Arkadaşını cayır cayır yaktı serbest kaldı
Abone olArkadaşına yaptığı şakayla ölümüne neden olan 14 yaşındaki M.S.D tahliye oldu
Erzurum'da çalıştıkları yedek parça dükkanında, üzerine benzin dökülen arkadaşı 15 yaşındaki Burak Kuzik'e çakmak çakarak, yanarak ölümüne neden olan 14 yaşındaki M.S.D., tahliye oldu. Arkadaşının ölümünden 83 gün sonra özgürlüğüne kavuşan M.S.D., pişman olduğunu söyledi.
Olay 5 Mayıs 2011 günü saat 15.30 sıralarında Sanayi Sitesi'ndeki bir yedek parça dükkanı önünde meydana geldi. Çırak Burak Kuzik, işyeri sahibinin otomobilinin deposuna bidonla benzin doldururken, benzinin bir bölümü üzerine döküldü.
Bidonu otomobilin yanına bırakan Burak Kuzik, benzinle ıslanan elbiselerini değiştirmek için işyerine doğru gitmek isterken, aynı yerde çalışan çırak arkadaşı M.S.D., yakıp söndürdüğü çakmakla karşısına dikildi. Çakmağı göstererek, "Seni yakayım mı?" diye şakalaşan arkadaşına Burak Kuzik, "Ateşle ve benzinle şaka olmaz" diye uyarıda bulundu. Ancak arkasını döndüğünde arkadaşız çakmağı çakarak hırkasını tutuşturdu. Bir anda alevler içinde kalan Kuzik'i, işyerinde bulunanlar montlarını üzerine atarak ve su dökerek kurtardı. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi Yanık Merkezi'ne kaldırılarak tedavi altına alınan Kuzik, üç ameliyat geçirmesine karşın 21 Haziran günü öldü. Ölümünden önce DHA'ya yaşadıklarını anlatan Kuzik, arkadaşına hakkını helal etmediğini belirterek, "Allah'ından bulsun" dedi.
'PİŞMANIM, BİLEREK OLMADI'
Burak Kuzik'in ölümü üzerine nöbetçi mahkeme tarafından tutuklanarak Erzurum E Tipi Cezaevi'ne gönderilen M.S.D., 13 Eylül günü üçüncü kez hakim karşısına çıktı. Çocuk Mahkemesi'nde yapılan duruşmada M.S.D. ile avukatı Gökçe Nagehan Eren hazır bulundu. 'Kazayla adam öldürmek' suçundan 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası istenen M.S.D., "Pişmanım, bilerek olmadı" diye kendini savundu. Avukat Gökçe Nagehan Eren de müvekkilinin tahliyesini istedi.
Hakim Alaattin Çambel, M.S.D'nin atılı suçu işlediğine ilişkin gerekli delillerin bulunmasına rağmen ceza miktarı, sanığın yaşı, delillerin büyük ölçüde toplanması ve delillerin değiştirilme ihtimalinin ortadan kalkmış olmasını gözönünde bulundurarak çocuğunun tahliyesine karar verdi.
83 gün sonra özgürlüğüne kavuşan çırak M.S.D., bundan böyle tutuksuz yargılanacak.
TECAVÜZ EDEN BABASINI ÖLDÜRDÜ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, kendisine tecavüz eden babasını öldüren, 22 yaşındaki kıza "tahrik indirimiyle" verilen 15 yıl hapis cezası kararını bozdu. Yargıtay "Sanık hakkında ceza verilmesine yer yok" dedi.
Yargıtay, aile içi tecavüz olayları için çarpıcı bir karara imza attı. Kendisine sürekli tecavüz eden babasını öldüren genç kadına "meşru müdafaa" nedeniyle ceza verilmemesi gerektiğine karar vererek, 15 yıllık hapis cezası kararını bozdu. Aile içi tecavüz ve şiddet olayları nedeniyle örnek oluşturabilecek karara neden olay, Kahramanmaraş'ın Afşin ilçesinde yaşandı.
Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi'ndeki davanın dosyasındaki bilgilere göre, baba Osman, büyük kızı Banu'ya her zaman farklı davrandı. Banu, 2004'te evlendi ancak baba Osman, damadını sürekli tehdit etti. Kayınbaba, damadını bir kez de yaraladı. Kızına da sürekli, "10 tane çocuğun da olsa seni bu adamdan ayırıp yanıma alacağım" diyordu. Nitekim Banu, eşi Mehmet'ten 2006'da boşandı ve baba evine döndü.
