Asgari ücrette Başbakan'ın tercihi
Abone olUzun süredir İşçi ve işveren sendikaları arasında söz düellosuna dönüşen asgari ücret konusu, Başbakan'ın açıklamaları ile yeniden alevlenecek gibi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin ümitsizlik ülkesi
olmaktan çıktığını belirterek, "Türkiye, bir istikrar ülkesi olarak
yarınlara ilerliyor" dedi. Florya'da bulunan Fly İnn Alışveriş
Merkezi'nin açılışını gerçekleştiren Başbakan Erdoğan'a İstanbul
Valisi Muammer Güler, Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna
ve Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah eşlik etti. Konuşmasına
alışveriş merkezinin kurulmasında emeği geçenlere teşekkür ederek
başlayan Başbakan Erdoğan, hükümetin icraatlarını anlattı. Erdoğan,
"Türkiye artık ümitsizlik ülkesi olmaktan çıkıyor. Ümitsizliğe asla
düşmeyin. Türkiye, bir istikrar ülkesi olarak yarınlara ilerliyor"
dedi. Göreve başladıkları gün faizin yüzde 69 olduğunu hatırlatan
Başbakan Erdoğan, "Şu anda faiz oranları yüzde 26'ya düştü. Bu
aradaki fark sizin cebinizde kalacak. Enflasyon neredeydi, nerelere
geldi. Yüzde 30 olarak açıklanan resmi enflasyon, yüzde 20'nin
altında. Bu aradaki fark yine siz vatandaşın cebinde kaldı. Yurt
dışı finans kurumları, Türkiye'ye borç verirken, yüzde 13 fark
istiyordu. Şimdi bu fark yüzde 2.2'ye düştü. Hem de 30 yıl vadeyle.
Bu durum 'Ben artık Türkiye'nin borçlanmasına güveniyorum" manasına
gelmiştir" diye konuştu. Erdoğan, "Bir yıldır elektrik, doğalgaza
zam yok. Aksine düşüş var. Türkiye daha iyi olacak. Türkiye
güçlendikçe bizler bu gücü size aktaracağız" ifadelerini kullandı.
Son günlerde medyada yansıtılan 475 milyon liralık asgari ücret
olayının bir yanlış anlaşılma olduğunun altını çizen Başbakan
Erdoğan, şunları söyledi: "Bu yanlışı burada düzeltmek istiyorum.
Benim asgari ücreti 475 milyon olarak açıkladığım söyleniyor.
Asgari ücret 427 milyondur. Enflasyon yüzde 20'nin altında olduğuna
göre 427 milyonun yüzde 20'sini 427 milyona ilave edin diye bir
teklif sunuyorum. Bundan sonrakini hükümete bırakın. Hükümet, net
asgari ücreti kendisi bulsun. Bunu anlatmak istiyorum. Bu rakamın
da adil olduğuna kanaat getirmiyorum. Hiç olmazsa insanca
yaşanabilecek bir noktaya geldiğini söylüyorum. El ele verip,
dayanışma içinde olacağız. İşveren ne kadar güçlenirse Türkiye o
kadar güçlenir. Onun için güzel Türkiyemiz'de kim taş üstüne taş
koyarsa, başımızın üstünde yeri var. Ama hortumcular kusura
bakmasın onlarla sonuna kadar mücadele edeceğiz."