Arıtmanın sözleri ortalığı karıştırdı

CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman’ın "Türkiye'deki kadınların Yemen, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirliklerindeki kadınlarla aynı durumda olduğunu” yönündeki ortamı gerdi.  

Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu’nda konuşan Arıtman'ın “Türkiye'nin AB'ye sırt çevirip, yüzünü Arap ülkelerine dönmeye başladığını, Türkiye'deki kadınların Yemen, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirliklerindeki kadınlarla aynı durumda olduğunu” yönündeki sözleri gerginliğe yol açtı.

AKP Samsun Milletvekili Fatih Öztürk Arıtman’ın sözlerine “İktidara karşı mücadele eden son donkişottur; tektir. Görüşleri, Komisyonumuzun görüşünü yansıtmamaktadır” karşılığını verdi.

Komisyonda sunum yapan AB Türkiye Delegasyonu Siyasi Müsteşarı Diego Mellado, “Türkiye’yi artan kadın erkek fırsat eşitlik yetkileriyle AB’de görmek istiyoruz” dedi.

Din İşleri Yüksek Kurulu Eğitim Uzmanı İbrahim Ural, dini nikahın zorunlu olmadığını, resmi nikah kıyılmasıyla İslam dininin evlilik şartlarının yerine getirilmiş olacağını söyledi.

“İKTİDARA KARŞI MÜCADELE EDEN SON DONKİŞOT”

AKP Samsun Milletvekili Fatih Öztürk Arıtman’ın sözlerine “Kimi kime şikayet ediyorsun” şeklinde tepki gösterirken Arıtman, Türkiye raporunun çok sağlıklı oluşturulması gerektiğini, namus ve töre cinayetlerinde öldürülen kadınların sayısının AKP döneminde arttığını kaydetti. Öztürk Arıtman’ı yanlış bilgi vermekle eleştirerek “İktidara karşı mücadele eden son donkişottur; tektir. Görüşleri, Komisyonumuzun görüşünü yansıtmamaktadır” dedi.

“PROVOKATÖRLÜK YAPMAYIN”

Komisyon Başkanı Güldal Akşit ise, Arıtman’ın soru sormak yerine görüşlerini açıklamasına müdahale ederek “Provokatörlük yapmayın” dedi. Arıtman’ın mikrofonunu da kapatan Akşit, komisyon üyelerini toplantının kurallarına uymaya davet etti. Arıtman ise komisyondan ayrılması gerektiğini ancak mücadele etmek için komisyon toplantısında kalmaya devam edeceğini belirtti.

"DİNİ NİKAH ZORUNLU DEĞİL"

Din İşleri - Yüksek Kurulu Eğitim Uzmanı İbrahim Ural ise İslam açısından küçük yaşta evlilikleri değerlendirdi. Evliliğin karşılıklı bir akit olduğunu, bunun karşılıklı irade beyanıyla yapıldığını ifade eden Ural, evlenmek isteyenlerde “akıl baliğ” denilen ergenlik çağına gelme şartı arandığını, İslam dininde akıl baliğ olmamış kişilerin evlenmesinin söz konusu olmadığını ifade etti. Ural, günümüzde beşik kertmesi, akrabalıkların yakınlaştırılması veya fakirlik sebebiyle evliliklerin yapılabildiğine dikkati çekerken, İslam'a göre küçük yaşta iradesi dışında evlendirilen kişinin, akıl baliğ olduktan sonra zorlamayla yaptığı evliliği tek taraflı feshedebildiğini bildirdi.

Ural, “Küçük yaşta evliliklerin, İslami geleneklere yüklenmesinin ilmi dayanağı yoktur. Dini nikah zaruri olmadığı gibi nikahta akit, ilan, tescil aranıyor. İslam'da 'imam nikahı' veya 'dini nikah' kavramı yok, sadeci nikah var. İki şahit huzurunda, irade beyanıyla evlilik gerçekleştiriliyor. Toplumda evliliğin ilan edilmesi, törenlerle yapılıyor. Resmi nikah kıyılmasıyla İslam dininin evlilik şartları yerine getirilmiş oluyor. Dini nikah daha çok örf, adet ve geleneklerden kaynaklanıyor.

Dini nikahta, nasihatler yapılıyor, tövbe istiğfar ediliyor, topluca dualar yapılıyor, dini mesajlar veriliyor. Resmi nikah yapılmasıyla evlilik aktı gerçekleştirilmiş olur” diye konuştu. İbrahim Ural, evlilikle ilgili toplumda yanlış ve yaygın bazı geleneklerin ıslahı konusunda yoğun çalışma içerisinde olduklarını, illerin 4'te 3'ünde kurulan Aile Büroları aracılığıyla halkın bilgilendirildiğini de kaydetti.