Arınç'tan flaş Ak Saray ve 'Ekmeleddin' açıklaması
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yeni Cumhurbaşkanlığı Sarayı Ak Saray için 'Ekmeleddin seçilseydi o oturacaktı' dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, yeni
Cumhurbaşkanlığı Sarayı için daha önce Başkanlık binası olarak,
daha sonra ise Cumhurbaşkanlığı’na düşünüldüğünü belirterek,
”Burası yeni Türkiye’de yeni yüz olsun, yeni mimar olsun diye
Cumhurbaşkanlığı’na düşünüldü. Büyütülecek bir şey yok.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan diye karşı çıkıyorsak eskaza olmaz da
Ekmek için Ekmeleddin seçilseydi o oturacaktı kardeşim. Demirtaş
seçilseydi o oturacaktı” dedi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ak Parti Konya İl Başkanlığı tarafından düzenlenen ’Tanıtım ve medya’ toplantısına katılmak için Konya’ya geldi. İlk olarak Vali Muammer Erol’u makamında ziyaret eden Arınç, Kapu Camii’nde cuma namazını kılan Arınç, Dedeman Otel’de düzenlenen toplantıya geçti. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Irak’ta temaslarda olduğunu belirten Arınç, Irak Başbakanı Nuri El Maliki döneminde Türkiye ile Irak arasındaki ilişkilerde gerileme olduğunu ancak yeni hükümetle bu sorunun çözüldüğünü belirtti.
Bir gazetecinin ’Çözüm süreci için İmralı ile yapılan görüşmelerde üçüncü göz olarak bir izleyici kurulundan bahsedildiğini’ hatırlatması üzerine Arınç, ”Amentü gibi konuşmaya başlayan çözüm sürecinden başlıyor. Türkiye’nin başka meseleleri var. Önemli mi derseniz. Çok önemli, haklısınız. Çözüm sürecinde başarıya ulaşılması halinde Türkiye kronik sorunu çözecek” dedi.
Çözüm süreciyle ilgili üçüncü göz konusunu eleştiren
Arınç, şunları söyledi:
DELİNİN BİRİ KUYUYA TAŞ ATAR 40 AKILLI ÇIKARAMAZMIŞ
”Herkes ağzını açtığında yarı doğru yarı gerçek dışı o kadar çok
şey konuşuyor ki, üçüncü göz lafını, tepegöz gibi bir şeyden
bahsediyorsunuz. Üçüncü göz lafını biri atıyor ortaya sonra onun
üzerine bir şeyler bina ediliyor. Delinin birisi kuyuya taş atar da
40 akıllı çıkaramazmış, bunun gibi çözüm süreciyle ilgili olduğunu
zannettiğiniz bir milletvekili hiç haberinizin olmayan şeyler
konuşmaya başlıyor. Bir başkası ondan kalır mı o da başka şeyler
söylüyor.”
HDP’DE HER KAFADAN SES ÇIKIYOR
Çözüm sürecinde HDP’yi eleştiren Arınç, ”Çözüm süreciyle en azından
2 aydır yaptığmız açıklamalarda istikralı bir seyir göreceksiniz.
Ama diğer paydaş HDP’dir. HDP’de baktığınızda her kafadan bir ses
çıkıyor”dedi.
ÜÇÜNCÜ GÖZ, BEŞİNCİ GÖZ YOK
Arınç, ”Dün veya önceki gün birileri fazladan bir şey söylemişler
bir bakıyorum televizyon programları bir masa var, masada kim nerde
oturacağı adeta tayın edilmiş. O masa müzakere masası, karşısında
devlet görevlileri var, beri tarafta da Öcalan’ın yanında başkaları
var. Böyle bir masayı biz konuşmadık. Masada kimin oturacağını da
konuşmadık. Bir şeyler var. O şeyler olgunlaşmadan, o adımın
karşılığındaki adımları görmeden, biz platonik aşkın içinde
değiliz. Biz gerçekçiyiz. Üçüncü göz, beşinci göz meselesi yok. Ama
var olan bir şey var. Bir sekretarya konusu” dedi.
HDP’Lİ MİLLETVEKİLLERİ KENDİNİ SEKRETARYA YERİNE
KOYDU
Abdullah Öcalan’ın sekretarya istediği konusunda değinen Arınç,
isteğin kabul edilebilir mantıklı bir talep olduğunu belirtti.
Arınç, şöyle konuştu:
”Sekretarya konusu deyince HDP’li milletvekilleri kendilerini sekretarya yerine koydular. Böyle bir şey yok. Öcalan, kendileriyle yapılan görüşmeler sırasında istikrarlı bir şekilde bu seyri takip etmek amacıyla, kendisine yardımcı olmak amacıyla bir kaç kişinin bulunmasını istemiş olabilir. Bakanlar kurulundan sonra söylediğim için beni eleştirmişlerdi. Bence bu kabul edilebilir mantıklı bir talep.”
