Arınç:Türkiye'ye önyargılı yaklaşılıyor
Abone olBülent Arınç, önyargılı bazı çevrelerin Türkiye'yi ''şalvarı, fesi ve kılıcı ile'' karikatürize edilen haliyle tanıdığını bildirerek, kendilerine büyük iş düştüğünü söyl
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Roma'ya gerçekleştirdiği resmi
ziyaretin son gününde, konakladığı Grand Hotel De La Minerve'de
basın mensupları ile bir sohbet toplantısı düzenledi. İtalya
Temsilciler Meclisi Başkanı Pier Ferdinando Casini'nin daveti
üzerine gerçekleştirdiği ziyaret sırasında üst düzey görüşmeler
yaptığını belirten Arınç, bunların olağanüstü yararlı geçtiğini
söyledi. İtalya Temsilciler Meclisi ile TBMM arasında bir işbirliği
protokolü imzalanmasını önemsediğini kaydeden Arınç, protokolün
öngördüklerinin gerçekleştirilmesi için iki tarafın da çalışmaya
istekli olduğunu bildirdi. AB sürecinde İtalya'nın Türkiye'ye büyük
destek ve yardımı olduğunu kaydeden Arınç, ''Türkiye, zorlu bir
müzakere sürecine başlıyor. Bugüne kadar başardığı reformları
müzakere sürecinde de dikkatle takip ederek Türkiye'nin tam üyeliğe
giden yolunu kısaltmaya çalışıyoruz'' dedi. Arınç, İtalya'nın
bundan sonra da Türkiye'yi destekleyeceğinin görüşmeler sırasında
ifade edildiğini belirtti. İtalya'yı ziyaret eden ilk TBMM Başkanı
olduğuna dikkati çeken Arınç, bundan üzüntü duyduğunu söyledi.
İtalya'da yaptığı görüşmelerde, karşılıklı temasların bundan sonra
daha yoğun bir şekilde sürdürülmesini kararlaştırdıklarını bildiren
Arınç, İtalya Senato Başkanı Marcello Pera'nın 20-22 Şubat
tarihlerinde Türkiye'ye geleceğini kaydetti. ''NOKSANLIK OLDUĞUNU
ACI ACI GÖRÜYORUZ'' Görüşmelerde, Türkiye'nin AB üyeliğine karşı
düşünceler taşıyanların bulunduğunun da gündeme geldiğini ifade
eden Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü: ''İtalya'da da bir-iki
partinin sürüklediği Türkiye aleyhtarlığı, Türkiye'nin AB'den
dışlanması gerektiği yönünde düşünceler var. Bunların olması
tabiidir. Büyük bir birliğin içinde şu veya bu maksatla Türkiye'nin
üyeliğine karşı çıkan görüşler olabilir. Burada iki konunun
üzerinde ısrarla duruyoruz: Türkiye kendini tanıtmalıdır.
Avrupa'daki Türkiye imajının süratle iyileştirilmesine ihtiyaç var.
