Aşı sahtekarlığında akılalmaz detaylar: Bin dolara saf su, aşı yerine hyalüronik asit
Abone olABD ilaç devi Pfizer ile BioNTech'in ürettiği Covid-19 aşısının sahteleri türedi. Meksika ve Polonya'da sahtekarlar, BioNTech şişelerine doldurulmuş damıtılmış suyu, 80 kişiye bin dolar ödeme alarak aşı diye uyguladı. Büyük sahtekarlık bununla da kalmadı, bir çok kişiye aşı diye hyalüronik asit enjekte edildi. Konuyla ilgili konuşan uzmanlar "Hiç böylesini görmedik" yorumunu yaptı.
Dünyanın Covid-19'a karşı umudu aşılamanın, özellikle yoksul
ülkelerde tedarik sorunları nedeniyle aksaması, çok korkunç
senaryolar doğurmaya başladı. Mart ayında BBC, internetin "dark
web" olarak bilinen kısımlarında, yasadışı yollarla 150 dolara
sahte koronavirüs testi, 500 ila 750 dolara ise aşı
satıldığını duyurmuştu. BBC'nin haberinde sahte
aşı sertifikalarının da 150 dolara alıcı bulduğu ve bu
ilanların sayısında son dönemde ciddi bir artış görüldüğü de yer
almıştı.
Nisan ayı başında ise Reuters sahte aşı pasaportlarının internetteki fiyatlarının 12 dolara kadar düştüğünü bildirdi. Ajansa konuşan bir sibergüvenlik yetkilisi dark web'de çok sayıda böyle ilan bulduklarını açıkladı.
Pfizer doğruladı
Bu haberlerin yankıları henüz dinmişken Pfizer'den yapılan bir
açıklama dünyayı bir kez daha şoke etti. ABD'li ilaç şirketi,
BioNTech işbirliği ile geliştirdikleri ve Türkiye de dahil çok
sayıda ülkede uygulanmakta olan aşıların sahtelerinin Meksika ve
Polonya'da ele geçirildiğini açıkladı.
Wall Street Journal'ın haberine göre, yetkililerin iki ayrı soruşturma kapsamında ele geçirdiği aşı örnekleri, Pfizer tarafından test edildi ve flakonlardaki malzemenin Covid-19 aşısı olmadığı kesinleştirildi. Meksika'da ele geçirilen flakonların etiketlerinin de sahte olduğu, Polonya'da elde edilen sahte aşıların içinde ise kırışık önleme ürünlerinde kullanılan bir madde bulunduğu belirtildi.
1000 dolar karşılığı damıtılmış su
Şirketin
açıklamasına göre, Şubat ayında Meksika'da bir kliniğe düzenlenen
operasyonla ele geçirilen aşılar, 80 kadar kişiye doz başına 1000
dolar ödeme karşılığında sahte aşı uygulandı. Operasyon sonucu 6
kişi tutuklanırken, sahte aşıyı olanların sağlıklarında bir sorun
görülmedi.
Sahte aşıların tespit edildiği Nuevo Leon eyaletinin sağlık bakanı Dr. Manuel de la O Cavazos, gazeteye yaptığı açıklamada aşıların otomobillerde kullanılanlar benzeri soğutucu kutularda saklandığını, o eyalete gönderilen partidekinden farklı seri numaralarına sahip olduğunu ve son kullanım tarihlerinin de yanlış olduğunu belirtti. De la O Cavazos, "İnsanlara damıtılmış su enjekte ediyorlardı" diye konuştu.
Pfizer'in bulunan flakonlar üzerinde yaptığı özel ışık analizleri ve mikroskobik incelemeler sonucu, etiketi yapıştırmak için kullanılan maddenin hakiki olmadığı ve aşının sahte olduğu anlaşıldı. Pfizer'in küresel güvenlik direktörü Lev Kubiak, Wall Street Journal'a konuyla ilgili daha fazla detay vermekten kaçındı ancak Pfizer'in sıvı üzerinde daha fazla test yapabileceğini belirtti.
Polonya'da bulunan aşılar ise Ocak ayında bir vatandaşın apartman dairesine düzenlenen bir polis baskınıyla ele geçirildi. Kubiak, bulunan flakonların boyutlarının şirketin kullandığı flakonlardan farklı olması nedeniyle aşıların sahte olabileceğinden şüphelendiklerini söyledi.
Aşı değil hyalüronik asit
Kubiak, polisin baskın sırasında dairede aynı zamanda bir başka
şirketin kırışık önleme serumunun etiketini taşıyan şişeler
bulduğunu, iki flakonun birbirinin aynısı olduğunu belirtti. Daha
sonra Covid-19 aşısı etiketli flakonlardaki maddenin test edilmesi
sonucu içinde aşı değil hyalüronik asit olduğu ortaya çıktı.
Soruşturmayı yürüten Polonyalı savcılar ise sahte aşıların henüz kimseye uygulanmamış olduğunu bildirdi.
İlaç şirketleri güvenlik güçleriyle birlikte
çalışıyor
Pfizer, Moderna ve Johnson & Johnson gibi
ilaç üreticileri, Covid-19 aşılarıyla ilgili yasadışı faaliyetlerin
kökünü kazımak amacıyla bir süredir güvenlik güçleriyle işbirliği
halinde çalışıyor. Pfizer'in açıkladığı bu bulgular da söz konusu
işbirliğinin ürünleri.
Aşıların dünya geneline yayılması, suçluları masum kişiler üzerinden çıkar sağlamak için yeni yollar aramaya etti. Kubiak, "Gezegendeki herkesin aşılara ihtiyacı var. Birçok kişi umutsuz durumda" dedi.