SEKRETARYAYA İHTİYACI OLABİLİR
Arınç, ”Düşünün ki 14 yıldır cezaevinde tek başına yaşayan, çünkü
hükümlülüğü onu gerektiyor, bir insanla vereceği mesajlar önemli
hale gelmiş bir insanın, ne söylediğini, ne zaman neyi söylediğini,
teyit etmek için bir yazıya bir sekretaryaya ihtiyacı olabilir. Ama
biz bir hukuk devletiyiz. Hukuk devletinde bu ihtiyacın
karşılanması Adalet Bakanlığı’nın görevidir. Cezaevleri yönetmeliği
içinde ne varsa ona göre yapılacaktır. Yeni bir kanun
çıkarmadığımıza göre, çıkarmayı da düşünmediğimize göre de bunlar
cezaevinin kendi şartları içinde konuşulacak şeyler dedim.
Dışarıdan bir sekreter ya da danışmanın gelmesi suretiyle değil.
Bacak bacak üstüne atacak, dizinin üstünde not tutacak sekreterlere
Öcalan’ın ihtiyacı yok. Cezaevi şartları içinde ya cezaevi
yönetmeliği gereğince ya oraya nakledilebilecek yeni hükümlülerden
veya bir başkasında ya da cezaevinin kendi şartları içinden bu
temin edilebilir” diye konuştu.
GÖZLEMCİ HEYET
Çözüm sürecindeki görüşmelerde gözlemci heyete ihtiyaç varsa bunun
olabileceğini ifade eden Arınç, ”Tepegöz dediğimiz aslında bir
gözlemci heyet gibi düşünebileceğimiz, çekilme sırasında,
Türkiye’yi terk etme sırasında, silahları bırakma sırasında, süreç
üzerinde anlaşmaya varılır da adım adım gidildiğinde, bu sözlere
uyulup uyulmadığını denetleyebilecek bir sivil organizasyona
ihtiyaç varsa, diyelim ki Akil insanlar heyetinde veya başka bir
gruptan bunlar da olacak. Kesinlikle yabancı bir ülke, yabancı bir
misyon, yabancı bir heyet olmayacak” dedi.
ÖZEL UÇAKLA UYUŞTURUCU TEŞHİSİ
Doğu ve Güneydoğu’da son 2 yılda uyuşturucuya yönelik büyük
operasyonların yapıldığını belirten Arınç, ”Şimdi özel uçaklar imal
ediliyor. O uçaklar yine yukardan gidecek ama bitki yapısının
içerisindeler tek tek teşhis edecek bir yazılıma sahip. Bu konuda
çok iddialıyız Türkiye uyuşturucu imalinin sıfırlamak noktasındayız
1 kilo toz bir otobos zamanı geçti. Bunlar yok artık. Hem terörle
mücadele açısından, hem gençliğimiz ve insanlığımızın korunması
açısından” diye konuştu.
Bir gazetecinin Mevlana’yı anma yıldönümü olan Şeb-i Arus’un başka illerde yapıldığını ve Sema gösterilerinin de eğlence mekanlarında da yapıldığını hatırlatması üzerine Arınç, ”Aslı, esası Konya’da. Başka yerde olursa çakma olur. Sema denen aslında bir ibadet olan bu tür toplantı ya da gösteriyi bir düğünde, nişanda, bir eğlenceli mekanda yapmak çok kötü, çok yanlış. Son zamanlarda bu giderek arttı. Masasında yiyor içiyor kahkaha atıyor, iki tane kukuletalı adam çıkıp dönmeye başlıyor. Bu bir maskaralıktır, böyle bir şey olmaz. Sema gösterisi birilerinin masasında meze olacak iş değil” diye konuştu.
YENİ SARAY
Bir gazetecinin 1.4 milyara yapıldığı öne sürülen Cumhurbaşkanlığı
Sarayı yerine rakamlarla ne kadar hastane, baraj ve okullar
yapılabileceğini hatırlatması üzerine Arınç, ilk olarak "Aksaray
deyince Niğde Aksaray aklıma geldi" diye espriyle cevap verdi.
Ardından Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
”Saydığı şeylere baktım bundan fazlasını yaptık zaten bunlar yapılmasaydı o yapılsaydı sormaya da hesap sormaya da hakkınız olurdu. Hastanede çok iyi bir noktadayız. Baraj, gölet hesabı yapıyorsunuz. Onlarla da çok iyi noktadayız. Türkiye maddi kalkınma içinde 12 yılda her şeyi yaptık. Devam edecekler var yapacaklarımız var. Hedeflerimiz büyük. Bu kapıya kadar değil hedeflerimiz.”
Yapılan binan Türkiye Cumhuriyeti’nin kütüğüne kayıtlı olacağını belirten Arınç, bundan sonraki Cumhurbaşkanlarının da kullanacağı bir mekan olduğunu ifade etti.
