğu’da maddi imkansızlıklar olduğunun ve ekonominin
bozulduğunun bir gerçek olduğunu belirten İzol, ancak devletin bunu
düzeltmek için bir takım çalışmalar yaptığını da kaydetti.
İzol, “Ama hiçbir Kürt ve Türk satılık değil. Kimse ne
Türkleri satın alabilir ne de Kürtleri satın alabilir. Çünkü bu iki
ırk birbirine çok yakın akraba ırklardır. Kürtler ve Türkler
kardeştir, ikisi de vardır, var olacaktır ve bu iki ırk birbirinden
kopamaz, biri koptuğu zaman diğeri yaşayamaz. Bazı kafası bulanık
Türkler, Kürtlere ‘ayrılın’ diyor. Siz bu iki gücü birbirinden
ayırdığınız zaman hiçbir şekilde kimse kendini
koruyamaz. O zaman IŞİD Hatay’dan girer, Mersin’e
kadar gelir. Her yer bölünebilir, Suriye, Irak, İran bölünebilir
ama Türkiye bölünemez. Türkiye’nin bölünme ihtimali sıfır. O yüzden
Kürtleri kötülemek anlamında, Kürtleri sevmeyen bazı kesimler bu
dedikoduları yaparak, devlet her şeye hakimdir, devlet biliyor. Kim
nerede ne konuşuyor, nasıl hareket ediyor, devletin her yerden
haberi var. Ama insanlar konuşuyor. Konuşabilir ama bu ispatlanması
gereken bir iftiradır. Bir aşiret mensubu acından da ölse kendisini
satmaz, ülkesini satmaz” diye konuştu.
BURUKİ AŞİRETİ: SATILIK AŞİRET YOK
Buruki Aşireti’nin önde geleni ve Van Ticaret ve Sanayi Odası Eski
Başkanı Zahir Kandaşoğlu, bölgede para ile satılık aşiret
göremediğini belirterek, “Bölgede böyle satılık aşiret yok. Böyle
para ile satılık aşiret göremiyorum. Bu ihaneti yapacak aşiretlerin
bölgede olduğuna inanmıyorum. İngilizler bir zaman aşiretleri
önemsemiyordu, şimdi ne oldu da satın almaya çalışıyor. Kürtler
parayla satın alınacak insanlar değil. Kimse kendisini parayla
satıp ihanet şebekelerinin içerisinde yer alamaz. Kürtler hiçbir
zaman böyle bir ihanetin içerisine girmemiştir. Osmanlı döneminde
de, Birinci Dünya Savaşı’nda da bu ortadadır. Böyle bir ihanet
olmamıştır. Bu açıklama hangi maksatla yapılmış? Kürtlerin üzerinde
oyunlar oynanmaya çalışıyor, bunu kabul etmiyorum. Bu söylemi
reddediyorum. Doğu ve Güneydoğu halkı FETÖ’nün yanında yer almadı,
almayacaktır. Kalkışmaya karşı çıktı ve çıkmaya da devam edecek”
diye konuştu.
MİLLİ AŞİRETİ: BÖYLE SAÇMA ŞEY Mİ OLUR?
Milli Aşireti Lideri Faysal Çeliktaş da, ortaya atılan iddialara
sert tepki göstererek, “Böyle bir saçmalık mı olur?
Devlete karşı aşiretleri, aşiretlere karşı da devleti kışkırtmaya
çalışıyorlar. Aşiret liderleri hepsi de dinin gerektirdiği şekilde
hareket ediyorlar. Aşiret reislerimiz hiçbir zamanlar kafirlerle
bir olmamışlardır. İslamiyet’in yanında yer almıştır, olmaya da
devam edecektir” dedi.
ERTOŞİ, EZDİNAN, PİRAN AŞİRETİ: FETÖ'NÜN BU TOPRAKLARDA
YERİ YOK
Ertoşi aşiretlerinden Gevdan Aşireti Temsilcisi Rasim Aslan,
Ezdinan Aşireti Lideri Mehmet Salih Özbek, Mehmet Piran Aşireti
Lideri Çetin Can ve Alan Aşireti Lideri Abdurrahman Şeylan da ortak
bir açıklama yayınlayarak iddiaları sert bir dille eleştirdi.
Liderler, “FETÖ terörünün tarihin en çirkin ve en tehlikeli örgütü
olduğu, ancak bu topraklarda artık yeri olmadığı belirtildi.
Açıklamada, “Halkımız onların mezarını bile bu topaklara
gömdürmez. Süreç devam ediyor ve zafer Türkiye Cumhuriyetinin asil
milletinindir. Eğer bir gün bu topraklarda FETÖ bir hainlik yapmayı
bile aklından geçirirse, ilk olarak taşıdıkları o aklın kafasını
kesmek, Güneydoğu halkının boynunun borcudur. Ülke olarak
bütünlüğümüzü korumak ve barış içinde dayanışmayla
yaşamalıyız” diye belirttiler.
Aşiret liderleri, kimlikleri ve şanlarının belli olduğunu dile getirerek, şöyle devam ettiler: “Bizler tek millet, tek devlet ve İslam sancağı altında yaşayan aşiretleriz. Bugüne kadar gördüğümüz tüm darbe ve bölücülük zulümlerinde bile vatanımızı satmadık. Güneydoğu'da yeni bir kalkışma hareketine start verileceği söylemleri dolaşıyor ortalıkta. Bölge böyle bir durumda canını devletine kalkan eder. Kimse artık 15 Temmuz süreciyle ilgili sabrımızı sınamasın.
Devlet gereğini yapıyor ve biz de kanımızın son
damlasına kadar devletimizin yanındayız. 15 Temmuz günü tüm yurtta
can verme pahasına sokağa nasıl çıkıldıysa, bundan sonra da sadece
FETÖ için değil her terör örgütüne karşı duruş için aynı duyguyla
çıkılacaktır. FETÖ; içinde fuhuş, uyuşturucu, İslam düşmanlığı
barındıran bir örgüttür ve zaten bu yönleri açığa çıktıktan sonra
tabanı ve tavanı bu ülkede çökmüştür. Güneydoğu'da
oynanmak istenen bir oyun varsa eğer cevabını da alacaklardır.
Hangi partiye oy vermiş olursa olsun, bütün Kürt aşiretlerinin
islediği barış ve demokrasi Türkiye Cumhuriyeti yurttaşlığının
devam etmesidir. ‘Kürt aşiretlerinin banka borçlarını Türkiye'de
İngilizler kapatıyor’ değdiniz zaman milyonlarca mensubu olan
toplumsal yapıyı suçlamış olursunuz. İngilizler hangi aşiretin
borcunu ödemiştir? Açıklanmalıdır. Bütün aşiretlere
şüpheyle bakmak yerine FETÖ'yü bu güce ulaştıran gerçek sebepler
araştırılmalı ve bunlarla mücadele edilmelidir. Söz konusu iddianın
sahibini bir aşiret mensubu olarak özür dilemeye, MİT'i ise
aşiretlerimizi son derece üzen bu açıklama konusunda aydınlatıcı ve
rahatlatıcı bir açıklama yapmaya davet ediyoruz."