Arınç'tan cumhurbaşkanlığına yeni formül
Abone olArınç cumhurbaşkanlığı için Putin-Medvedev örneği yerine Halid Bin Velid örneği verdi.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç Londra ziyaretinde
gazetecilere MİT, 3 dönem kuralı ve cumhurbaşkanlığı seçimleriyle
ilgili önemli açıklamalar yaptı. Putn-Medvedev örneğini beğenmeyen
Arınç, Halid Bin Velid örneğini verdi, adayın Haziran ayında belli
olacağını açıkladı.
Bülent Arınç, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'a yönelik 7 Şubat 2012'de
yapılan tavrın ardından MİT yasasıyla ilgili bazı düzenlemeler
yapma gereği duyulduğunu belirterek, "Biz baktık ki adamların
niyeti kötü. Hem çözüm sürecine yönelik hem de MİT'e yönelik bir
operasyon var. 26 maddeyi daha belirgin hale getirdik. Daha büyük
harflerle yazdık bunu gözlerine sokmak için. Şimdi farkına vardık
ki bu kanun çok eskimiş. Günümüzün şartlarına çok uygun değil.
Şimdi de çok eskimiş kanun yeniden gözden geçiriliyor. Geçikmiş bir
düzenleme bence" dedi.
Fidan'ın MİT'e bir şahsiyet kazandırdığını belirten Arınç, "Bence
başarılı bir müsteşar. O içerideki yapılanmaya baktı, eksiklikleri
gördü. Bu eksikliklerin giderilmesi için bir istekte bulunmuş
olabilir" diye konuştu.
İşte Arınç'ın gazetecilerle yaptığı röportajdan önemli
başlıklar;
İKİ SEÇİM
BİRLEŞMEZ
Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile genel seçimler birleşir
mi?
Londra'da temaslarımda da, 'böyle bir duyum alıyoruz' dedi birisi.
Biz böyle bir şeyi düşünmediğimizi, 2002'den beri seçimleri
zamanında yapmak gibi bir iddiamız olduğunu, şuanda da böyle
kesinlikle bir kararımızın olmadığını söyledim.
ERDOĞAN CUMHURBAŞKANI OLURSA KİM BAŞBAKAN
OLACAK?
Başbakan Erdoğan, Cumhurbaşkanı olursa partiyi kim
seçimlere taşıyacak? Sayın Arınç, Başbakan olacak
mı?
Pazardan alacak halimiz yok hepsi partinin içinden olacak. Aslan
gibi 300'den fazla insan var. Herkes olabilir. Doğrusu ben bu
konuda kendime böyle bir pay biçmiyorum. Buna benzer tekliflerde
beni düşünmeyin dediğimi de herkes biliyor. Ama konjonktürün ne
getireceğini, kime bu görevin verileceğini Başbakan'dan başka kimse
bilmez. Kim var dendiğinde, herkes önüne arkasına bakmasın. Parti
içerisinden bugüne kadarki siyasetiyle en azından belli bir çizgiyi
seçimlere kadar götürecek insan olması lazım. Bunların da sayısı
çok fazla. Deneyim kazanmış başarılı olmuş, temsil noktasında bir
eksiği olmayan birçok arkadaşımız var. (Bilginlerle ariflerin farkı
örneğini vererek). Bana bakarlarsa ben arkaya bakarım. Arkamdaki
benden daha iyi. Önümdeki benden daha iyi.
MİT teklifi ile Türkiye muhaberat devleti mi olacak? Buna
yönelik eleştiriler var.
Kemal Kılıçdaroğlu söylüyor onu. Aslında öyle olacaksa sevinmesi
lazım. Muhaberat'a çok da uzak değil ki Kılıçdaroğlu. Esad rejimini
o kadar seven ve destekleyen bir insanın filana benziyoruz diye
endişe etmesine gerek yok. (Türkiye bir muhaberat devleti oluyor
mu? sorusu üzerine) Allah korusun olur mu öyle şey. 11 yılda
yaptıklarımızı çöpe mi atacağız? Böyle şey olur mu? Ne demek
muhaberat devleti?
