Arınç'tan Bumin'e jet yanıt
Abone olAnkara'da sıcak saatler. Önceki gün TBMM Başkanı Bülent Arınç konuştu. Bugün Anayasa Mahkemesi Mustafa Bumin cevap verdi. Son sözü yine Arınç söyledi...
TBMM Başkanı Bülent Arınç, yasama yetkisini elinde tutan
Meclis’in üstünde bir organın bulunmadığını vurgulayarak, "Yasama
yetkisini biz halkımızın egemenliğinden alıyoruz. Bunu da kimseyle
paylaşmaya niyetimiz yok" dedi. Arınç, Dolmabahçe Sarayı’nda
Karaman Valiliği ve belediye başkanlığı tarafından düzenlenen
"Karaman Türk Dili Ödülleri Töreni"nin ardından, basın
mensuplarının sorularını yanıtladı. Arınç, bir televizyonda yaptığı
konuşmada, Anayasa Mahkemesi ile ilgili sözlerinin hatırlatılması
üzerine, şunları kaydetti: "Benim söylediğim şeyler, eski tabirle
malumu ilandır. Yani herkesin bilmesi gereken, aslında da bildiği
şeylerdir. Ben Meclis başkanı olarak ’Biz istemedikçe siz yasama
yapamazsınız. Sizin yaptığınız şeyi mutlaka iptal ederiz. Biz bir
karar vermekle, her şeyi kökünden hallettik’ gibi bir tavra yabancı
olduğumuzu, bunun doğru olmadığını ifade etmek istiyorum. Yoksa
sayın Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın şahsı ve makamıyla da herhangi
bir sıkıntımız yok. Çok da iyi ilişkilere sahibiz. Ama yasama
yetkisini elinde tutan Meclis’in üstünde hiçbir organ yoktur.
Bugüne kadar yoktu, bundan sonra da olmayacak. Yasama yetkisini
biz, halkımızın egemenliğinden alıyoruz. Bunu da kimseyle
paylaşmaya niyetimiz yok." "BİZ KONUŞMAYINCA BAŞKALARININ CANI
SIKILIYOR" Bir gazetecinin, Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa
Bumin’in sözlerine atıfta bulunarak, Bumin’in bütün Avrupa
ülkelerinde Anayasa Mahkemesi bulunduğuna ilişkin sözlerini nasıl
değerlendirdiğini sorması üzerine de Arınç, şunları söyledi: "Sayın
Başkan’ın bunları söyleyip söylemediğini bilmiyorum. Kendisine
selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Türbanla ilgili olarak konuşan
veya konuşamayan pek çok insanın düşüncelerini hepimiz biliyoruz.
Bu benim konumun dışında. Bu konuya bizleri çekmeye çalışanlara ben
rica ediyorum ki, sizler bu konuyu yerli yersiz gündeme getirmeyin
ki, ülkemizde bir gerginlik olmasın. Bu konuların daha çok muhatabı
biz olurduk. ’Konuştu, ortamı gerdi’ derlerdi. Şimdi görüyoruz ki,
biz konuşmayınca başkalarının canı sıkılıyor ve onlar konuşmaya
başlıyorlar. Onlara rica ediyorum, türban konusunda konuşacak
kimseler olaya pozitif yaklaşsınlar ve çözümü konusunda öneriler
getirsinler. Bu önerilere ihtiyacımız olabilir. Ben sayın başkanın
konuşmalarıyla ilgili olarak türbanı bir kenara bırakıyorum, niçin
konuştuğu konusuna da girmiyorum. Bir siyasetçi, Meclis’in bir
mensubu olarak, Meclis’in yasama yetkisine gölge düşürecek hiçbir
söze tahammül edemem. Bu sözü hiçbir zaman kabul edemem. Bu benim
sorunum değil. Ülkeyi bağımsızlık savaşından Cumhuriyet’e,
Cumhuriyet’ten güçlü ve bağımsız bir devlet olmaya götürenlere,
Meclis’e saygı duyduğum için bunu yapıyorum. Bu tepkisel bir
davranış değil. Dünkü televizyon programını izleyenler meseleye
nasıl hukuk ve Anayasa açısından yaklaştığımı görmüşlerdir. Türkiye
sahipsiz değildir. Meclisimiz hiç sahipsiz değildir. Bu Meclis’in
sahibi 70 milyon insanımızdır. Meclis kimsenin şamar oğlanı
değildir. Bundan sonra da olmayacaktır. Meclis’in yasama yetkisini
gelişi güzel sözlerle ’sayın başkanı dışında bırakarak söylüyorum.