Önyargılı bazı çevreler, Türkiye'yi hala eski karikatürize edilen
haliyle tanıyor, başlarında sarıkları ve fesleriyle, vücutlarında
şalvarlarıyla, ellerinde kılıçlarıyla bir tip içinde görme ve
tanıma ısrarını sürdürüyorlar. Bunun ne kadar yanlış olduğunu,
gözünü açan, Türkiye'yi gören herkes bilebilir. Ama önce kusuru
kendimizde aramalıyız. Türkiye kendini tanıtmak için bugünkü yeni
Türkiye'yi ortaya koymak için bugün içinde bulunduğumuz Avrupai
şartların, Cumhuriyet'in ilanından sonra başarılan devrimlerle
Türkiye'nin hangi noktaya geldiğinin, demokratik ve laik yapısı
içinde Türkiye'nin bugün ulaştığı seviyenin ne olduğunu önce biz
tanıtmalıyız. Önce biz göstermeli, biz yaşamalıyız. Tanıtma
konusunda noksanlık olduğunu acı acı görmekteyiz. Bundan sonra
yapılacak ilk şey Türkiye'nin kendini en doğru şekilde
tanıtmasıdır. Burada görev herkese düşer.'' ''AVRUPA KAMUOYU
SÜRATLE ETKİLENECEK'' Avrupa'nın değişik ülkelerinde yaşayan
önyargılı çevrelerin, Türkiye'yi tanımama veya yanlış tanıtma
konusunda ısrarcı olabileceklerine de dikkati çeken Arınç, onların
bu gayretlerini Türkiye'nin dinamik bir şekilde kendini
tanıtmasının boşa çıkarabileceğini söyledi. Arınç, Türkiye'nin son
3 yılda kendini tanıtma konusunda dinamik bir süreç geçirdiğini
ifade ederek, şunları söyledi: ''Bunlar biraraya geldiğinde Avrupa
kamuoyu süratle etkilenecek, Türkiye'nin hangi şartlar içinde
bulunduğunu, böyle bir Türkiye'nin AB'ye hangi avantajları
sağlayabileceğini görecektir. Türkiye'nin avantajları sayılamayacak
kadar çoktur, dinamik ve genç nüfusundan tutun kimliğine kadar...
Türkiye, medeniyet köprüsü olma vasfıyla başka dünyalara açılma
olanağı verecektir. Türkiye'nin genç nüfusundan, Müslüman
kimliğinden korkarak, Irak ve İran'la komşu olma heyulasından
korkarak, AB'nin genişlemesinin nereye kadar süreceğinden endişe
ederek Türkiye karşıtlığı yapabilirler. Biz bunun duygusal bir
ilişki olmadığını, çıkar ilişkisi olması gerektiğini; Türkiye'nin
AB için gereken herşeyi yaptığını, AB'ye sağlayacağı katkı ve
avantajlarla AB'den sağlayacaklarının karşılıklı olacağını mutlaka
işadamına, siyasetçisine, sokakta dolaşan her insanına
anlatmalıyız.'' MEDENİYETLER ÇATIŞMASINI ÖNLEMEYE KATKI TBMM
Başkanı Arınç, Türkiye karşıtlığının bazı Avrupa ülkelerinde siyasi
rant elde etmek için iç politika malzemesi yapılmasından duyduğu
üzüntüyü de dile getirdiğini belirtti. Türkiye'nin son yıllarda
içine kapanık yaşamaktan çıktığını, uluslararası sorunların
çözümünde arabulucu vasfı üstlenmeye başladığını kaydeden Arınç,
bunun önemine değindi. Arınç, Türkiye'nin bir çekim ve cazibe
merkezi olmaya başladığını, bunun kullanılması gerektiğini söyledi.
Medeniyetler çatışmasını önlemeye Türkiye'nin AB üyeliğinin çok
önemli katkısı bulunacağını ifade ettiğini anlatan Arınç, şunları
kaydetti: ''Eğer Türkiye AB'den dışlanırsa bunun Müslümanlık
inancına mensup insanlara büyük bir saygısızlık olacağını,
Avrupa'da yaşayan 15 milyona yakın Müslüman'ın dışlanmışlık duygusu
içine gireceğini, bunun korkulan olası çatışmayı körükleyeceğini
söylüyoruz. Müslüman ülkeler içinde demokrasiyi en iyi uygulayan,
demokratik ve laik yapısıyla Müslüman kimliği ile modernizmi
bağdaştırabilmiş bir Türkiye'nin ne kadar önemli fonksiyon ifa
ettiğini söylüyoruz; yeter ki Türkiye'yi görsünler. Bu sözlerimiz,
havada kalmayacaktır.'' Arınç, Güneydoğu Asya felaketi nedeniyle
açılan yardım kampanyasıyla ilgili olarak, ''AK Parti Grubu'nun 230
milyar liranın biraz üzerinde yardım yapması ne kadar takdire şayan
ve tebrike değer bir olaysa bunun dışında yatan miktarın yüz
ağartıcı olmadığını söylemeliyim'' dedi. İtalya'dan ayrılmadan önce
basın mensuplarıyla yaptığı sohbet toplantısında, bir gazeteci
Arınç'a, TBMM'nin tsunami mağdurları için yaptığı katkının düşük
olduğu yolundaki haberlere ilişkin görüşünü sordu. TBMM
Başkanlığı'nın milletvekilleri ve çalışanlarına yönelik bir
kampanya açtığını ve buna büyük ilgi olduğunu belirten Arınç,
''İşadamlarının toplantılarında milyon dolarların ifade edilmesi
güzel bir şey. Ama milletvekillerine yönelik bir kampanyada biz
maaşlarına göre bir katkıda bulunabileceklerini düşündük'' dedi.
