Arınç’tan paralel yapıya net mesaj
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Meclis Genel Kurulu’nda paralel yapıyla ilgili, "30 senedir bu camianın içinde bir insanım. 17 Aralık gün...
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Meclis Genel Kurulu’nda
paralel yapıyla ilgili, "30 senedir bu camianın içinde bir insanım.
17 Aralık günü gelinceye kadar ben bunların ağzından bir tek
’yolsuzluk’ kelimesi duymadım. Vahiy mi geldi 17 Aralık günü
yolsuzluk iddiaları ortaya saçıldı" dedi.
TBMM Genel Kurulu, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıkladığı 62.
Hükümet Programı üzerinde görüşmelerin yapılması gündemiyle
toplandı. Genel kurulda Hükümet adına konuşan Başbakan Yardımcısı
Bülent Arınç, kendisinden önce konuşan milletvekillerinin yeni
kurulan hükümetin kısa süreli olacağında bahsettiğini dile getirdi.
Arınç, "185 sayfalık hükümet programımız ve Sayın Başbakanımızın AK
Parti Genel Kurulunda yaptığı konuşmadan şunu rahatlıkla
biliyorsunuz. Bu 8 aylık bir hükümet değildir. 2015 seçimlerini de
kazanacak ve tekrar tek başına iktidar olacak bir hükümettir"
dedi.
Paralel yapı konusunda açıklama yapan Arınç, "Bizim şu anda
gözümüzü açan olay 17 Aralık’taki yolsuzluk iddiaları değil. Hiç
bilmediğiniz bir şey söyleyeyim siz. 30 senedir bu camianın içinde
bir insanım. 17 Aralık günü gelinceye kadar ben bunların ağzından
bir tek ’yolsuzluk’ kelimesi duymadım. Adalet ve Kalkınma
Partisi’nden bir bakan, bir milletvekili, bir bürokrat ’şu işi
yapıyor’ diye bana bir şikayet gelmedi. Vahiy mi geldi 17 Aralık
günü yolsuzluk iddiaları ortaya saçıldı. Bizim gözümüzü açan olay
budur" ifadelerini kullandı.
"CHP ’SIFIR’LARI ’ZERO’LARI ÜST ÜSTE GİYMEK SURETİYLE ŞOV
YAPIYOR"
Arınç, muhalefete "paralel yapı" ile şu anda işbirliği yaptıklarını
ifade ederek, "Şimdi üzerlerine tişört giyen birileri emniyetin
önünde gösteri yapıyorlar. O gösterileri yapanlar başka yerler de
başka gösteriler yapıyorlardı. Bir emniyet mensubu ne zaman
operasyon yapılacağını internetten haber veriyor, ona göre
tişörtler basılıyor, ona göre ’PR çalışması’ yapılıyor. Ona göre
birileri çağrılıyor, kahramanlık gösterisine dönüştürülüyor ve
sizden de MHP’yi tenzih ediyorum, CHP’den ’sıfır’ları ’zero’ları
üst üste giymek suretiyle şov yapıyorsunuz. Kiminle berabersiniz,
kimlerle beraber" dedi.
Paralel yapının 17 Aralık’a kadar öncesini ağzına almadığını
belirten Arınç, şunları kaydetti:
"Diyelim ki o güne kadar sustular, o gün bunun zamanı geldi. Bunun
bir siyasi operasyon olduğunu niçin görmüyorsunuz? Bu hükümeti
devirmek adına en ciddi manivela önce bu iddiaların ortaya
atılmasıdır. Ben bu işe yabancı biri gibi konuşmuyorum ister
inanırsınız ister inanmazsınız yani sizin köşe bucak kaçtığınız
insanların içerisindeydim ben. Ben şunu söylemek istiyorum:
Yolsuzluk iddiasını ortaya atmak, yolsuzlukların peşinden takipçi
olmak namuslu insanların işidir, hepimizin işidir. Hiç kimse
yolsuzluklar karşısında suskun kalamaz. Hiç kimse yolsuzluklar
karşısında ’O zaman benim menfaatlerim kesilir mi?’ diye düşünemez.
Milletin hukukunu müdaffa etmek isteyen herkes nerde bir yolsuzluk
kokusu alıyorsa bunu gider ihbar eder, delillerindirir ve gerekli
mercilere şikayette bulunur. 12 yıldır iktidarda ve katrilyonluk
bütçeleri yöneten bir hükümetin kamu kaynaklarını eğer
yolsuzluklara bulaştırmışsa ve sen de bunları biliyorsan neden 17
Aralık gününü bekledin be güzel kardeşim demeye hakkımız yok mu?
Bakanlarla ilgili iddialarda hükümetimiz ve grubumuz gereğini
yapmıştır. Anayasa’da iç tüzüğe bakarsanız, bir bakanın bir
milletvekilinin nasıl suçlanabileceğini herkes görebilir. Bakanlar
herhangi bir suç isnadı altında kaldığında karşılığı soruşturmadır.