BABASINDAN HAMİLE KALDI
Baba, zaman zaman silah tehtidiyle, zaman zaman da küçük kızı ile karısını evden kovup genç kadınla birlikte oldu. Banu, hamile kaldı ve kürtaj yaptırdı. Son olarak 29 Haziran 2008'de baba Osman, odaya girince, Banu, "Bağırırım annemin haberi olur" dedi. Osman odadan çıkarken, "Tamam ben sabrederim, bugün olmazsa yarın" dedi. Bunun üzerine Banu, babasının silahını aldı ve yastığının altına koydu.
Sabah 07:30 sıralarında da babasının yattığı odaya gidip ikisi ensesine, biri sırtına gelecek şekilde 3 el ateş edip babasını öldürdü. Olaydan sonra Banu hakkında kasten adam öldürmek suçundan dava açıldı.
Kahramanmaraş Ağır Ceza Mahkemesi, kızı önce ağırlaştırılmış müebbet hapse mahkum etti, daha sonra suçun 'haksız tahrik altında işlendiği' gerekçesiyle cezayı önce 18 yıl hapse indirdi. Mahkeme heyeti, takdir hakkını da kullanarak cezada 6'da 1 daha indirim yaptı ve ceza 15 yıla düştü. Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, Temmuz ayında verdiği kararda, Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını "Sanığa ceza verilmemesi gerekir" diyerek bozdu. Gerekçede şöyle dedi: "Sanık, ırzına yönelik ısrarlı saldırılardan babası olan maktulün (ölen) vazgeçmeyeceği ve o an için son verilen saldırıların tekrarının muhakkak olduğu inancına kapılarak, meşru savunma koşulları içinde, ancak mazur görülebilecek bir heyecan, korku ve telaş ile sınırı aşarak maktulü öldürmüştür. Bu nedenle sanık hakkında ceza verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekir."
MİDYELİ TEMEL İÇİN CEZA KESİLDİ
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Zeytinburnu'nda 2007'de çöküp 3 kişiye mezar olan Huzur Apartmanı ile ilgili dava sona erdi. Binayı mührünü söküp kiralayan sahibi 5, mühendisi 3 yıl 4 ay ceza aldı.
Zeytinburnu'nda 27 Şubat 2007'de çökerek 3 kişiye mezar olan Huzur Apartmanı ile ilgili dava 14 Eylül'de sona erdi. Mahkeme, çöken binanın sahibi ve müteahhiti Ali Aktaş'a dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına sebebiyet vermek suçundan 5 yıl hapis cezası, binanın mühendisi Zülfikar Aktaş'a da aynı suçtan 3 yıl 4 ay hapis cezası verdi. Ayrıca gerekli kontrol ve denetimi yapmayan Zeytinburnu Belediyesi görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunuldu.
AFLA İSKAN İZİN ALDI
Çırpıcı Mahallesi, 3. Taşocağı Sokak, 29 numaradaki 5 katlı Huzur Apartmanı, 1980'lerin başında müteahhit Ali Aktaş tarafından kaçak olarak inşa edilmişti. Binada yeteri kadar kolon yoktu, olanlar da inceydi. Betonda da, deniz kumu kullanılmıştı. Ancak Huzur Apartmanı'na 1987'de çıkan imar affıyla iskan izni alındı. 1999 Marmara Depremi, Huzur Apartmanı'na büyük hasar verdi. Belediye apartmanı yüksek riskli binalar sınıfına soktu ve mühürledi. Ancak bina sahibi Ali Aktaş, mührü söküp yeni kiracılar buldu. Huzur Apartmanı 27 Şubat 2007'de dış bir etkiye bağlı olmaksızın çöktü.
AŞIRI HIZ YİNE CAN ALDI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Şanlıurfa'nın Siverek İlçesi'nde, meydana gelen iki ayrı trafik kazasında 1 kişi öldü, 9 kişi de yaralandı.