Başkalarının da bu konuda niyeti olabilir’ sarsmaya, örselemeye,
yıpratmaya kimsenin hakkı yok." Arınç, "(Anayasa Mahkemesi’ni
kapatırız) şeklinde bir cümlem olmadı" dedi. Arınç, Karaman
Valiliği ve belediyesi tarafından Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen
"Karaman Türk Dili Ödül Töreni"nin ardından basın mensuplarının
sorularını yanıtladı. Bülent Arınç, bir gazetecinin "Anayasa
Mahkemesi’nin kapatılabileceğini söylüyorsunuz. Burada hukuk ne işe
yarıyor?" şeklindeki sorusu üzerine, şunları söyledi: "(Anayasa
Mahkemesi’ni kapatırız) şeklinde bir cümlem olmadı. Anayasa
Mahkemesi kaldırılabilir, Anayasa Mahkemesi ile ilgili Anayasa’nın
hükümleri değiştirilebilir. TBMM, yasama yetkisine sahiptir. Bir
örnek olarak söylenmiştir." TBMM Başkanı Arınç, dün katıldığı bir
televizyon programında Anayasa Mahkemesi Başkanı Mustafa Bumin’in
geçtiğimiz günlerde yaptığı konuşmayla ilgili kendi düşüncesinin
sorulduğunu hatırlattı. A rınç, kendisinin de bunun üzerine şunları
dile getirdiğini söyledi: "Sayın Bumin’in türbanla ilgili sözlerini
çok önemsemiyorum. Çünkü bu konular zaten geçmişten bu yana
konuşuluyor. Herkesin hemen hemen fikirleri aynı. Sayın Başkan’ın
emekliliğine 2 ay kala niye böyle bir konuya temas ettiği konusuyla
da ilgili değilim. Bu da beni ilgilendirmiyor. Ama beni
ilgilendiren bir yönü var. Bir siyasetçi, milletvekili, TBMM’nin
Başkanı olarak Sayın Bumin’in konuşmasıyla ilgili önemli gördüğüm
husus şudur: TBMM, Anayasa’nın 7. maddesi gereğince egemenliği
halkı adına kullanır ve yasama yetkisi O’na verilmiştir. Bu yasama
yetkisi mutlaktır. Yasama yetkisini kısıtlayacak, üzerine gölge
düşürecek, bölecek, birbirinden ayıracak bir mekanizma yoktur.
Yasama yetkisini Meclis, halkının adına, egemenlik adına kullanır
dedim." "HER KURUM DEĞİŞEBİLİR" Arınç, Anayasa’yı yapanın Meclis
olduğunu, halkoyuna da Meclis’in sunduğunu ifade ederek, Meclis’in
bugüne kadar Anayasa’nın 40’dan fazla maddesini değiştirdiğini
hatırlattı. Arınç, "Anayasa’nın değiştirilemeyecek 1, 2 ve 3.
maddelerinin dışında her kurum değişebilir" dedi. Meclis’in gerekli
görmesi durumunda, her kurumun bugünkünden farklı bir hale
getirilebileceğini vurgulayan Arınç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye’de demokrasi varsa, Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk
devletiyse, bu Anayasa 1982’den beri yürürlükte. Bunun hükümleri
milletimiz tarafından kabul edilmişse, yasama yetkisi önüne engel
koymak isteyenlere demokratik ülkelerde ancak gülerler. Dolayısıyla
eğer Anayasa Mahkemesi, Anayasa içinde bugün hiç kimsenin
tartışmadığı bir kurum olarak, hiç kimsenin tartışmadığı bir
konumda ise ama yeri geldiğinde TBMM, Anayasa Mahkemesi üyelerini,
üyelerinin seçiliş şeklini, görevlerini değiştirebilir. Bugünkü
bazı görevlerini alıp, yeni görevler yükleyebilir. Buna hiç
kimsenin itirazının olmaması lazım. Bu iktidar, muhalefet meselesi
değildir. Bütün siyasetçilerin, TBMM’nin bütün üyelerinin, yasama
yetkisinin Meclis’te olduğunu bilerek ona sahip çıkması lazım. Kim
ki, Meclis’in bu yasama yetkisini elinden almaya kalkışır, kim ki,
Meclis’in yasama yetkisine dil uzatmaya veya O’nu bölmeye çalışır,
yanlış yapar. Ben bu yanlışlığı söylemek istiyorum." TBMM Başkanı
Arınç, Anayasa’da yapılan değişikliklerden örnekler de vererek,
geçmişte Anayasa’da ölüm cezasının bulunduğunu ancak şimdi
bulunmadığını, geçmişte DGM’lerin var olduğunu, ancak bunların da
kaldırıldığını hatırlattı. Anayasa’nın 40’dan fazla maddesinin 2
yıl içinde değiştirildiğine işaret eden Arınç, siyasi partilerin
uymak zorunda oldukları 67, 68 ve 69. maddelerde de değişiklikler
yapıldığını anımsattı. Siyasi Partiler Kanunu’nda da pek çok
değişikliğin yapıldığını ifade eden Arınç, geçmişte kapanan
partilerin bugün aynı fiilleri işleseler bile kapatılamayacağını,
bu hükümlerin önlerine başka prosedürlerin getirildiğini bildirdi.
