Asgari ücret değil, bitkisel ücret
Abone olATO'nun asgari ücretle ilgili araştırması, Türkiye'nin Avrupa'nın fersah fersah gerisinde olduğunu çarpıcı rakamlarla ortaya koydu.
Ankara Ticaret Odası'dan (ATO) yapılan yazılı açıklamada, söz
konusu araştırmanın sonuçlarına yer verildi. Buna göre, Türkiye'de
bir asgari ücretli 225 milyon lira kazanırken, aynı ücretli
Portekiz'de 630 milyon, Slovenya'da 782 milyon, İspanya'da 798
milyon, Yunanistan'da 892 milyon, Malta'da 959 milyon, İrlanda'da 1
milyar 948 milyon, İngiltere'de 1 milyar 990 milyon, Fransa'da 2
milyar 151 milyon, Belçika'da 2 milyar 183 milyon, Hollanda'da 2
milyar 238 milyon, Lüksemburg'ta 2 milyar 422 milyon lira
kazanıyor. Bir başka deyişle asgari ücret bazında yaklaşık 3 Türk 1
Portekizli, 4 Türk 1 yunanlı, 9 Türk 1 İrlandalı, 10 Türk 1 Fransız
ve 11 Türk 1 Lüksemburglu ediyor. Dünya Bankası, günlük 1 doları (1
milyon 510 bin lira) altındaki kazancı ''uluslararası yoksulluk
sınırı'' olarak kabul ediyor. Türkiye'de asgari ücretli bir işçinin
dört kişilik ailesinde kişi başına günlük 1 milyon 875 bin lira
düşüyor. Buna göre, Türkiye'de 5.5 milyon kişi asgari ücretli
aileleriyle birlikte 22 milyon kişi, yani Türkiye nüfusunun üçte
biri uluslararası yoksulluk sırının dibinde yaşıyor. Asgari ücret,
dört kişilik bir ailenin bir ay boyunca sabah kahvaltısında, öğle
ve akşam yemeklerinde ancak ikişer simit yemelerini olanaklı
kılıyor. ÇOK ÇALIŞIP AZ KAZANIYORUZ Türkiye'de asgari ücretli,
çalışma süresi bakımından da dezavantajlı durumda... Çalışma süresi
yıllık bazda; Fransa'da bin 561 saat, Almanya'da bin 666 saat,
Norveç'te bin 703 saat, İtalya'da bin 718 saat, Belçika'da bin 722
saat, İspanya'da bin 743 saat, Yunanistan'da bin 744 saat,
Avustralya'da bin 757 saat, İsveç'te bin 775 saat, İrlanda'da bin
779 saat iken Türkiye'de 2 bin 154 saat. Buna göre bir Türk, bir
Fransız'dan 593 saat, Alman'dan 488 saat, Norveçliden 451 saat,
İtalyan'dan 436 saat, Belçikalıdan 432 saat, İspanyol'dan 411 saat,
Yunanistanlıdan 410 saat, Avustralyalıdan 397 saat, İsviçreliden
379 saat, İrlandalıdan 375 saat daha fazla çalışıyor. ATO BAŞKANI
AYGÜN Araştırma sonuçlarını değerlendiren ATO Başkanı Sinan Aygün,
Asgari Ücret Yönetmeliği'nde asgari ücretin ''işçinin gıda, konut,
giyim, sağlık, ulaşım ve kültür gibi zorunlu ihtiyaçlarını günün
fiyatları üzerinden asgari düzeyde karşılamaya yetecek ücret''
olarak tanımladığını belirterek, şunları söyledi: ''Asgari ücretli
225 milyon lirayla bunların hangisini karşılayabilir? Çadırda
yaşasa, işine yürüyerek gidip gelse, mum ışığında otursa, battaniye
altında asınsa, su ve telefon kullanmasa, çocuklarını okula
göndermese bile bu parayla karnını doyurması mümkün değil...
Türkiye'de asgari ücretlilerden mucize gerçekleştirmeleri
bekleniyor.'' Aygün, Asgari ücret belirlenirken sadece işçinin
değil bakmakla yükümlü olduğu ailesinin de dikkate alınması
gerektiğini bildirdi. Asgari ücretin vergi dışı bırakılmasını
isteyen Aygün, ''Bu yıldan başlayarak vergilerde kademeli bir
indirime gedilebilir. 3 yıl içerisinde de vergiler tamamen
kaldırılmalıdır. Bu hedef konulmazsa kimsenin bu konuya el atacağı
yok. Vergilerin kaldırılmasının bütçeye yükü 4.5 katrilyon lira...
Hükümet 22 milyon kişi için bu fedakarlığı yapmalı'' dedi. BİR KİLO
KIYMA İÇİN 11.5 SAATLİK ÇALIŞMA GEREKİYOR Aygün, asgari ücretle
çalışan bir işçinin 1 kilo kıyma almak için 11.5 saat, bir kilo
peynir almak için 5.5 saat, bir kilo zeytin almak için 4.6 saat, 1
litre süt almak için 1 saat 9 dakika, 1 ekmek almak için 22 dakika
çalışması gerektiğini kaydetti. Türkiye'deki asgari ücret
politikasının ILO sözleşmelerine de aykırı olduğunu savunan Aygün,
131 sayılı ILO sözleşmesinin asgari ücret belirlenirken ''işçinin
ve ailesinin gereksinimlerinin dikkate alınmasını'' temel ilke
olarak benimsediğini hatırlattı. Avrupa Sosyal Şartı'nın da tüm
çalışanların ''kendilerine ve ailelerine yeterli bir yaşam düzeyi
sağlamak için adil bir ücret alma hakkına'' sahip olduklarını
belirttiğini anımsatan Aygün, 4 Kasım'da toplanacak Asgari Ücret
Tespit Komisyonu'nun Türkiye'nin de imzaladığı uluslararası
sözleşmeleri ve Türkiye gerçeklerini dikkate almasını istedi. İŞÇİ
DE İŞVERENDE MEMNUN DEĞİL Aygün, bir asgari ücretlinin işverene
maliyetinin 427 milyon 275 bin 774 lira olduğunu belirterek, bu
paranın sadece 225 milyon 999 bin lirasının çalışanın eline
geçtiğini, geriye kalan 201 milyon 276 bin 774 lirasının da işçi ve
işveren hissesi olarak vergi ve prime kesildiğini söyledi.
Kesintilerin asgari ücrete oranının yüzde 89'a ulaştığını
vurgulayan Aygün, bu oranın Avrupa Birliği ülkelerinde yüzde 24.4,
OECD ülkelerinde yüzde 18.3, Almanya'da yüzde 22.1, İngiltere'de
yüzde 23.5, Japonya'da yüzde 9.6 Meksika'da ise yüzde 1.4 olduğunu
kaydetti.