Arınç'tan HDP'ye: Sevilmiyorsun istenmiyorsun
Abone olBaşbakan eski Yardımcısı Bülent Arınç, seçim çalışmaları için gittiği Van'da HDP'ye sert eleştirilerde bulundu. Arınç, HDP'ye; 'Artık istenmiyorsun, sevilmiyorsun' diyerek tepki gösterdi.
Başbakan eski Yardımcısı Bülent Arınç, seçim
çalışmalarına destek amacıyla Van'ın İran sınırındaki Saray
İlçesi'nde kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri
ve muhtarlarla bir araya geldi.
Arınç'ın gündeminde HDP vardı. Arınç, "Meclis'te 4 parti var 3'ü 'HDP ile ortaklık kurmam' diyor. İstenmiyorsun, sevilmiyorsun, çünkü senin elinde silah, tehdit, baskı var" dedi.
İKTİDAR OLMA HEDEFİYLE YOLA ÇIKTIK
Van Ferit Melen Havaalanı'nda karşılanan Başbakan eski Yardımcısı
Bülent Arınç, AK Parti Van milletvekili adayı Beşir Atalay'la
birlikte İran sınırındaki Saray İlçesi'ne geldi. Arınç ve Atalay
programlarına STK temsilcileri, kanaat önder ve muhtarlarla
toplantı yaparak başladı. Arınç, Ak Parti'yi kurduktan sonra
iktidar olma hedefiyle yola çıktıklarını, 15 aylık partiyken
iktidar olduklarını ve hayatları boyunca zulmetmedikleri gibi,
zulmedenlerden olmadıklarını ve yezidlerin safında yer
almadıklarını söyledi.
HİÇBİR PARTİ BU BAŞARIYI ELDE EDEMEDİ
Arınç, Ak Parti'nin 13 yıldan bu yana iktidar olduğunu, hiçbir
partinin böyle bir başarı elde edemediğini söyledi. Arınç, şöyle
konuştu:
"Türkiye'de başka bir parti yok ki; 3 kez üst üste tek
başına iktidar olsun. 3 mahalli seçim geçirdik. Bu bölgede bazı
belediyeleri kazanmamış olabiliriz. Ama fotoğrafın tamamına
bakıldığında bu seçimlerin de galibi biziz. Bazı yerlerde
büyükşehir belediye başkanları ilçelere hizmet etmiyor ve
kendilerine gelen paraları örgüte gönderiyor."
AK PARTİ'YE TUZAKLAR KURULDU
AK Parti'ye 13 yıllık iktidarında tuzaklar kurulduğunu,
muhtıraların yayınlandığını belirten Arınç, bunlara tek tek yanıt
verildiğini ifade etti. AK Parti'nin içeriden bölünmeye
çalışıldığına dikkat çeken Bülent Arınç, şöyle devam etti:
"Kapatma davası açtılar, başarılı olamadılar. Partimizi içerden
bölmeye çalıştılar, bazılarını elde ettiler.
BAŞPEHLİVAN GİBİYİZ
Dışarı çıkanlar parti kurdu. 'Acaba AK Parti bölünecek mi?' dediler ama başarılı olmadılar. Kırkpınar başpehlivanı gibiyiz. Her girdiğimiz seçimden başarılı çıkıyoruz, altın kemeri bile taktık. Bunları topla tüfekle yıkamazsınız. Topla tüfekle yıkılmayan, tek başına iktidar olan partiyi içerden dışardan nasıl yıkarız diye düşündüler ve en akıllıca projeyi ortaya koydular.
DEMİRTAŞ AK PARTİ KARŞITLARINI TOPARLADI
Bunun adı HDP'nin barajı geçmesidir. Parlamentoda 4 parti olursa HDP barajı aşarsa milletvekili sayısı düşecek ve Ak Parti tek başına iktidar olamayacak. Bu projede başrol oynayan Demirtaş, çıktı bazı şeyler söyledi. AK Parti muhaliflerini, AK Parti'nin tek başına iktidarına karşı olanları toparladı barajı aştı. Biz yüzde 41 aldık ama milletvekili sayısı iktidarı kurmaya yetmedi. Basit bir hesaptı bu. Ve tuttu."