"NİYE OKUMA ZAHMETİNE KATLANMAZLAR?" Bülent Arınç, şunları
kaydetti: "312. madde nasıl değişti ki, 5 yıl önce mahkumiyet alan
bir insan, bugün bütün sonuçlarıyla affa uğrayabiliyor. Artık suç
olmaktan çıkarıldı. 158 ve 159. maddeler değişti. Yani Anayasa’nın
değiştirilebilecek hükümlerinin hepsi Meclis, tarafından
değiştirilebilir. Bazı eski Anayasa Mahkemesi başkanlarının bugünkü
sözlerine bakıyorum, yani Meclis, bir yasama görevi yapacak. Bunun
check-balans sistemi içinde kontrol mekanizmaları vardır. Ama
hiçbirisi mutlak değildir. Sayın Cumhurbaşkanı, Anayasa
değişikliğini tekrar görüşülmek üzere Meclis’e gönderebilir. Meclis
de bunu tekrar çıkarabilir. Sayın Cumhurbaşkanı, bunu halk
oylamasına götürebilir. Halk oylamasının sonucunu beklememiz
gerekir. Ama hiçbir şey, Meclis’in yasama yetkisini elinde
tuttuğunun aksini göstermez. Anayasa Mahkemesi’ne gidilebilir.
Anayasa Mahkemesi, Anayasa değişikliklerini esas yönünden de
incelemez. Sadece şekil yönünden inceler. Niye bu kadar büyük
laflar konuşanlar, Anayasa’yı bir kere açıp da okuma zahmetine
katlanmazlar? Anayasa Mahkemesi bir kanunu iptal edebilir. Tümünü,
bir ya da birkaç maddesini iptal edebilir. Ama Anayasa Mahkemesi’ne
vücut veren Anayasa’nın kendisi diyor ki; bu mahkemenin kararları
kanun koyucu yerine geçmez. Geriye yürümez. Ancak gerekçeli olarak
yayınlandığı zaman hüküm ifade eder." Anayasa Mahkemesi’nin bazı
hususları iptal edebileceğini, ancak Meclis’e bunu yeniden
düzenlemesi için 3-6 ay yasama imkanı tanıdığını dile getiren
Arınç, yabancılara mülk satışını düzenleyen kanunu da Anayasa
Mahkemesi’nin iptal ettiğini, ama yeni düzenleme için Meclis’e bir
süre tanıdığını hatırlattı. Geçmişte yabancılara yapılan satışların
hiçbirinin geçersiz sayılmadığını kaydeden Arınç, Anayasa Mahkemesi
kararlarının geriye doğru değil, ileriye doğru hüküm ifade ettiğini
söyledi. Arınç, Anayasa’nın 153. maddesinin 2. fıkrasının, Anayasa
Mahkemesi’ni kanun, kural koyucu konumundan çıkardığını da ifade
ederek, Anayasa Mahkemesi’nin "sadece yerindelik denetimi yaparak
Anayasa’ya uygunluk bakımından kanunları görüştüğünü" kaydetti.
Bülent Arınç, bunun sonucunda da mahkemenin, kanunu kabul ya da
reddedebildiğini sözlerine ekledi.