Aşıda patent verilirse sorun biter mi? Uzmanlar ikiye bölündü
Abone olCovid-19 aşılarındaki patent haklarının geçici olarak kaldırılması çağrısı bilim insanlarını ikiye böldü. Aşı üretimi önündeki en büyük engelin ‘patent’ olduğunu söyleyenler kadar asıl sıkıntının, üretim ve saklama kapasitesinden kaynaklı olduğunu düşünenler de var.
Dünya Ticaret Örgütü (DTÖ) üyesi ülkeler, yeni tip Corona virüs (Covid-19) aşılarında fikri mülkiyet haklarının kaldırılması için müzakerelere başlanılmasına yeşil ışık yaktı. ABD ve Rusya'nın olumlu baktığı patent haklarının kaldırılmasıyla ilgili Almanya'nın teklife karşı olduğu açıklandı.
Hürriyet gazetesinde Fulya Soybaş'ın haberinde uzmanların konuyla ilgili görüşlerine yer verildi.
"Güneşin pateni mi var"
İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Osman Müftüoğlu: “Meseleyi daha doğru yorumlayabilmek için çocuk felci aşısının bulunuş hikâyesine bakmak lazım. Dr. Jonas Edward SALK 1952’de ilk aşıyı geliştirdi. Bu Sinovac gibi, ölü virüs aşısıydı. Dr. Salk’a ‘Patentini aldınız mı?’ diye sorduklarında, ki o dönem patent yaklaşık 8 milyar dolar, ‘Güneşin patenti mi var?’ diye yanıt vermiş. Yani bu tip aşılar insanlığın ortak malıdır. Bu işte para, pul, hesap, kitap olmaz. Eğer bugün aşı eşitsizliğini çözemezsek bu işten kurtulmamız mümkün değildir. Koronavirüsün Fransa’da, ABD’de, İngiltere’de bitmesi ancak Gana’da, Nijerya’da devam etmesi başınızın beladan kurtulamayacağı anlamına gelir. Fakir ülkelerin bu aşıya ulaşması şarttır. BioNTech’in bugüne kadar elde ettiği gelir 20 milyar doların üzerindedir. Kaldı ki bu şirketler aşının araştırılması, geliştirilmesi için zaten kamu kaynaklarını kullandılar.”
''Patentin üstüne oturmasınlar''
Halk sağlığı uzmanı Prof. Dr. Nuriye Ortaylı: “Elbette ‘patent’ çözülse aşılar iki günde çoğalmayacak ama önemli olan adım atılması. Uzmanlar gerekli yatırım ve “know- how” transferiyle birçok ülkede 10- 12 ayda üretime başlanabileceğini tahmin ediyor. Bu üretim kapasitesi ile açık ki 2023’e kadar dünyanın geri kalanını aşılamak mümkün değil. Şimdi Pfizer ‘3. doz gerekiyor’ da dedi. Dönüp dönüp tüm üretimi zengin ülkelere mi satacaklar? Patentin üzerine oturmasınlar.”
"Keşke tek sorun patent olsa"
Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan: “Aşılama hızındaki sorun patent değil ki! Dünya genelinde kapasitesinin altında üretim yapan tesis yok şu anda. Hepsi harıl harıl çalışıyor. Siz sanıyorsunuz ki sadece Almanya, ABD, İngiltere aşı üretiyor. Hayır. Hindistan, şu an dünyada en çok pandemi aşısı üreten ülke ve hiçbiri kendi markası değil. Aşıyı bulan firma kapasitesi yetmiyorsa başka bir ülke ile anlaşır, orada da üretime geçilir. İnsanlar da zannediyor ki ‘formül sır gibi saklanıyor’ da ondan aşı yetişmiyor. Diyelim daha fazla aşı üretildi. Bu aşıları saklayacak depo yok, soğuk zincirin yok! Gönderdiğin ülkede de bunları güvenle saklayacak teknik altyapı yok. Yani ‘patent’ en az sorun olan şey burada.”
"Popülist yaklaşım"
ABD Jackson Laboratuvarı Baş Araştırmacısı Prof. Derya Unutmaz patent konusunda popülist bir yaklaşım olduğunu düşünüyor: “Çin’in ürettiği Sinovac’ın bir patenti yok. Neden başka bir ülkede üretilmiyor? Rusya ‘Gelin üretin Sputnik-V aşısını veriyorum’ dedi. 50 ülkeye teklif ettiler. Kimse yanaşmadı. Neden? Aşı üretmek kolay iş değil. Büyük yatırımlar yapmak lazım. Milyar dolarlar yatırsanız dahi en erken ancak 6 ay sonra aşı üretebilirsiniz.”