MİT yasası ile ne amaçlanıyor?
MİT yasasıyla çok eskimiş olan bir kanun yeniden gözden
geçiriliyor. Detaylarını bilmiyorum ama kulak misafiri olduğum
kısımları söyleyeyim. 7 Şubat 2012 MİT Müsteşarı'na karşı alınan
tavırla ilgili. O zaman farkına varıldı 1 maddesi. Aslında
Başbakanın izni olmadan soruşturma yapılamıyor. Buna rağmen savcı
çağırdı. Savcının çağırması aynen bu sistem içerisinde hakimin
tutuklamasına da yol açacaktı. Halbuki 26 maddesi izin verilmeden
bu soruşturma yapılamayacağı söylüyor. Biz ona baktık ki adamları
niyeti kötü. Hem çözüm sürecine yönelik hem de MİT'e yönelik bir
operasyon var. Daha büyük harflerle yazdık bunu gözlerine sokmak
için. 26 maddeyi daha belirgin hale getirdik. Şimdi o zaman farkına
vardık ki bu kanun çok eskimiş. Günümüzün şartlarına çok uygun
değil. Dışa yönelik istihbarat kurumu bugünkü MİT mi olacak? İçe
yönelik istihbarat kurumu mu olacak? Bunların hepsi tartışıldı.
TIR'lar konusu jandarma tarafından basıldığı zaman kapsamaz diyor.
Ama HSYK'dan İbrahim Okur bunu söylüyor. Hergün tartışma konusu
olacaksa buna açıklık getirmek lazım. Bu kanunda teşkilat şemasıyla
ilgili düzenlemeler de vardı. Gecikmiş bir düzenleme bence. Her şey
bugünlere tesadüf edince konuşuluyor. MİT'in yapılanmasında görev
ve sorumluluklarında bir yasal düzenleme ihtiyacı 2009'dan bu yana
konuşuldu. MİT'e bir şahsiyet kazandırdı Hakan Fidan. Bence
başarılı bir müsteşar. O içerideki yapılanmaya baktı, eksiklikleri
gördü. Bu eksikliklerin giderilmesi için bir istekte bulunmuş
olabilir.
'İSTİKRAR KAYGISI'
Londra'daki ekonomi kurmayları neler sordu size, merak
ettikleri neler oldu?
Üç dönem yasağını konuştuk. Başbakanı tanıyorlar, hükümeti
biliyorlar. Yani bu güç kaybına yol açar mı kadro gittiği zaman
yeni gelecek kadro boşluğu doldurabilir mi? 'Bu istikrarlı
süreç, çizgi bundan sonra da devam eder mi?' diye bir
endişeleri var. Türkiye içerisinde de var. Sokakta gördüğünüz bir
kişiden de çay içtiğiniz bir kişiden de bu tür sorularla
karşılaşabiliyoruz. Şunlar şunlar gittiği zaman ne olacak diye. Ben
gayet rahatım. Hiç umut etmediğiniz Ak Partili olmayan insanlardan
bile 'ya siz gerçekten de böyle mi düşünüyorsunuz? Böyle mi
karar verdiniz bunun değişmesi mümkün değil mi?' diyorlar.
Bir daha gözden geçiriniz diyorlar. Ben kendi rızasıyla aktif
siyaseti bırakıyorum diyenin bir örneği yok bizim önümüzde. Ama
olması lazım. Partilerdeki oligarşik yapının değişmesi parti içi
demokrasinin gelişmesi için arkadan gelenlerin ve yahut yeni
kıymetlerin değerlendirilmesi, ancak böyle mümkün olabilir. Ben
mesela müsterihim.
Vekiller de yasağın kaldırılmasını istiyor, o yönde size de
talepler geliyor mu?