SİYASET DİLİYLE ŞİDDET DİLİ FAKLI OLMALI
Siyaset diliyle şiddet dilinin farklı olduğunu, insanın hangi işi yapacağını bilmesi gerektiğini anlatan Arınç, "Elinde silah, baskı, terör olsun hem de siyaset yapayım' denilemeyeceğini söyledi. Bülent Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDE BÖYLE BİR ŞEY YOK
"Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir şey yok. Silah, roket, bazuka, mayın, uzaktan kumandalı patlayıcıdan vazgeçeceksin.
SIRTINI PYD VE PKK'YA DAYAMACAKSIN
Senin eş başkanının söylediği gibi sırtını PYD, PKK'ya dayamayacaksın. Millete yaslayacaksın, halktan gücünü alacaksın. Bir Hakkari milletvekili çıkıyor; bir zavallı, kötü insan 'PKK sizleri tükürüğüyle boğar' diyebiliyor. Muş'tan bir kadın milletvekili eline 'kaleş'i almış karşısındakilere sizi bununla vuracağız' diyor.
BİZ HDP'NİN BARAJI GEÇMESİNİ KISKANMADIK
Bu nasıl milletvekili? Elinde silahla milletin gözüne baka baka ben siyaset yapıyorum diyebiliyor. Bu siyaset dili değil. Biz dürüst, ilkeli, kararlı, millet için siyaset yaptık. Biz HDP'nin barajı aşmasını kıskanmadık. Baskıyla, tehditle, döverek, silahla halktan oy istiyorsunuz, bu size yakışmaz. Siz millete zulmediyorsunuz. Devlet gider ama biz buradayız diye silahlı eşkiyalarınızla kırsalda insanları korkutuyorsunuz.
ÇÖZÜM SÜRECİNDE ÖNLEMLER ALDIK
Çözüm sürecinde de bunlara karşı önlemlerimiz oldu.Ama analar ağlamasın, gözyaşları dinsin, dağa çıkanlar dağdan insan, siyasetin fikrin önü açılsın diye çözüm sürecinde uzun zaman cenazelerin gelmediği günler yaşadık. Azıttılar, mahkemeler kurdular, insanlardan para aldılar, HPG imzalı tehdit mektupları elimizdedir. Tertemiz Van'ın, Bitlis, Hakkari'nin insanları evlerini bile satamadan bölgeden göç etmek zorunda kaldı."
ETNİK MİLLİYETÇİLİK PEŞİNDE DEĞİLİZ
Arınç, etnik millliyetçilik yapmadıklarını, Kürtler'e tek bir kötü söz söylemediklerini dile getirdi. Cumhuriyeti Türkler ile Kürtler'in birlikte kurduğunu anlatan Arınç, şöyle konuştu:
80 MİLLETVEKİLİ NEYE YARADI
"Kürtçülük ne kadar kötüyse Türkçülük de o kadar kötüdür. Devletine milletine bağlıdır Kürt kardeşlerimiz. HDP'ye baskı, tehditle oy verenler olduğu gibi gönlünden oy verenler de var. 80 milletvekili neye yaradı HDP ? Neye yaradı bu milletvekilleri ?
İSTENMİYOR SEVİLMİYORSUN
Mecliste 4 parti var. 3'ü 'HDP ile ortaklık kurmam' diyor. İstenmiyor, sevilmiyorsun. Çünkü senin elinde silah, tehdit, baskı var. Senin milletvekiline söyleyecek bir şeyin yok mu? Vatandaşları silahla tehdit eden milletvekiline, 'PKK sizi tükürüğüyle boğar' diyen bir başkasına, 'PKK'lı teröristlerin cenazesine gitmeyen milletvekilini partiden atarım' diyen adamına bir şey söylemeyecek misin?
AMBULANSLARA SALDIRAN BİR ZİHNİYET
Millet sana eşkıyalık yapasın diye mi oy verdi? Şemdinli'de patlayan bomba en çok Devlet Hastanesi'ne zarar verdi. İnsanların tedavi gördüğü hastaneyi bombayla havaya uçurdular. Ambulanslara saldıran bir zihniyeti söylüyorum. Yolda yanında 3 yaşındaki kızı hamile karısıyla seyahat ederken şehit edilen polisten söz ediyorum.
PARLEMONTODA KALMANIZIN HİKMETİ KALMADI
Bir siyasi parti bunlara sırtını dönemiyor, bunları kınama cesaretini gösteremiyor. Kandil'le olan silah irtibatını üstünden atamıyor. Böyle bir partinin parlamento içinde bulunmasının ne hikmeti kaldı."