”Arkadaşını söyle, kim olduğunu söyleyeyim”
Abone olBir gazeteciye attığı e-posta dolayısıyla eleştirilerin hedefi olan Eskişehir Valisi için Başbakan Erdoğan’ın ‘Sayın Vali iyi bir arkadaşımı...
Bir gazeteciye attığı e-posta dolayısıyla eleştirilerin hedefi
olan Eskişehir Valisi için Başbakan Erdoğan’ın ‘Sayın Vali iyi bir
arkadaşımızdır’ dediğini ifade eden CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu, ”Arkadaşını söyle, kim olduğunu söyleyeyim” dedi.
TBMM’de CHP Grup Toplantısı’nda Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun
konuşmasında önce partiye yeni katılan 5 üyeye rozetleri takıldı.
Başbakan’ın andımızı kaldırmasındaki asıl amacının ‘Türk’üm’ sözünü
yasaklamak olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Bir sürü kılıf
uyduruyor, yahu yiğit adam ol, neyi yasaklamak istiyorsan çık
milletin önüne çık söyle. O zaman ‘1933’lerden kaldı’ diyor bu,
İstiklal Marşı ne zamandan kaldı. Ne ilgisi var bununla. Bu
gerçekleri bütün yurttaşlarımın bilmesini istiyorum. Halkına yalan
söyleyen bir Başbakan’dan o topluma yarar gelmez. Gencecik
çocuklara ‘kininizi unutmayın’ diye mesaj veriyorsun. Bizim önümüze
konulan paket bizim anladığımız anlamda bir demokrasi paketi değil.
Seçime gidiyoruz, AK Parti’nin seçim paketidir bu” diye
konuştu.
“SENİ SEÇEN OYLAR MİLLİ İRADE DE, ONLARI SEÇEN OYLAR GAYRİ MİLLİ
İRADE Mİ?”
Yargı bağımsızlığına her zaman destek verdiklerini belirten
Kılıçdaroğlu, “Yargı bağımsızlığını getiriyorsan bir varız, her
türlü desteği vermeye hazırız, pakette böyle bir şey yok. Yargı
siyasi otoritenin emrinde. O zaman bu pakete Demokrasi Paketi
denemez. Yargının bağımsızlığını yitirdiğinin en somut örneği Deniz
Feneri Davası’dır. Kurban paralarını, zekat paralarını yiyenlerin
sırtı sıvazlandı. Yargının bağımsız olmadığı bir ülkede demokrasi
olamaz. Gezi Parkı eylemleri olaylarında savcılar dava açıyorlar,
AK Parti İstanbul İl Başkanı savcılığa müracaat ediyor ‘Gezi
davasından bir fotokopi ver’ diyor. Bu konuda HSYK bir şey yaptı mı
henüz bilmiyoruz. Demokrasilerde özel yetkili mahkeme olmaz, özel
görevli mahkeme olmaz, sıkıyı yönetim mahkemesi, DGM olmaz. Çağdaş
demokrasi mi istiyorsun gel özel yetkili mahkemeleri kaldıralım.
‘Hayır’ diyor. Türkiye kirlilikten arınacaksa yargının bağımsızlığı
ve tarafsızlığı ile arınır. 17 yaşındaki Erdal Eren’in yaşını
büyüttüler ve yine mahkeme kararı ile idam ettiler. Buna siz
mahkeme mi diyorsunuz. Milli irade diyoruz, milli iradenin seçtiği
milletvekillerinin hapiste ne işi var. Sen milletvekili
olamıyordun, savcılıktan temiz kağıdı bile alamıyordun, önün açıldı
demokrasi adına, şimdi geldin demokrasiye ihanet ediyorsun. Seni
seçen oylar milli irade de, onları seçen oylar gayri milli irade
mi?” şeklinde konuştu.
“SİZ DARBE ANAYASASININ GERİSİNE DÜŞMÜŞSÜNÜZ”
Demokratikleşme Paketi’ne yönelik eleştirilerini sürdüren
Kılıçdaroğlu, ”Özellikle aydınlar, hep bardağın dolu tarafını
görmeye alışkın olan aydınlar, aydın denilen kişi bardağın boş
tarafını gören kişidir. Düşünceyi açıklamanın özgürleştirildiği bir
düzenleme var mı bu pakette? Aydınlar, yazarlar, gazeteciler,
akademisyenler hapiste, demokrasi geliyor mu, bunlar tahliye olacak
mı? hayır olmayacak. Kalem tutan ile elinde silah tutanı aynı
kefeye koyarsanız böyle bir tablo ortaya çıkar. Siz darbe
anayasasının gerisine düşmüşsünüz. Paketin adı birilerine göre
demokrasi paketi, hiç ilgisi yok. Uluslararası af örgütü var, en
son raporlarını yayınladılar Gezi Parkı olayları dolayısıyla,
raporun konusu Gezi Parkı eylemleri, ‘Türkiye’de toplanma özgürlüğü
hakkı şiddet kullanarak engelleniyor. Polisin yaygın ve sistematik
bir şekilde şiddet uygulamasına rağmen yetkililer polisin
müdahalesini övmeye devam ediyor.” şeklinde konuştu.