İlk kaza, saat 19.00 sıralarında Siverek-Diyarbakır karayolunun 12. kilometresinde meydana geldi. Diyarbakır yönünden gelen Sedat Demir yönetimindeki 32 DP 452 plakalı otomobil, aşırı hız nedeniyle virajı alamayarak kontrolden çıktı. Sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybettiği otomobil, taklalar atarak şarampole yuvarlandı. Hurdaya dönen otomobilin sürücüsü Sedat Demir olay yerinde yaşamını yitirirken, araçta bulunan Hülya, Hanım, Tuba Demir ile İsmail Hergil yaralandı. Yaralılar, olay yerine çağrılan ambulanslar ile Siverek Devlet Hastanesi'ne götürüldü.
İkinci kaza da, aynı saatlerde Siverek'e 8 kilometre uzaklıktaki Şarptul Köyü yakınlarında meydana geldi. İlçe merkezine doğru gelen Hamza Bayboğa yönetimindeki 21 FH 206 plaklı otomobil, aşırı hız ve dikkatsizlik sonucu kontrolden çıkarak şarampole yuvarlandı. Maddi hasar oluşan otomobilde yaralanan sürücü Hamza Bayboğa ile Erkan Arpacık, Gafur Seçilmek, Erol Yıldırım ve Kadir Yıldırım, çağrılan ambulans ve yoldan geçen araçlarla Siverek Devlet Hastanesi'ne götürüldü.
Her iki kaza sonrası, çok sayıda kişi Siverek Devlet Hastanesi'ne akın ederek, yaralı yakınlarına ilişkin yetkililerden bilgi almaya çalıştı. Kazalarla ilgili güvenlik güçlerinin başlattığı soruşturma devam ediyor.
TRABZON VALİLİĞİNDEKİ TACİZ MESAJLARI ORTAYA ÇIKTI
HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN
[PAGE]
Trabzon Valiliği Özel Kalem Müdürlüğü görevini yürütürken yanında çalışan sekreter E.E.'ye cinsel içerikli mesajlar gönderdiği iddiasıyla hakkında suç duyurusunda bulunulan N.K., 7 yıl hapis cezası istemiyle yargılanacak.
Trabzon Valisi Recep Kızılcık, Batman Valiliği'nden Trabzon'a atanınca, Batman İl Sağlık Müdürlüğü'nde taşeron şirket kadrosunda sekreter olarak çalışan 29 yaşındaki E.E. de Trazon'a geldi. Yine taşeron şirket kadrosuna giren E.E., Trabzon Valiliği Özel Kalem Müdürü N.K.'nın emrinde çalışmaya başladı.
EVLİ VE ÜÇ ÇOCUĞU VAR
Evli ve çocuğu bulunan 33 yaşındaki N.K., iddiaya göre göreve başladıktan birkaç ay sonra E.E.'nin cep telefonuna aşk mesajları göndermeye başladı. Müdürün bu ilgisine karşılık vermeyen E.E., iş dışında da birlikte vakit geçirme isteklerine olumsuz yanıt verince, iş yerinde sorunlar yaşamaya başladı. İddiaya göre son olarak N.K.'nın akşam yemeği teklifini reddeden sekreter E.E. tehdit edildi ve Özel İdare Müdürlüğü emrinde görevlendirildi.
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNMUŞTU
Bu olay üzerine sekreter E.E., "Bana yüzlerce aşk mesajı çekti, mektup gönderdi. Karşılık vermediğim için beni sürdü" diyerek Özel Kalem Müdürü N.K. hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Olayın duyulmasının ardından sekreter E.E., taşeron şirketindeki işinden oldu ve memleketi Malatya'ya döndü. Valilik tarafından açılan idari soruşturma sonucunda da Özel Kalem Müdürü N.K. de görevden alınarak İl Özel İdaresi bünyesinde görevlendirildi.
İDDİANAME HAZIRLANDI
Suç duyurusu üzerine konuyu inceleyen Trabzon Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamade, Özel Kalem Müdürü N.K.'nın, sekreter E.E'ye telefonla cinsel taciz içerikli 6 mesaj attığı, ayrıca "Bu mesajlardan birine bahsedersen buradaki rızkın biter" diye tehdit mesajları gönderdiğinin tespit edildiği belirtildi.
Şüpheli N.K., hiyerarşi ilişkisinden kaynaklanan nüfuzunu kötüye kullanarak suç işlediği iddiasıyla Trabzon 1'inci Sulh Ceza Mahkemesi'nde acılan davada, 'cinsel taciz' ve 'tehdit' suçlamasıyla 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak.