Vakit gazetesi yazarı,
“dinci” Hüseyin Üzmez"in gazozuna ilaç katmışlar ve bu ilacın
etkisiyle 14 yaşında bir kız çocuğunu taciz etmiş olabilir-miş-
miş-miş…
Ama o, zaten olayları
“hatırlamadığından” bunların doğru olup olmadığını da
bilmiyor…
Sanıyor…
Hiç mi Nuri Alço filmi
izlemedi kendisi, merak ediyorum…
Hiç olmazsa adam
delikanlıydı(!) “Gazozuma ilaç attılar” demeyecek kadar…
***
Esasen ben Yeşilçam
filmlerindeki tecavüz sahnelerini de anlamadım bugüne
dek…
Adam kızın gazozuna ilaç
atar, kız daha bir yudum boğazından inmeden uyuyakalır, adam kızı
kucaklar (kızın bir kolu aşağı sarkmaktadır ama bir kolu da
adamın(genelde Nuri Alço)boynundadır, adam az sonra üzerinde kötü
emellerini gerçekleştireceğini sandığı kızı ıssız, karanlık bir
yere götürür ve sadece öpmeye çalışır!
O kadar ki…
O öpmeye çalıştığı süre
uzadıkça uzar… (Daha gömleğinin düğmesini bile
açamamıştır.)
Ve esas oğlan gelene kadar
devam eder…
Ve tecavüzü
gerçekleştiremeden bir güzel dayak yer… Üstelik ağız tadıyla
öpememiştir de…
Gazoz da güme gider, ilaç
da…
***
Neyse… Konumuz Yeşilçam
Filmleri değil… O başlı başına bir yazı konusu…
Ama demem o ki…
Biz biliyoruz bu
hikâyeleri!
***
“Asidi kaçmış gazoz”
Hüseyin Üzmez böyle savundu kendini…
“Gazozuma ilaç
attılar”…
(Hani utanmasa, “Hâkim bey
beni gazozla kandırdılar üstelik gazoz asitliydi, zaten benim
asidim de kaçtı, mağdur olan benim, bu bir iftiradır(!)"
diyecek.)
Bu trajikomik savunmayı
ciddiye alan “savunucular” da yok değil…
İnsan
düşünüyor…
Bunların kızları hiç 14
yaşında olmadı mı? Ya da hiç 14 yaşında olmayacaklar mı? Ya da hiç
mi bu yaşlarda tanıdık kız çocukları yok!
Aslında taciz, tecavüz
varsa ortada, yaşın da bir önemi yok!
İnsan istiyor
ki…
Bir kerede onlar düşünsün
bunu…
Sırf aynı safta yer
aldığın için bir “tecavüzcüyü” ya da “tacizciyi” kanatları altına
almayı bir “insan” nasıl yakıştırabilir kendine…
Bunlar hiç mi
düşünmez…
Bir minicik kız çocuğunun
ruhunda açılan tahribatı…
İnsaf!
Peki…
İnsan hiç mi tahayyül edemez, savunma adına kurduğum “saçma sapan”
cümleyle kimseyi kandıramam diye…
Daha çok “rezil” olurum
diye…
İnsan hiç mi demez kendi
kendine, “Allahtan kork” diye!