Arınç'tan flaş Erdoğan ve Bakanlar kurulu açıklaması
Abone olBaşbakan yardımcısı Bülent Arınç, Erdoğan'ın 19 Ocak'ta Bakanlar Kurulu'na başkanlık edecek olmasıyla ilgili flaş bir açıklama yaptı.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç,
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın çok tartışılan, 19 OCak'ta
Bakanlar Kurulu'na Başkanlık etme kararıyla ilgili çok konuşulacak
açıklamalar yaptı.
"HER PAZARTESİ ÇAĞIRIRSA GARİP KAÇABİLİR"
Arınç, Erdoğan'ın Bakanlar Kurulu'na başkanlık etmesine ilişkin
Cumhurbaşkanı seçiminden 5 ay geçtiğini anımsatan Arınç,
"Madem ki böyle yetkisi var. Sayın Cumhurbaşkanımız
Recep Tayyip Erdoğan'ın da Bakanlar Kurulu'nu davet etmesinde
Anayasa'ya aykırılık yoktur. Şüphesiz her ay yapılacak değildir.
Biz her pazartesi Bakanlar Kurulu toplantısı yapıyoruz. Her
pazartesi Sayın Cumhurbaşkanı 'Gelin Köşk'te toplanalım' derse bu
garip kaçabilir. Nerden çıktı? Bu yetki var ama her Bakanlar Kurulu
toplantısı için değildir diyenler mutlaka olacaktır. 5 ay sonra
bazı konuları 'Birlikte müzakere edelim' diyerek Anayasal yetkisini
kullanıyor. Bunda garip bir mesele yok. Bunun, Başkanlık, yarı
başkanlık ile doğrudan ilgili değil. 82 Anayasası'nda bu yetki
varsa, bu yeni bir sistemi ortaya koymaz. Varolan yetkinin
kullanılmasıdır. Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye için Başkanlık
Sistemi'nin daha uygun gördüğünü hepimiz biliyoruz"
dedi.
Arınç, dün akşam yerel bir televizyon kanalında gündeme dair
açıklamalarda bulundu. Beştepe'deki Cumhurbaşkanlığı Sarayı'nda
yeni Bakanlar Kurulu'nu toplayacağı konusuna da değinen Arınç "Her
pazartesi Sayın Cumhurbaşkanı gelin köşkte toplanalım derse bu
garip kaçabilir" dedi.
ÖZAL VE DEMİREL'DEN DE ÖRNEK VERDİ
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın 19 Ocak'ta Bakanlar Kurulu'na
başkanlık edecek ile ilgili de açıklamada bulunan Arınç, daha önce
Özal ve Demirel döneminde bu durumun yaşandığını hatırlatarak,
Anayasa'nın 101'inci maddesinde ve 104'üncü maddesinde
Cumhurbaşkanı'nın yargı, yasama ve yürütme ile ilgili görev ve
yetkilerinin bulunduğunu kaydetti.
FRANSA'DA YAŞANAN TERÖR SALDIRISI
Fransa'da yaşanan terör olayları ile ilgili değerlendirmede de
bulunan Arınç, terör konusunda bazı tarifler olduğunu ancak bu
konuda netlik olmadığını kaydetti. Arınç, "3'te 2'si bunların hepsi
terördür buna karşı beraberlik yapalım diyor. 3'te biri hayır
bunlar terör değildir diyerek, bunu mazur göstermeye çalışıyorlar.
Biz Türkiye olarak o 3'te 2'nin içindeyiz. Bu olayları isterse
Müslüman yapsın, isterse Hristiyan yapsın, isterse Budist yapsın
dini önemli değil, kimliği, rengi önemli değil. Elinde silahla
şiddet uygulayan teröristtir. Kime karşı yaparsan yapsın buna karşı
hiçbir zaman da tarifi veya cevaz verilmesi, mazur görülmesi mümkün
değildir" şeklinde konuştu.
"TEDBİR ALINMALIYDI"
Her ülkede olduğu için bunun Fransa'da da olabileceğini söyleyen Arınç şunları kaydetti: "Tedbirler alınmalıydı. İstihbaratı ile güvenlik meselesi ile belki buna karşı bir dayanışma içinde başka ülkelerle de işbirliği yapılabilirdi. Ama ne yaparsanız yapın, nasıl Türkiye'de bazı eylemleri maalesef önleme imkanı yoksa Dolmabahçe'de olduğu gibi Sultanahmet'te olduğu gibi daha önce başka yerde olduğu gibi Paris'te dünya metropollerinin en büyüklerinden birisi."
"AKTİF POLİTİKAYA 'HAYIR' DİYORUM AMA SİYASET DEVAM EDECEK"
Seçimlerin ardında aktif siyasetin içinde olmayacağını söyleyen Bülent Arınç, "Allah izin verirse, ömür, sağlık, afiyet verirse, aktif politikadan ayrılacağımı herkes benim için söylüyor. Benden başka herkes söylüyor. Sayın Baykal Allah hayırlı uzun ömürler versin, benden 10 yaş büyük, ama maşallah Parlamento deneyimi de çok fazla, benim söylediğim sözleri söylemiyor. Kimseye karışmak niyetinde değiliz. Siyasetin yaşı olmaz. Herkes milletvekili, bakan olmak isteyebilir. Birkaç yıldan beri konuşuyorum artık son dönem benim için budur. Bazıları bu kadar erken söyleme fitne, fesat olur. Bu adam zaten gidecek arkadan şunlar şunlar olur dediler. Ben şimdiden söyleyeyim de ne olur olmaz dedim. 75 kişi içinde artık son dönemimdir aktif politikaya hayır diyorum ama siyaset devam edecek, dışardan diye söylemiştim. Şimdi herkes benim kaldığım noktaya geldi. Haziran'dan sonra Temmuz'dur. Bursa'nın en güzel zamanıdır. İnşallah buraya gelip, köy, kasabalara giderim. 40 yıllık siyasi hayatım, köy köy, mahalle mahalle devam etti. Türkiye'yi gezerim. Türkiye'de gitmediğim birkaç yer kaldı. Mesela Iğdır'a hiç gitmedim. Hakkari bir de Artvin'i görmedim. Helikopter ile gittim ama Şavşat, Hopa'yı görmedim. Bunun dışındaki illeri çok iyi bilirim. Biraz daha fazla kitap okuyacağım. Yazma kabiliyetim biraz az. Dilim döndüğü kadarıyla vakıf çalışmaları, Ak Parti siyasetini takip edeceğim. Ayrı görev verilirsen, genel merkez kadrolaşma dışında o işi de takip ederiz" diye konuştu.