Şu anki kararımız ciddi bir değişimin ancak bu şekilde olabiliceği
yönünde. Ama bu gelişme partinin sağlıklı bir dönüşümü mümkün
olabilecekse diye düşünmek lazım. Öyle bir konjonktür geldi
partinin bunun mümkün olamayacağını parti kabul ederse şu veya bu
sebeple o zaman bu kararı kaldırmak çok zor bir şey değil. Bu
Allah'ın emri de değil. 50 kişilik MKYK toplanır belli bir şekilde
kararı tartışır ve alırlar eğer kongre gerekiyorsa olağanüstü
toplanır ve alırlar. Ve yahut olağan da toplanabilir. Yasağın
sürmesine yönelik bir ben bir Başbakan bir de Nihat Bey (Nihat
Ergün) açık açık söylüyor. Yani gönül huzuruyla böyle bir değişimin
olabileceğini düşünüyoruz. Önümüzde bir seneden fazla bir süreç
var. Benim için şart nedir Başbakan kadar güçlü yeni bir başbakan,
bu hükümet kadar güçlü yeni bir hükümet, bu parti yönetimi kadar
parti yönetimi olmalı ki gönül huzuru içerisinde bu dönüşüm
olabilmeli ve diğer siyasi partiler de bundan bir şekilde istifade
etmemeli. Çünkü İngiltere örneği çok güzeldir muhafazakâr, İşçi
Partisi hemen hemen 10 yıllık periyotlarla değişiyor. Şimdi
Türkiye'ye de baktığımızda yüzde 50'nin üzerinde oy alabiliyoruz,
alacağız öyle görünüyor bir aksilik olmazsa. 10 yıldır iktidarda
olan bir partide bir yüz eskimesine, bir yorulmuşluğa, bir
yıpranmışlığa da uğramak mümkün. Yani bu şudur: Adam 8 yaşındaydı
yeni Ak Parti iktidarını gördü, 11 yıl geçti 19 yaşına geldi hâlâ
Ak Parti iktidarını görüyor. Biz hep Demirel'den şikayet ederdik.
Çocuktuk bu adam vardı kocaman adam olduk hâlâ bu adam var. Yani bu
insan psikolojisi her zaman olabilir.
HALİD BİN VELİD
FORMÜLÜ
Değişim nasıl olacak?
Bir Halid Bin Velid örneği var. Halid Bin Velid Uhut
Savaşında Müslümanlara savaş kaybettiren daha sonra
Müslüman olup Hz. Peygamberimizin çok sevdiği bir sahabe haline
geliyor. Bir savaşta, savaş gerçek bir olay olduğu için söylüyorum
yoksa bizim yaptığımız savaş değil, siyasi partiler düşmanımız
değil sadece rakibimiz, iki tarafta uzun süren bir savaşta
fevkalade yoruluyorlar, tükeniyorlar. Bu yorgunlukla savaşı
kaybedecek bir duruma geliniyor. Yeni takviye güç de yok.
Halid Bin Velid askeri bir deha. Peygamberimize çıkıyor diyor
ki;
Benim bir düşüncem var. Nedir? Takviye güç gelmediğine göre mevcut
durumda da çok yorulduğumuza göre onlara takviye gelebilir onlar da
bize üstün gelebilirler. Bizim acilen ön safta çarpışanları arka
safa alalım. Arkada çalışanları ön safa alalım. Peygamberimiz
soruyor bunun hikmeti nedir? İki hikmeti var. Bir, önde çarpışanlar
çok yoruldu arkadakiler daha dinlenik durumda bunlar arka safa
geçerlerse rahat edebilirler arkadakilerden daha güçlü
çarpışabilirler. İki, psikolojik bir şey, yeni bir güç geldiğini
takviye güç geldiğini sanırlar. Başka hikmetleri de anlatıyor ve
Peygamberimiz bunu kabul ediyor ve savaş başarıyla sonuçlanıyor.
Ama bu olayı mesela ben bunu zamanında Erbakan
Hoca'ya birkaç defa çıtlatmıştım. Bana kızmıştı o hani hiç
vazgeçemediği dostları vardı yaşı kaç olursa olsun. Onlar bizim
mükellefiyetlerimiz derdi. Ama ben doğrusu politik hayatta da
toplumsal hayatta da bu taktiğin çok önemli olduğunu düşünüyorum.