55 milletvekili imza verir, soruşturma önergesi verir. Burada da
zannediyorum 400 fazla oyla kabul edildi. Bu ilk defa olmuyor ki
Koray Aydın’da oldu, eski Sağlık Bakanı hakkında oldu, Mesut Yılmaz
hakkında oldu, eski Enerji Bakanı hakkında oldu. Ben şu sıralarda
oturuyordum Fazilet Partili olarak. Bu dosyaları tek tek bilen bir
arkadaşınızım ben. Çoğu da Anayasa Mahkemesi’ne gitti. Orada da bir
oyla beraat edenler oldu. Hepsini biliyoruz. Meclis soruşturması
açmadan peşinen ’bunlar suçludur’ demek doğru değil. Soruşturma
sonucuna bakmak gerekir."
"BÜTÜN MÜCADELEMİZ HUKUK İÇERİSİNDE OLACAK"
Yapılan operasyonların ve idari tasarrufların boşuna yapılmadığına
dikkat çeken Arınç, "Emniyetin içerisinde bir küçük yapılanmanın
mevcudiyeti. Eskiden de söylenirdi, yaptıkları pek fazla
bilinmezdi. Bakın 300 bin polisimiz var, rütbeli, rütbesiz. Bütün
arkadaşlarımız tenzih ediyorum, emniyet bizim sivil bir
kurumumuzdur, güvenliğimizden sorumludur ve hepsi vatansever ve
hepsi görevini iyi bir şekilde yapan şehitlerimizin, gazilerimizin
olduğu bir topluluk. Ama bunların içerisinde küçük topluluk da
kendisine amirleri tarafından verilen görevleri değil kendisine
imamları tarafından verilen görevleri ifa etmek için çalışıyor ve
başka kurumlardakilerle de bir siyasi operasyonla işbirliği
yapıyorsa ’iddia olarak söylemiyorum, bizzat gerçek olduğunu
söylüyorum’ buna müsaade edemeyiz. Emniyetteki yapılanma yargının
içerisine yine ağabeylerinin yönlendirmesiyle dosyanın kapağını
bile açmadan oradan veriyorsa, ’ona gelecek karar hazindir’
düşüncesiyle hareket ediyorsa biz buna karşıyız. Devletin hiçbirisi
buna müsaade etmez" şeklinde konuştu.
"YAPTIĞIMIZ ŞEY ’GESTAPOCULUK’ DEĞİL"
"Yaptığımız şey bir ’Gestapoculuk’ değildir" diyen Arınç, "Biz
hukuki alanda mücadele edeceğiz. Gözaltına almalar hepsinin bir
sebebi var. Ya resmi evrakta sahteciliktir ya özel evrak tanzimidir
ya izinsiz dinlemeler ya da izinsiz iddianameler hazırlamaktır.
Bütün bunları içerisine alacak bir yapılanma hukukun dışına
çıkmışsa, devletin dışına çıkmışsa devletin dışarıdaki ve içerideki
itibarını yıkmak ve sadece tek faturası bu hükümeti devirmekse bu
hükümeti devirmek iddiası yarın sizin (muhalefet) de başınıza
gelebilir. Hepimizin el ele vererek, hukuksuz işlemlere hiçbir
zaman izin vermemek suretiyle nerede bir hukuksuzluk yapılıyorsa
bunu yüksek sesle duyurmak suretiyle görevimizi yapmalıyız"
ifadelerini kullandı.
"İRTİBATLARI FARKLI OLAN ÇETEYİ YOK EDECEĞİZ"
En az 2 milyon insanın sempatizan olarak hayır hizmetlerine fiilen
katkıda bulunanlar olarak masum olduğuna yürekten inandığını
belirten Arınç, "Bugüne kadar elli defa konuştum eli defa bunu
söyledim. Bazı arkadaşlarım beni beğenmemiş olabilir, gerçek budur.
Okullara hizmet adıyla öğretmenlere hizmet adıyla ’kız çocukları
sokakta kalması da şu evde barınsın’ düşüncesiyle onlara burs temin
etmek suretiyle 3 çocuğunu kucağına alıp bu amaçların peşinden
koşan insanlara selam olsun, onlarla hiçbir davamız yok, hiçbir
kavgamız yok, onlarla ilgili hiçbir kötü düşünce içerisinde
değiliz. Ama bunları kullanan, bunların içerisinden bir tekkede
mensubiyet iddia eden ama irtibatları farklı olan bir çete varsa o
çeteyi yok edeceğiz. Bunu da herkesin bilmesini istiyorum"
dedi.
"SENDE NE KADAR AKIL VAR?"
CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç’in Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı
seçildikten sonra "Başbakanlıktan istifa etsin" sözlerini
hatırlatan Arınç, önce Ahmet Necdet Sezer örneğini verdi. Arınç,
"Sayın Cumhurbaşkanımızı 10 Ağustos’ta değil 24 Ağustos’ta yani
ikinci turda yüzde 56’yla seçildi veya seçildi. Peki, o zaman ne
olacaktı. Yani kanun ikinci turu düşünerek hüküm koymuş. Yani
24’ünde seçildikten sonra ’Sen 15’inden beri Başbakan değilsin mi’
diyecektiniz. Akıl var mantık var da Sayın Genç sen de ne kadar var
bilmiyorum" ifadelerini kullandı.
Arınç’ın bu sözleri üzerine salondan kahkaha sesleri yükseldi.
(İHA)