İddiaya göre, İstanbul’da genel koordinatör olarak görev yaparken babası rahatsızlanınca Adana’ya gelen Fide Uyarlar (42) evinin bahçesinde köpeklerini gezdirirken Gökhan K. (45) ile tanıştı. Sadece birkaç kez Gökhan K. ile merhabalaşan Uyarlar, daha sonra şahsın tacizine maruz kaldı. Uyarlar'ın evine giren şahıs kadını günlerce alıkoyup taciz edip, kolunu kırdı. Kadın ise korkusundan ve bir daha kendisine bulaşmaması için şikayetçi olmadı. Ancak Gökhan K. bir süre sonra tekrar genç kadının evine gelip zorla evde kalıp kadını günlerce darp etti. Bir süre sonra da Uyarlar'ı asansöre binerken yakalayan şahıs onu taciz etti. Kadın da Gökhan K.’den kurtulmak için ona tokat atıp tekrar asansöre bindi ancak zanlı da arkasından binip kadını taciz etti. Bu anlar anbean görüntülendi. Uyarlar, bunun üzerine zanlıdan şikayetçi oldu. Zanlı da kadın kendisine tokat attığı için şikayetçi olunca Fide Uyarlar hem şüpheli hem de müşteki oldu. Olay uzlaşmaya gidince kadın bir daha kendisini rahatsız etmeme karşılığında zanlı ile uzlaştı. Ancak zanlı uzlaşmasına rağmen 22 Mayıs günü genç kadının evine yan tarafının balkonundan girip, Uyarlar’ı darp edip taciz etti. Sabaha kadar evde kalıp kadına tecavüz etmeye çalışan zanlı daha sonra kaçtı. Bu anlar ise kadının evine yerleştirdiği güvenlik kamerası tarafından saniye saniye görüntülendi. Genç kadın, zanlı kaçtıktan sonra görüntülerle birlikte polise giderek şikayette bulundu. Zanlı da polis tarafından evine yapılan baskında gözaltına alındı.Uyarlar, yaşadığı dehşet anlarını gözyaşları içinde anlatarak, “Bu bana yaptığı üçüncü darp vakası. Daha önce 1 hafta boyunca evimde beni hapsetti ve telefonlarıma el koydu. Daha sonra 1 ay ortalıktan kaybolmuştu. Uludağ’a gittim, orada düşüp bacağımı kırdım. Evde yürüteçle yürüyordum, gece 00.30’da içkili bir şekilde kapıma geldi. Gece 00.30’dan sabah 06.30’a kadar dövdü ve benimle evleneceksin diyerek zorladı. Bununla iyilikle konuştum tamam sen git, şimdi ailem gelecek dedim ve gitti.1 hafta sonra benden uzak durması şartıyla uzlaşma imzaladım. Maalesef, bende kalıcı bir iz, yara ya da sakatlık bırakmaz ise içeriye atılmıyormuş. O nedenle ben bu uzlaşmayı imzalamak zorunda kaldım. Ben öldükten sonra hakkımı savunmayın” dedi.