“DARBECİLER YAPTI DARBECİLER SAHİP ÇIKIYOR”
Mevcut Seçim Yasasını değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Tutuklu öğrenci
ayıbı, Adalet Bakanı’nın yaptığı açıklama, 2 bin 776 öğrenci şuanda
hapishanelerde. Bu pakette bunu engellemeye yönelik bir düzenleme
var mı? 7 milletvekili hapiste, halkın oyları ile seçildiler,
bunların serbest bırakılmasına ilişkin bir düzenleme yok.
Hapishaneler artık doldu taşıyor, 2003-2013 arasında 5 bin 600
işkence vakası var. Sıkı yönetimde bile bu kadar olmamıştı. Asıl
üzerinde duracağımız nokta yüzde 10 seçim barajını kim getirdi,
Kenan Evren ve arkadaşları. Şimdi önümüze 3 seçenek getiriyorlar.
2002’de yüzde 34 oya karşın yüzde 66 parlamento egemenliğine sahip
olmuşlardı, 178 milletvekili fazladan çıkarttılar. 2007’de 83
milletvekili fazladan çıkarttılar, 2011’de 57 milletvekili. Son
seçimde bizim 33 milletvekilimiz AK Parti sıralarında. Aldığımız
oyun karşılığı milletvekilini çıkartamadık. Kim yaptı bunu?
darbeciler, kim sahip çıkıyor? yine darbeciler, yani Recep Tayyip
Erdoğan ve arkadaşları” ifadelerini kullandı.
“SİZ TEK PARTİ DEVLETİ OLUŞTURDUNUZ”
“Faili meçhulleri aydınlatacak, zaman aşımını kaldıracak bir
düzenleme yok. 10 yılda 121 faili cinayet var, başta Hrant Dink
olayı. Yine bu dönemde sıkı yönetim dönemlerinde olmayan
uygulamalara başvuruldu, gizli tanık. Nerede ipten kopan adam varsa
gizli tanık yaptılar. Yargıyı baskı altına alan, yönlendiren ve
şekillendiren bir uygulama. Bunu kaldıran bir düzenleme de yok.
Basın özgürlüğü demokrasinin olmazsa olmazıdır, basın özgürlüğü ile
ilgili olarak bir düzenleme de yok. Herhangi bir gazeteye TMSF ile
el koyabilirsiniz, bütün yandaşlarınızı ortaya koyabilirsiniz ve
sabahtan akşama kadar ana muhalefet partisi hakkında yayın
yapabilirler. YÖK’ü kaldırma konusunda iktidarın bir önerisi yok.
Yurt dışında çalışan işçilerimiz, çalışanlarımız var, o insanlar oy
kullanıyorlar, onların TBMM’de temsilcileri yok. Niye, demokrasi
sadece bizim için mi, o insanlarımız için de demokrasi yok mu? Yurt
dışında çalışan işçilerimizin parlamentoda temsilcileri olsun.
Demokrasilerde devlet halkın denetimine açılır, halk devleti
denetler. Bizde tam tersi, devletin halkın üzerinde baskı var.
Demokrasilerde halkın denetimi önemli, devleti
demokratikleştirdiğiniz zaman o ülkeye demokrasi gelir. Siz tek
parti devleti oluşturdunuz” açıklamasında bulundu.
ESKİŞEHİR VALİSİ’NE ELEŞTİRİ
Eskişehir’de yaşanan olaylara da değinen Kılıçdaroğlu, Eskişehir
Valisi’nin görevden alınması gerektiğini söyleyerek, “Eskişehir’de
genç bir çocuğumuz sopalarla ve tekmelerle öldürüldü, sonradan
görüntüler bulundu. Ertesi günü sözde bir Vali, Eskişehir Valisi,
Vali demek için elli dereden su geçirmek lazım, ‘bazı gruplar
arkadaşlarına zarar verir ve sonrada onu hükümetin üzerlerine
atarlar’ diyor. Gencecik çocuğu arkadaşlarının öldürdüğünü
söylüyor. Olaylar ortaya çıktı, görüntüler ortaya çıktı, sözde Vali
bir özür bile demedi, olayı ortaya çıkartan gazeteciye bir e-posta
ile sitemini gönderdi, ‘Oğlum İsmail yine rahat durmuyorsun, bir
daha aynı şekilde yorum yaparak bu konuyu işlersen en adi ve
şerefsizsin’ diyor. Bu sözler bu devletin Valisine ait. Recep
Tayyip Erdoğan’ın valisine ait. Bunu söyleyen bir Vali asla o
koltukta 1 saat bile oturamaz. Recep Tayyip Erdoğan ne dedi, ‘Sayın
Vali iyi bir arkadaşımızdır’ dedi. Bizde güzel bir atasözü var,
‘Arkadaşını söyle kim olduğunu söyleyeyim’ dedi.
(İHA)