Yeni değerleri kazanmaya vesile olabilir. Muhalefetin güçsüzlüğü
nerede? Yeni elemanları yok. Ak Parti böyle olmalı. Hiç kimse belki
Tayyip Erdoğan gibi enerjik bir lider, bir halk kahramanı
olamayacak.
TOPLUCA DAVA
AÇILMAYACAK
Paralel yapıya soruşturma beklentisi var, neler
yapılacak?
Tedbir almakla adamı cezaevine tıkmıyoruz.
Bu bizim işimiz değil. Birbirleriyle irtibatlarını kesmeye
çalışıyoruz. Memurların o kadar güçlü güvenceleri varki yürütmeyi
durdurma alıyorlar. Memurlar 657'ye tabiİ olmak istiyor. Kimse
sözleşmeye yanaşmıyor. Neden herkes kadro istiyor Türkiye'de. Ondan
sonra 'Ali kıran baş kesen olacak' bana
dokunamazsın diyor. Soruşturma bekleyin tabİi. İdari yönden
kurumlar tedbir alırlar. İşten el çektirme görev yeri
değiştirilebilir. Sonrasında memuriyet suçuyla ilgiliyse disiplin
soruşturması. TCK uygunsuz hareket etmişse, 4483 sayılı Yasa'yla da
yapılanlar var. Ama topluca bir dava açılmayacaktır herhalde.
Herkesin bireysel suçu varsa yargı tarafından yerine
getirelecektir.
KÖŞK SEÇİMİNİ ETKİLEYEMEYE
YÖNELİK
17 Aralık süreci Köşk seçimlerini etkilemeye yönelik mi?
Köşk seçimine yönelik parti içinde bir sıkıntı olur
mu?
17 Aralık, Köşk seçimlerini etkilemeye yönelik olabilir. Sıkıntı
derken Abdullah Bey ve Tayyip Bey'i düşünüyorsanız kesinlikle
aralarında sorun çıkmaz. Birbirlerine Başbakanlık, Cumhurbaşkanlığı
ikram etmiş insanlardan hiçbir zaman kavga beklenmesin. Kim olmak
isterse birbirlerini kucaklayacaklar veya başka biri olacaksa
müşterek bir kararla ortaya çıkar. Çok güzel bir geçiş
süreci olacak.
KÖŞK ADAYI HAZİRANDA
NETLEŞİR
Bizde Putin-Medvedev örneği olmaz derken ne demek
istediniz?
Türkiye örneği Türkiye örneğidir. Putin ve
Medvedev örneğini Türkiye'ye yakıştırmam. Abdullah Bey'e
de yakıştırmam, Tayyip Bey'e de. İkisi arasında böyle bir değişim
olacaksa örnek olarak öbürlerine benzetmemek lazım. Ben daha
yerliciyim. Bana ne Putin'den, Medvedev'den. Onun da çok sağlıklı
olduğunu başarıyla sürdürüleceğini de tartışmak lazım. Bunun
örneklerini 11 yıldan beri veriyoruz. Herkes arkadaşını, dostunu
kardeşini kendinden daha çok önemsiyor. Kılıçdaroğlu, Baykal'ın
evinden çıkıyor, 'siz aday olacak mısınız?' diye
soruluyor. Yemin billah ediyor olmayacağım diyor. Bir saat sonra
gidiyor aday oluyor. Biz birbirimize güveniyoruz. Birbirimizin evet
dediğine de hayır demeyiz. Uzlaşmamız kolay olur. (Başbakan ve
Cumhurbaşkanı'nın kim olacağı noktasında belirsizlik bitse olmaz
mı? Ne zaman aday belirlenir? sorusu üzerine) Mahalli seçim biter
haziran ayında da bu iş netleşir
CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ NE ZAMAN?
CUMHURBAŞKANINI KİM SEÇECEK? CUMHURBAŞKANI
SEÇİM KANUNU
CUMHURBAŞKANI SEÇİLMEK İÇİN KAÇ OY GEREKLİ? SALT
ÇOĞUNLUK NEDİR?