"Suçlular için mükemmel bir fırsat"
Halihazırda eldeki aşı arzının oldukça sınırlı olduğunu ve aşılama
girişimleri arttıkça sahtekarlık olaylarının da artabileceğini
ifade eden Kubiak, "Arz biz üretimi artırdıkça ve başka şirketler
de aşı üretmeye başladıkça artacak. Ancak aradaki dönem suçlular
için mükemmel bir fırsat" diye konuştu.
İnternet siteleri kullanıcıların kimliklerini
çalıyor
Daha önce ABD, Meksika ve diğer birçok ülkede,
Moderna ya da Pfizer'in aşılarını sattığını ya da bu şirketlerle
bağlantılı olduğunu iddia eden çok sayıda internet sitesi
kapatılmıştı. Yetkililer, aşı firmalarına bağlı gibi görünen sahte
sitelerin tüketicilerin kişisel verilerini topladığını, bu
verilerin daha sonra kimlik hırsızlığı şebekeleri tarafından
kullanıldığını belirtiyor.
Uzmanlar ise sahte aşılarla gerçeklerini ayırt etmenin çok kolay olduğunu söylüyor: Gerçek aşılar sadece devletlere satılıyor ve yetkili kurumların elinde bulunabiliyor. İnternette herhangi bir biçimde satılan bir aşının sahte olduğu kesin, zararlı olma ihtimali ise oldukça yüksek.
Binlerce doz sahte aşı ele
geçirildi
Interpol kayıtlarına göre, geçtiğimiz ay
Çin'de ve Güney Afrika'da polis, depolarda ve üretim tesislerinde
binlerce doz sahte Covid-19 aşısı ele geçirdi, onlarca kişi
gözaltına alındı.
Meksika ayrıca Mart ayında Honduras'a doğru uçmak üzere olan bir uçakta ele geçirilen 6.000 dozluk sahte Sputnik V aşısının da kaynağını soruşturuyor. Sputnik V aşısının uluslararası piyasadaki satışından sorumlu olan Rusya Doğrudan Yatırım Fonu, ele geçirilen aşıların fotoğraflarının incelendiğini ve sahte gibi göründüğünü açıkladı. Meksika Savcılığı da olayın soruşturulduğunu açıkladı ancak fazla detay vermedi.
ABD İç Güvenlik Bakanlığı'nın soruşturma kolu olan Ulusal Fikri Mülkiyet Hakları (IPR)Koordinasyon Merkezi'nden ajanlar, aylardır dünyanın dört bir yanında Covid-19 pandemisiyle bağlantılı sahtecilik faaliyetlerini araştırıyor. Bugüne kadar 48 milyon dolar değerinde sahte maske, kişisel koruyucu ekipman ve çeşitli ürünler ele geçirildi. Geçtiğimiz sonbahar aylarında aşıların kullanım onayı almaya başlamasıyla, soruşturmalar da internette ortaya çıkmaya başlayan aşı dolandırıcılıklarına doğru kaydı. ABD'li yetkililer bugüne kadar 30 internet sitesinin ve 74 alan adının kaldırıldığını söyledi.
Arz talebi karşılayamayınca...
Meksika,
Brezilya gibi ülkelerde, reçeteli ilaç sahteciliği geçmişten
günümüzde sık sık karşımıza çıkan bir olgu. İlaç güvenliği
konularında çalışan BIS Group'un danışmanlarından Tony Pelli de,
"Belli bir alanda arz ile talep arasında bir uyuşmazlık olduğunda,
açığı sahtelerle doldurmak isteyecek insanlar olacaktır. Yeni
ilaçlar çıktığında insanların sahtelerini üretmesi an meselesidir"
diye konuştu.
Özellikle son 10 yılda sahte reçeteli ilaç piyasası oldukça büyüdü. PricewaterhouseCoopers'ın verilerine göre, sahte ilaç pazarının büyüklüğü yıllık 200 milyar dolara ulaştı.
Pelli, ilaç şirketlerinin ve devletlerin gerçek ilaçlar üzerinde çok sıkı güvenlik önlemleri uyguladığını hatırlatarak, sahte aşı yapmanın gerçek aşıları çalıp satmaktan daha kolay olduğunu belirtti. Pelli, "Elinde sahte aşı olan, 'Al sana aşı, üzümünü ye bağını sorma' deyip dağıtmaya başlayabilir" diye konuştu.
"Hiç bu kadar çok sahtekarlık
görmemiştik"
Pfizer gibi büyük ilaç şirketleri
bünyesinde, devlet kurumları bu alanda eğiten ve resmi
operasyonlara destek veren güvenlik birimleri bulunuyor. IPR
Merkezi'nin ajanlarının kullandığı taktiklerden biri, internette ve
dark web'de aşılarla ilgili anahtar kelime aramaları yapmak ve bu
anahtar kelimeler, aşı üreticilerinin desteğiyle belirleniyor.
IPR Merkezi'nin elinde şu an 35 adet Covid-19 aşı dolandırıcılığı vakası bulunuyor. Merkezin direktörü Steve Francis, "Hiç bu kadar çok sahtekarlık, yanlış bilgi ve tezgah görmemiştik" sözleriyle tehlikenin büyüklüğünün altını çizdi.
Merkez bünyesinde çalışan ajanlar ve Pfizer'den yetkililer geçen sonbahardan beri haftalık toplantılarla, dolandırıcılık girişimlerin hazırlık yapıyor. Sunumlardan birinde şirket yetkilileri, flakonların gerçek etiketlerinin görüntüsünü bir süreliğine paylaşmadıklarını, böylece suçlulardan bir adım önde olmayı hedeflediklerini açıkladı.
Pfizer ayrıca Meksika ve Polonya gibi ülkelerdeki yerel güvenlik güçleriyle de birlikte çalışıyor.