Kampanya sonucunda 285 milyar lira toplandığını hatırlatan Arınç,
sözlerini şöyle sürdürdü: ''Milletvekillerini, özellikle AK Parti
Grubu'nu kutluyorum. AK Parti Grubu, milletvekillerimizin
maaşından, her birinden 500'er milyon lira kesmek suretiyle katkıda
bulundu. Ayrıca, AK Parti milletvekillerinden bunun dışında özel
katkıda bulunanlar oldu. Mesela ben, ayrıca 500 milyon lira
yatırdım, sayın Başbakan bir maaşını yatırdı. Bazıları bin,
bazıları 4 bin dolar seviyesinde para yatırdı. Bu suretle toplanan
285 milyar liranın 230 milyarı, AK Parti milletvekillerince
yatırılmıştır. Ayrıca, AK Parti Grubu da 50 milyar lira yatırdı.
Tabii, AK Parti Grubu'nun 230 milyar hatta biraz üzerinde yardım
yapması ne kadar takdire şayansa, ne kadar tebrike değer bir
olaysa, bunun dışında yatan miktarın yüz ağartıcı olmadığını
söylemeliyim. CHP Grubu'nda 170 milletvekili var. Yatan para sadece
1 milyar 700 milyon lira. Grup adına da 11 milletvekili şahsi
olarak para yatırmış. Grup, milletvekillerinin maaşından herhangi
bir kesinti yapmamış. Katkı katkıdır. Küçümsemek anlamında
söylemiyorum ama rakamlar sorulduğu için bir tarafta 230 milyarın
üstünde bir para, bir parti grubundan 1 milyar 700 milyon lira
yatırılmıştır. DYP, 4 milletvekili ile 1 milyarlık katkı sağladı.
Parlamentomuzda açılan kampanyaya gönülden katılanlara ve
verebileceklerinin en fazlasını verenlere çok teşekkür ediyorum.
Kimseyi üzmek, rencide etmek niyetinde değilim. Bu, bir gönüllü
katkıdır. Herkesin gönlüyle yaptığı katkının büyük olduğuna
inanıyorum. Hepsinin bağışlarının anlamlı olduğunu düşünüyorum.''
IRAK SORUNU Görüşmelerde Irak sorununun gündeme gelip gelmediği
sorusu üzerine de Arınç, bu konuyu konuştuklarını ve iki ülkenin
temel yaklaşımının aynı olduğunu gördüklerini kaydetti. Arınç,
İtalya ve Türkiye'nin, Irak'ın toprak bütünlüğünün korunması,
demokrasinin kurulması, tüm grupların temsil edilmesi ile Irak'ın
zenginliklerinin Irak halkı tarafından kullanılması konusunda görüş
birliği içinde olduklarını ifade etti. Arınç, sohbet toplantısının
ardından, İtalya'dan ayrılmak üzere Roma Havaalanı'na hareket
etti.