Cumhurbaşkanlığı Sarayı için yapılan eleştirilere tepki gösteren Arınç, ”Alay ederek Ak-Saraya kaçak saray diyerek Cumhurbaşkanımızı küçülmeye, yapılan işi karikatürize etmeye çalışmak doğru değil.”
SEN ESKİ YERLERDE OTLUYORSUN KARDEŞİM
Cumhurbaşkanlığı sarayının ruhsatının olduğunu belirten Arınç,
”Ruhsatı yok, kaçak dediler. Bütçe görüşmelerinde elimde yapı
ruhsatı da vardı, iskan ruhsatı da efendim olmaz. Neymiş Çankaya
veya Yenimahalle belediyesinden alınmalıymış. Sen uyuyorsun. Sen
eski yerlerde otluyorsun kardeşim. Buraya ruhsat verme yetkisi iki
yıl önce büyük belediyeye geçti. Ruhsatı varsa, burada oturmak
mümkünse, buna kaçak diyemezsiniz. Bir de bunu ülke dışına çıkıp
söylemek çok çirkin. ”
SEZER’E SAYGIDA KUSUR ETMEDİM
10’uncu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’e saygıda kusur etmediğini
hatırlatan Arınç, ”Papa gelecek Papa’ya burada kalma diyorlar.
Bilmem kim gelecek buraya ayak basma diyorlar. Buraya giren
kirlenir diyorlar. Cumhurbaşkanlığı makamı şahsına saygı duymasın
bile makama saygı duymak zorundasınız. Ben Sezer şu kadar yıl
çalıştım ve hiçbir şeyine evet diyemem ama saygıda kusur etmedim.
Bulunduğumuz her yerde saygı gösterdim. Eğer bir ülkenin
Cumhurbaşkanının adı Tayyip Erdoğan diye hakaret etmek küçültmek
isteyenlere bizim vereceğimiz cevaplar var. Oraya herkes gitmelidir
ve gidecektir. Çünkü o makama duyulacak bir saygı vardır. Oranın
tapusu Tayyip Erdoğan’ın da cebinde değil. Yarın bir başkası
seçilir o oturacak. Anadolu daki tabiri bu mahkeme kadıya mülk
değil. Bunlar kamu hizmetine tahsis edilmiş binalardır. ”
HİÇ BİR BİNANIN KUTSALLIĞI YOK
Arınç, ”Hiçbir binanın kutsallığı yoktur. Efendim Atatürk,
Çankaya’da oturdu herkes orada oturmalı. Böyle bir şey olamaz.
Çankaya köşkünün bulunduğu yerin ta eskiden bağlık bahçelik
olduğunu köşede bir kulübenin olduğunu ve sonradan bunların
yapıldığını herkes biliyor. Oradan rant çıktı. Atatürk Orman
Çiftliği talan edildi. At gözlüğüyle bakarsanız o bağlar bahçelerde
gitti, ağaçlarda kesildi. Bugün Çankaya köşkünü yıkıp imara açacak
olsanız 10 katrilyon rant çıkar oradan bu sadece Ak-saray ile
ilgili konu değil. Atatürk orman çiftliğinin çok küçük bir arazi
var, o da kira yoluyla tahsis edildi, geriye kalan Orman Genel
Müdürlüğü’ne ait ya da şahsi mülkiyettir. Bunların hepsinin belgesi
var. Ama israf diyen adam gerekçelerini söyler dinleriz. Başımızın
üstünde yeri var. Ben de zaman zaman bu benzer laflar ediyorum.
Çünkü bizim inancımız israfın olduğu bir yerde Allah’ın buna razı
gelmeyeceği noktasındadır. Ama var mı dır yok mudur, ortaya
koyacaksın kardeşim. Daha az para sarf edilseydi daha küçük
yapılsaydı, bunlar konuşulabilir. Karşılığında bu cevap
verilebilir.”
EKMEK İÇİN EKMELEDDİN SEÇİLSEYDİ
Arınç, binanın daha önce Başbakanlık binası olarak yapılması
planlandığını sonra da Cumhurbaşkanlığı’na dönüştürüldüğünü
hatırlattı. Yeni Türkiye’nin yeni yüzü olması için Cumhurbaşkanlığı
için düşünüldüğünü belirten Arınç, ”Burası yeni Türkiye’de yeni yüz
olsun, yeni mimar olsun diye Cumhurbaşkanlığı’na düşünüldü.
Büyütülecek bir şey yok. Hırsızlık var mı, yolsuzluk var mı, israf
var mı? Bunları konuşalım. Bunları tartışalım. Bunun dışında
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan diye karşı çıkıyorsak ezkaza olmaz da
Ekmek için Ekmeleddin seçilseydi o oturacaktı kardeşim. Demirtaş
seçilseydi o oturacaktı. Sabreden görecek 5 yıl sonra Allah ömür
versin Tayyip bey ikinci defa seçilir, sonra başka şey olur,
başkası seçilir o adama sen git Cebeci’de otur mu diyeceğiz”
dedi.